HT Gastro
Keşfet

Ucuza seyahat etmenin yolları nelerdir?

Bütçemi gitmek istediğim yere göre mi ayarlamalıyım, yoksa gideceğim yeri mi bütçeme uydurmalıyım? Eğer bir yere gitmeye karar verdiysem, bir şekilde bütçeme uydurup gidiyorum.

Giriş: 20.02.2019 - 16:20 Güncelleme: 06.04.2021 - 14:42
Haberler Gastro Keşfet Ucuz seyahat

Bütçemi gitmek istediğim yere göre mi ayarlamalıyım, yoksa gideceğim yeri mi bütçeme uydurmalıyım? Eğer bir yere gitmeye karar verdiysem, bir şekilde bütçeme uydurup gidiyorum. Şimdiye dek bütçemin dışına pek çıkmadım, hatta beklediğimden daha az harcadığım da oldu. Beklenmedik harcamalara karşı kredi kartı opsiyonumu her zaman hazır tutsam da, çok fazla kullanmamaya çalışıyorum.

Ulaşım maliyeti

Seyahat bütçesinin en büyük kalemi elbette ulaşım. Bunun için kullandığım çeşitli siteler var, www.ekobilet.com yıllardır takip ettiğim ve memnun kaldığım bir site. Buradan baktığım fiyatları, bir de gösterilen havayolu şirketinin web sayfasından bakarak kendime bir taban fiyat belirliyorum. Eğer 6 aydan uzun bir süre varsa, genelde en düşük fiyatlar oluyor. Avrupa içinde Pegasus ilk tercihim, ama eğer rotasında istediğim şehir yoksa yine Ekobilet üzerinden diğer opsiyonlara bakıyorum. Uçak konusunda çok rahatım, ilk aradığım şey konfordan ziyade uygun fiyat. Biletimi birkaç ay önceden almayı tercih ediyorum, böylece daha gitmeden en azından o aradan çıkmış oluyor ve geriye diğer masrafları karşılamak kalıyor.

Avrupa içi uçak bileti yüksek sezonda 800 liraya çıkabiliyorken, eğer kampanya takip ettiysem, 400-500 liraya kadar düştüğü oluyor. Amerika seyahati için, biletler ortalama 2.000 lira ama yine kampanya takip ederek , 1.800 liraya kadar alınabilir. Uzakdoğu için de yine erken rezervasyonla yaklaşık 1.600 liraya alıyorum biletlerimi.

Günümüzde hemen hemen herkesin özellikle genç kesimin en büyük hayallerinden biri dünyayı gezmektir. Kimi zaman vakit sıkıntısı, kimi zaman iş yoğunluğu, kimi zamansa maalesef maliyet yüzünden ertelenir hep bu hayaller... “Hiç olmazsa bütçemin yettiği kadarını gezsem yeter” diyenlere özel ucuza seyahat etme tüyoları verelim.

Konaklama maliyeti

Uçaktan sonra ilk baktığımsa konaklama opsiyonları ve fiyatları oluyor. Eğer bu da makülse, günlük harcamaları pek sorun etmiyorum, zira en önemli şey başımı sokabileceğim bir oda. Hostel için ayırdığım bütçenin genelde 20 Euro’yu geçmemesine dikkat ediyorum, eğer konaklama çok pahalıysa o şehre gitmekten vazgeçebiliyorum. Örneğin Bordeaux’a yıllardır gitmek istiyorum ama iyi ve uygun fiyatlı bir hostel bulamıyorum. Ara ara hostelworld.com sitesine, acaba Bordeaux’da yeni hostel açılmış mıdır diye bakıyorum. Bu arada, son zamanlarda, rezervasyon ücreti olmadığı için Booking.com da kullandığım oluyor.

Avrupa’da hostel fiyatları gecelik yaklaşık 20-35 Euro arasında değişirken, Amerika’da iyi bir hostel için 40–50 dolar gözden çıkarmanız gerekebilir. Uzakdoğu’da ise gecelik 25 TL’ye bile oda bulabilirsiniz.

Yeme–İçme

Aslında işin en esnek kısmı bu; eğer mutfağını tanımak istediğim bir ülkeyse, yemek için ayrı bir bütçe ayırıyorum. Değilse, sadece sokak lezzetlerine ve süpermarketlere başvuruyorum. Gitmeyi belirlediğim özel restaurantların internet sitelerine veya Tripadvisor sayfalarından fiyatlara bakıyorum. Avrupa için konuşursak, ortalama günlük 20-30 Euro yeme içme için yeterli oluyor. Amerika ise yemek konusunda bence Avrupa’dan biraz daha pahalı. Üç öğün için günlük 40-50 dolar olarak düşünebilirsiniz. Uzakdoğu da sanıldığı kadar ucuz değil, TL bazında yine 50-60 Lira ayırmak gerekir.

Günlük aktivite ve turlar

Özellikle müze, saray, sergi gezisi yapacaksam, giriş ücretleri için de ayrı bir bütçe hazırlıyorum. Gittiğim yerde sürprizlerle karşılaşmamak için ücretleri mutlaka internetten kontrol ediyorum. Hele Amerika gezisi planlıyorsanız, Avrupa’ya göre çok daha pahalı giriş ücretleri olduğunu belirteyim. Örneğin Universal Studios Hollywood için bundan üç sene önce 90 dolar, New York Empire States için de 50 dolar ödemiştim, tabii hesaba katmadığım için kredi kartıma başvurmuştum. Bu tarz aktivitelerin ortalama fiyatını öğrenmek için, https://www.viator.com/ sitesinden bakıyorum. Toplamda yaklaşık 4 günlük bir Avrupa seyahatim uçak bileti ve konaklama da dahil 1.500-2.000 TL’ye mal olurken, 10 günlük bir Tayland gezisi 3.000-3.500 TL’ye çıkıyor. Harcamalarınızı kaydedebileceğiniz bir aplikasyon işinize yarayabilir.

Çok gezen değil, çok okuyan karlı çıkar

Diyelim ki ilk olarak İtalya’ya gitmeye karar verdiniz. Gitmeden derin bir araştırma yapmanız faydanıza olacaktır. “Nerede ne yenir, en uygun hediyelik eşya nereden alınır, konaklama açısından en cep yakmayan fakat konforu da bir kenara bırakmadan kalabileceğiniz oteller hangileridir?” gibi ayrıntıları İtalya için yola çıkmadan önce belirlerseniz son dakikada acele ile ilk bulduğunuza razı olmaz ve bütçenizi dilediğiniz gibi ayarlama şansı elde edersiniz. Ayrıca yolculuğa çıkmadan önce gidilecek ülke veya şehirdeki müzeleri iyice okuyup araştırmak gerekir. Bazı dönemlerde müzelere giriş ve bazı etkinlikler ücretsiz olabilir. Denk getirirseniz yaşadınız demektir! Mutlaka gezilip - görülmesi gereken yerleri, denenmesi - tadına bakılması gereken yöresel yiyecekleri, bölgeye özgü etkinlikleri… Detaylı bir incelemeyle aynı zamanda gitmeyi planladığınız destinasyonun beklentilerinizi karşılayıp karşılamadığını da görmüş olursunuz.

Yürümeyi tercih edin

Tabii ki kıtalar arasını yürüyerek geçin demiyoruz. Fakat gittiğiniz ülkede her yere taksi ile ulaşım sağlamayı düşünüyorsanız, ne yazık ki cebinizde bir sonraki ülkeye gitmeye yetecek paranız kalmayabilir. Ülke veya şehir değiştirmeyecekseniz yürümek veya toplu taşıma aracı kullanmak hem cebinizi rahatlatır hem de size gittiğiniz yerin kültürünü daha yakından tanıma imkanı sunar. Üstelik manzaranın ve atmosferin tadını çıkararak, yavaş yavaş yürüyerek gezmek, geriye dönüp baktığınızda emin olun verdiğinize hiç pişman olmayacağınz bir karar olacaktır.

Ne varsa marketlerde, sokak aralarında var

“Nasıl olsa bir kere dünyayı gezeceğiz, gelmişken her şeyin en pahalısını, en lüksünü deneyelim” demeyin! Emin olun sokak aralarında gördüğünüz butik dükkanlardaki tatlar ve tezgahlarda yapılıp ayaküstü tüketilen yöresel yemekler, geriye dönüp baktığınızda gezinizin en keyifli anlarından olacaktır. Ayrıca marketler ne güne duruyor? Damak tadınıza uygun yüzlerce hatta binlerce gıdayı oldukça ekonomik bir fiyata bulabileceğiniz süpermarketler seyehat boyunca en büyük yardımcınız olacaktır.

Düşük sezon, düşük bütçe dostudur

Temmuz ayında Fransa’ya gittiğinizi hayal edin. Harika bir atmosfer, mis gibi bir hava, çocuklar gibi şen Eyfel Kulesi’nin altında fotoğraf çektiriyor veya çimlere uzanmış o harika manzaranın tadını çıkarıyorsunuz öyle değil mi? Aklınıza gelmeyen bir şeyler var. Müzelerde bekleyeceğiniz bitmek tükenmek bilmeyen kuyruklar, turizm mevsiminde ülkeye akın etmiş turistlerin oluşturduğu kalabalık, otel ve uçak rezervasyonlarındaki cep yakan fiyatlar... Tüm bunlar gezinizi eziyete dönüştürecekse, mutlaka düşük sezonda geziye çıkmayı denemelisiniz. Düşük sezonun illa kış mevsiminin ortası olması da gerekmiyor elbette. İlkbaharın başları veya sonbaharın ortalarına erken rezervasyon ile alacağınız biletler hem cebinizden gereksiz masraf çıkmasını önleyecek hem de gezinizi daha sakin ve huzurlu bir şekilde geçirmenizi sağlayacaktır.

Pazarlık edin

Ben pazarlık edemem demeyin. Birçok ülkede turistler için otel, hediyelik eşya, restoran hatta taksilerde bile pazarlık payı bırakılarak fiyat verilmektedir. Seyahatinizi ucuza getirmek istiyorsanız bu ihtimalleri göz önünde bulundurarak, yerine göre satıcılar ile kıran kırana bir pazarlığa girişmeniz faydalı olacaktır. Seyahatinizi tüm bu maddelere uyarak geçirirseniz düşük bütçe ile tahmin ettiğinizden çok daha fazla yer gezme imkanı bulabilirsiniz. Unutmayın geriye döndüğünüzde aklınızda gezi boyunca biriktirdiğiniz güzel anılar ve deneyimler kalacaktır.

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER