Türkiye'nin en güzel hanları!
Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan hanlar, sosyal ve ticari hayatın önemli merkezleri arasında bulunmaktaydı.
Avlularında dükkanların olduğu, katlarında yolcuların dinlenebileceği odaların bulunduğu bu yapılar, günümüzde işlevlerini değiştirerek varlıklarını sürdürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 'kültürportalı' üzerinden Türkiye'nin birçok yerinde bulunan bu nadide eserlerin bazılarını derledi...
Kuruçeşme Hanı-Konya
Kuruçeşme Hanı Konya-Beyşehir güzergâhı üzerinde ve Hanönü Hanı diye de biliniyor. Doğu-batı yönünde uzanan han, avlu ve kapalı/barınak bölümünden oluşan dikdörtgen planlı bir oturum alanına sahip.
Hanın inşaatında düzgün kesme ve kaba yonu taşlar kullanılmış ayrıca duvar örgüsü içinde yer alan antik devir yapı malzemesinin de devşirme olarak kullanıldığı görülüyor. Avluyu, giriş eyvanının kuzey ve güney kanatlarında yer alan ve düz atkılı birer kapıyla giriş eyvanıyla irtibatlandırılmış birer oda sınırlandırmakta.
Kapalı/barınak bölümü taçkapısının alınlığı üzerindeki bir hayli bozulmuş mermer kitabesine göre yapının, Selçuklu Sultanı I. Gıyâseddîn Keyhüsrev’in ikinci saltanatı sırasında ve 1207 yılında inşa edildiği anlaşılıyor.
Alara Han-Antalya
1231-1232 yıllarında yapılan Alara Han Antalya-Alanya güzergâhında Çakallar Köyü sınırları içerisinde yer alıyor. Kuzey-doğu cephesindeki basık kemerli kapı açıklığının üzerine yerleştirilmiş altı satırlık kitâbesine göre Selçuklu Sultanı I. Alâeddîn Keykubad tarafından 1231-1232 yılında inşa edilmiş. Kitâbede yapının bânîsi Sultan Keykubad’ın ünvânları arasında “Arab ve Acem Sultanlarının Efendisi” ve “Rum’un, Şam’ın, Ermenilerin ve Frankların Sultanı” olarak zikredilmesi oldukça dikkat çekici.
Kitâbenin üzerinde ve yuvarlak kemerle çevrelenen alandaki boşluk, kitâbenin üst bölümünün zamanla ortadan kalkmış olduğunu göstermekte. Alara Han'ın kitâbe bloğunda, Sultanın Alanya-Antalya ya da Konya güzergâhlarındaki seyahatleri sırasında ordusunun konaklaması amacıyla inşa edilmiş bir ribat olarak kaydedilmiş olduğunu düşündürüyor.
Sultanhan-Aksaray
Sultanhan Aksaray'ın Sultanhanı kasabasında bulunuyor. Han 1229 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmış. Yazlık kısmının geometrik şekillerle süslenmiş muhteşem bir taç kapısı var.
Han içinde bulunan tüm yapı özellikleri itibariyle Sivas’taki Gök Medrese'ye benziyor. Sivri kemerin hemen altında "Elminnetül Lillah" yani "Tüm minnetler Allah içindir" duası yazıyor. Avlunun ortasında dört kemer üzerine dayanmış bir mescit bulunuyor. Bu mescit Selçuklu süsleme sanatının en güzel örneklerinden biri..
İshaklı Han-Afyonkarahisar
İshaklı Han Afyon-Akşehir-Konya güzergâhı üzerinde ve Sultandağı (İshaklı) İlçesi merkezinde yapıldı. Kuzey-doğu güney-batı yönünde uzanan dikdörtgen planlı bir oturum alanı üzerine avlu ve kapalı/barınak bölümünü ihtiva eden iki yapı kütlesi halinde inşa edilmiş.
Hanın kuzey-doğu cephesinin merkezine yerleştirilmiş taç kapısı, dışa taşan ve cephe kotunu aşarak yükselen dikdörtgen prizmal bir kütleden ibaret. Avlunun merkezinde fevkânî (üstte olan) bir köşk mescit yer alıyor. Söz konusu yapının Selçuklu döneminde inşa edilmiş ve avlu ortasında bağımsız olarak konumlanan köşk mescitlerin son örneklerinden biri olduğu biliniyor.
Hanın inşaatında mermer, tuğla, düzgün ya da kaba yonu taşlar kullanılmış. Avlu ve kapalı/barınak bölümü taçkapılarındaki iki ayrı kitâbeden hanın, Selçuklu Sultanı II. İzzeddîn Keykâvus döneminde Ali bin Hüseyin tarafından 1249 yılı Eylül/Ekim ayında inşa edildiği anlaşılıyor.
Kızılören Han-Konya
Kızılören Han Konya-Beyşehir güzergâhı üzerinde olan Kızılören Han Yazıönü Han olarak da biliniyor. Cephenin ortasında yer alan ve basık tonozla örtülü bir eyvan kuruluşu halinde dış mekânı avluyla irtibatlandıran zemin katın giriş bölümü aynı formdaki bir kemer gözüyle cepheye açılıyor.
Avlunun kapalı/barınak bölümü duvarına bitişik doğu ve güney köşelerindeki karşılıklı birer eyvanın, hanın dış köşelerine yerleştirilmiş dikdörtgen planlı ve sivri beşik tonozla örtülü birer odayla irtibatlandırılmış olması dikkati çekiyor.
Hanın inşaatında düzgün kesme ve kaba yontlu taşlar kullanılmış. Kitâbesinde hanın, Selçuklu Sultanı I. Gıyâseddîn Keyhüsrev zamanında ve Emîr Kandemir tarafından 1206 yılı Ağustos/Eylül ayında inşa ettirilmiş olduğu anlaşılıyor.
Gelendost Ertokuş Hanı (Kudret Hanı)-Isparta
Gelendost ilçesi sınırları dahilinde bulunan ve yayınlara Ertokuş Hanı ya da Gelendost Hanı adıyla geçen han, Eğirdir Gölü’nün doğu yakasında ve Eğirdir’i Konya’ya bağlayan tarihî kervan güzergâhının üzerinde bulunuyor.
Hanın inşaatında düzgün kesme ve moloz taşlar ile tuğla kullanılmış. Kapalı/barınak bölümünün taçkapısındaki sülüs hatla yazılmış mermerden yapılmış dört satırlık kitâbesine göre han, Mübârizeddîn Ertokuş tarafından 1203-1204 yılında yaptırılmış.
Kırkgöz Han-Antalya
Antalya-Burdur güzergâhında olan Kırkgöz Han, aynı addaki mevkiye konumlandırılmış. Kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen bir oturum alanı üzerine oturan han, geniş bir avlu etrafında sıralanan mekânları ve kapalı/barınak bölümüyle iki yapı kütlesi halinde inşa edilmiş. Avlu taçkapısındaki altı satırlık kitâbesinde yapının bânîsinin, İsmetü’d-Dünyâ ve’d-Dîn olduğu biliniyor.
Kırkgöz Hanı kitâbesinde, yapının, Selçuklu Sultanı II. Gıyâseddîn Keyhüsrev zamanında (1237-1246) inşa edildiği belirtilmiş olmakla birlikte, kitâbenin tarih ihtiva eden son satırında sadece onüç yazılı. Söz konusu kitâbe, Sultan II. Gıyâseddîn Keyhüsrev’i, daha önceki Selçuklu hükümdarlık alâmetleri arasında hiç görülmeyen taç, sancak ve kuşağın sahibi olarak tasvir ettiği gibi aynı zamanda ilk kez doğudan batıya seyahat edenlerin misafir edileceği bir yer olarak belirtilmiş olmasıyla da özgün bir örnek.
Karatay Han-Kayseri
Karatay Han Kayseri-Malatya güzergâhında ve Karadayı köyünde bulunuyor. Kuzey-güney yönünde uzanan han, kuzey kanadındaki kapalı/barınak bölümü ile güney kanadında yer alan avlu ve servis mekânlarından oluşmakta.
Giriş eyvanının avluya bakan sivri kemer gözü, yarı dairesel profilli kaval silmelerle çerçeve içine alınmış; kemer köşeliklerine de yatay düzlemde çerçeveden ayrılan düğümlü gövdeleriyle kemerin kilit taşının üzerinde ve kaval silmelerin oluşturduğu düğüme yönelmiş sivri dişli ve küçük kulaklı iki ejder tasviri kabartması işlenmiş.
Giriş eyvanıyla dahil olunan avlu, kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen planlı geniş bir alan. Doğu ve batı kanatları kapalı ve yarı-açık mekânlarla çevrili. Hanın kapalı/barınak bölümünün taçkapısındaki dört satırlık sülüs hatlı Arapça kitâbeden, yapının Selçuklu Sultanı I. Alâeddîn Keykubad zamanında tamamlandığı anlaşılıyor.