İstanbul'da mutlaka yapılması gereken 20 şey

Topkapı Sarayı’nda kaybolun

Tarihi yarımadanın merkezinde bulunan Topkapı Sarayı, kocaman odaları, kabul salonları ve hayranlık uyandıran objeleri ile – 86 karatlık Kaşıkçı Elması gibi – mutlaka görülmesi gereken müzelerin önde gelenlerinden.

Kapalı Çarşıda pazarlığa hazırlanın

Dünyanın en büyük ve en eski kapalı ticaret merkezlerinden biri olan Kapalı Çarşı’da düzinelerce caddeler boyunca yayılmış binlerce dükkân bulunuyor. Bir şeyler almak gibi bir niyetiniz yoksa dahi ziyaret etmeniz gereken noktalardan biri; çünkü çarşının asıl değeri, mekânın tarihsel atmosferinden geliyor.

Sultanahmet Camii’nin çinileriyle büyülenin

Şehrin en önemi simgelerinden biri olan Sultanahmet Camii’nin iç duvarları, 2,000’den fazla el boyaması mavi çini ile kaplı; 200’den fazla pencereden içeri süzülen güneş ışığı, gerçekten görülmeye değer. Ancak unutmayın ki Sultanahmet Camii aktif bir şekilde hizmet veriyor; yani ibadet saatlerinde ziyaretlere kapalı.

Yerebatan Sarnıcı’yla Bizans dönemine ışınlanın

Yüzlerce antik İyonya ve Korint sütunlarına ev sahipliği yapan sarnıç, Bizans İmparatorluğunun su şebekesinin kalıntıları aslında. Karanlık yeraltı kompleksi, yaz sıcağından kaçmak açısından da ideal.

Gülhane Parkı’ndaki laleleri izleyin

Tarihi yarımadanın ucunda, Topkapı Sarayı’nın hemen yanında bulunan Gülhane Parkı, kentin en büyük ve en güzel parklarından biri. Park, özellikle hafta sonları yerli halk tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor, kalabalık eski İstanbul’un içinde adeta bir sığınak rolü üstleniyor.

Mısır Çarşısında baharat ve hediyelik eşya alışverişi yapın

Mısır Çarşısı, her türlü baharatı, lokumu ve hediyelik eşyayı bulabileceğiniz son derece kapsamlı bir çarşı – vitrinlerde türlü türlü sergilenen ürünlerin yarattığı görsel şölen ise cabası.

Eminönü’nde ayaküstü bir balık ekmek yiyin

Her ne kadar balık boğazdan elde edilmese de Haliç kıyılarındaki sallanan teknelerde pişmiş balık ekmeklerden yemek, kentin dört bir yanından gelen ailelerin de vazgeçemediği İstanbul’un olmazsa olmazlarından.

Feriköy bit pazarında hazine avına çıkın

Pazar günleri Bomonti’deki devasa kapalı çarşıda kurulan Feriköy bit pazarı, antika avı söz konusu olduğunda kentin en kapsamlı yeri olarak öne çıkıyor. Sabahın erken saatlerinde tezgahlarını kuran antikacılarda, biblolardan plaklara, eski kitaplardan dergilere, orijinal film afişlerine kadar her şeyi bulmak mümkün.

Antoine Kilisesi’nde sakin bir gezinti yapın

İstanbul’un en önde gelen ve en büyük Katolik kilisesi, İstiklal Caddesinde bulunuyor; Venedik neo-gotik stiliyle tasarlanmış olan kilise, 1906-1912 yılları arasında inşa edilmiş. St Antoine Kilisesi’nde hafta boyunca İngilizce, Türkçe ve İtalyanca ayinler yapılıyor. Beyoğlu’nun kalabalığından uzaklaşıp biraz soluk almak için tercih edebileceğiniz noktalardan.

Çiçek Pasajı’nda bir tur atın

1876 yılında inşa edilmiş olan Çiçek Pasajı, açık ara İstanbul’un en güzel pasajlarından biri. Baş döndüren iç dizaynı gerçekten görmeye değer – sizi meyhanelere sokmaya çalışan garsonlardan kaçabilirseniz eğer.

Galata Mevlevihanesi'nde sema gösterilerini izleyin

Galata Mevlevihanesi’nde her Pazar saat 17:00’de düzenlenen sema seremonisi, ziyaretçi akınına uğrayan bir etkinlik. Ayrıca buradaki müzede müzik enstrümanları, kaligrafi, Mevlevi kıyafetleri ve aksesuarları gibi eserler de sergileniyor.

Masumiyet Müzesi’nde nostaljiye kapılın

Adını Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un aynı isimli romanından alan Masumiyet Müzesi, kitabın da odağına aldığı Çukurcuma’nın tablolardan çıkmış gibi görünen sokaklarında bulunuyor. İstanbul’un kültürel ve materyal tarihine ilgi duyuyorsanız eğer, Masumiyet Müzesini mutlaka görmelisiniz. Müzede sergilenen sayısız ev eşyası ve fotoğraf, romanda anlatılan buruk aşk hikayesi ile bağlantılı.

Nardis’te caz konserlerine katılın

İstanbul’un en bilindik caz barlarından olan Nardis, Galata Kulesi’nin hemen yanında yer alıyor. Nardis’te hemen hemen her akşam hem yerel hem de yurtdışından gelen sanatçıların verdikleri konserlerle müzik dolu geceler yaşanıyor.

1741 mutfağını deneyin

Michelin 2023 seçkisinde yer alan Lokanta 1741 misket limonlu fava, kabak kalye, semizotu mancası, tektaraf sardalya, safranlı kebap gibi geleneksel yemeklere osmanlı şerbeti, hibiskus, ebegümeci, nar çiçeği gibi enstrumanlarla özgün dokunuşlar sunan Lokanta 1741, hem tarihi atmosferi hem de iyi yemekleri ile gastronomi sevdalıların baş taçlarından.

Kılıç Ali Paşa Hamamı’nı ziyaret edin

Hamam ritüelleri, İstanbul ziyaretçilerinin bir numaralı aktivitesi olmuştur hep. 500 yıllık bu mimari harika, hamam deneyimini en yoğun bir şekilde yaşayabileceğiniz yerlerin başında geliyor. Ancak unutmayın, hamam gündüzleri kadınlar, akşamları ise erkekler için açık.

Kadıköy Sineması’nda bir bağımsız film izleyin

1967 yılında açılan Kadıköy Sineması, kentin en eski sinemalarından biri. Anadolu yakasının en iyi sinemalarından biri olan Kadıköy Sineması, Bahariye caddesinin hemen üzerinde, bir pasajın içinde bulunuyor ve hem yerli hem de uluslararası bağımsız filmlerden oluşan seçkisiyle ziyaretçilerini karşılıyor.

Bomontiada

Avrupa yakasının en işlek noktalarından olan Bomontiada kompleksi, ikonik canlı müzik mekanı Babylon, disiplinlerarası sanat mekanı Alt, Leica Galerisi, Ara Güler Müzesi ve 5 farklı restorana ev sahipliği yapıyor. Yıllardır terk edilmiş bir şekilde atıl kalan Bomonti bira fabrikası, Bomontiada’nın açılmasıyla birlikte Bomonti ve Kurtuluş’un uyuşuk mahallelerine can getirdi.

Arkeoloji Müzesi’nde antik tarihi keşfedin

İstanbul gezisi, Arkeoloji Müzesi’ne girmeden tamamlanmış sayılmaz. Müzede Antik Yunan, Roma ve Türk tarihinden eşsiz kalıntılarından bulunduğu devasa bir koleksiyon yer alıyor. Ayrıca Balkanlarda, Afrika’da, Mezopotamya ve Orta Doğu’da keşfedilen birtakım objeleri gözlemlemek de mümkün burada.