Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Tacir (Hukuk) Nedir?

        Ticaret hukuku bakımından tacir, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) -gerçek kişiler yönünden- bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişi biçiminde tanımlanmıştır. Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedefleyen faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletmeye malik olunması tacir sıfatının kazanılması için yeterli olmayıp bu işletmenin ilgili kişi veya vekili tarafından kendi (tacir) adına işletilmesi gerekmektedir. Ticari işletmeye vekil atanması durumunda ise tacir sıfatını vekil değil; adına ticari işletme işletilen kişi kazanmaktadır. Bununla birlikte, bir ticari işletmenin birden fazla kişi tarafından işletilmesi mümkündür. Şu halde işletmeyi kendi adına işleten kişilerin tümü tacir sıfatını kazanır.

        Kural olarak bir kişinin tacir olabilmesi için ticari işletmeyi "işletmesi" gerekmekte ise de TTK uyarınca: "Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.". Öğretide, bir kimsenin tacir olması ile "tacir sayılması" arasında pratikte bir farklılığın olmadığı, her iki durumda da anılan kişinin tacir olmanın hükümlerine tabi olacağı belirtilmiştir. 

        Tacire ilişkin diğer bir kavram "tacir gibi sorumlu olma"dır. TTK'da, aslında bir ticari işletme veya şirketin bulunmamasına karşın; sanki bunlar varmış gibi kendi adına veya olmayan "şirket" adına işlemde bulunan kimselerin iyi niyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olacaklarına hükmedilmiştir. Bahsi geçen kişiler tacir olmayıp yalnızca işlemde bulundukları iyi niyetli üçüncü kişilere karşı tacir olmanın külfetlerine katlanmaktadırlar. Ayrıca kanundan veya yargı kararından doğan yasağa aykırı bir şekilde veya gerekli makamlardan izin ya da onay almadan ticari işletme işleten kişiler, hukuki ve cezai sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla tacir sayılmaktadır. Bu kapsamda, örneğin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca memurların ticaret yapması yasaklanmış olsa da bu yasağa aykırı hareket eden memurlar da tacir sayılabilecektir.

        Tüzel kişilerin tacir sıfatını kazanmaları ise gene TTK'da düzenlenmiştir. Buna göre: "Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.". Bununla beraber doğrudan veya dolaylı bir biçimde ticari işletme işleten Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıfların hiçbir zaman tacir sayılamayacağı öngörülmüştür. 

        Ticaret şirketleri TTK'da sayılmış olup; bunlar kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerdir. Gerçek kişi tacirlerden farklı olarak söz konusu şirketlerin tacir sıfatını kazanmaları için bir ticari işletme işletmeleri şart koşulmamış olup; bunun için ilgili şirketlerin tüzel kişilik kazanması yeterlidir. Ayrıca tüzel kişi tacirlerin düzenlendiği hükümde sayılmayan tüzel kişilerin de -gerçek kişi tacirlerde olduğu gibi- ticari işletme işletmeleri durumunda tacir sıfatını kazanacağı belirtilmektedir.

        YAZAR

        Arslan Kaya

        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa