Spor yazarları, Sivasspor - Galatasaray maçını kaleme aldı

Ali Turap ve Kazımcan gibi soğuktan değil tecrübesizlikten titreyerek oynayacak bir 11 ile sahaya çıktığınızda "ağabey"lerin eline bakarsınız. Premier Lig'den Zaha, Serie A'da Mertens, Bundesliga'dan Kerem Demirbay... Galatasaray bozuk zeminde dün ilk yarıda 14 hücum geliştirip iki topu direkten dönerken yine telaşlı ve hücum kalitesinden uzaktı. Santrforunuz son vuruşu olmayan "bezgin" Halil olunca oyun ekstra adam ister. Demirbay'ın golü budur.

"Delikanlı hakem istiyoruz" diyen teknik adama maçtan önce diyecek sözününüz yoksa, transfer diye gönderdiğiniz adamları geri çağıracaksanız, sıfır iletişimle kulüp yönetecekseniz; kendi içinizdeki kavgayla meşgulsünüzdür. İçerdeki kavgası bitmeyenin dışarda kazanacağı savaş yoktur. Dün gibi… (SABAH)

MEHMET AYAN: KIRKPINAR

19 maç 48 puan kağıt üzerinde bir ilk yarı sonu için harika görünür. Öyle ya kaybedilen 9 puan vardır; adeta tulum çıkmıştır o serüvenden. Ancak bu sene böyle değil lig. G.Saray ve F.Bahçe dominasyonunda adeta "puan kaybeden ligi kaybeder" psiklojisi hakim İstanbul'un iki yakasına. Çok yanlış! Ne G.Saray bugün 19.00 itibariyle şampiyonluğu kaybetti; ne F.Bahçe şampiyon oldu. Olayın taraftar, camia, sosyal medya, medya psikolojileri bu açıdan kendilerini şartlamalı.

İlk yarıda G.Saray dominasyonu ile yükselen futbol ateşinin harı ikinci yarı hiç mi hiç yoktu orta yerde. Saçma bir 45 artı 6 dakika izledik. G.Saray 1-0'ı korumak için orta sahanın çimentosunu güçlendirici değişikliğini N'Dombele ile yaptı. Daha güçlenmesi gereken orta saha, biraz da Sivas'ın oynama niyetiyle, teslim oldu son 15-20 dakika.

İleride ise tonla eksiğe karşın Kerem'in ilk yarıdaki çırpınışı, Halil ile çoğu kez yer değiştirip defansın dengesini bozması ön taraftaki olumlu halleri oluşturdu. 46 ile maç 1-1'e gelene kadar ikinci yarıda bir hücum etkinliğinden söz etmek ise pek mümkün değil. Zaha ve Tete giderek "etkileşim için yapılan transferler" olduğunu herkese anlatmaktalar. Bir Kırkpınar deyimiyle "alta düştüm diye yerinme üste çıktım diye sevinme" haftaları olacak bundan sonra. Her maç birer hamle. Puan farkı 2-3 maçı bulamadığı takdirde iki takımın da şansı var. Önde atbaşı yarışların kaderi maçları 90 değil 180 dakika olarak hissetmektir. (HABERTÜRK)

LEVENT TÜZEMEN: BÜLENT UYGUN'UN 'DELİKANLI' HAKEMLERİ!

G.Saray'ın kaçırdığı galibiyetin sorumlusu kritik karşılaşmalarda oyunu yeterince okuyamayan Okan Buruk'tur. Mesleğe yeni başlamış bir teknik adam bile oyundan en erken Zaha'yı alırdı. Arkadaşlarına yardım etmeyen, topu kaptırınca rakibi kovalamayan, sorumsuz Zaha'yı 83 dakika oyunda tutmak ihanetti. Mertens'i çıkarmak dengeyi bozdu. 

Konya maçının iyilerinden Ndombele'yi kulübede oturtmak, oyuna geç sokmak Okan Buruk'un zafiyetiydi. Kırmızı kart gören Kerem, kendisiyle yüzleşsin. Ezbere vuruşlar yapacağına akıllı vuruşlar yapmayı öğrensin. Maçtan önce 'delikanlı, cesur ve yürekli adaletli bir hakem istiyoruz' diyen Sivas'ın felsefeci hocası Bülent Uygun'un herhalde ağzı kulaklarındadır. Zorbay Küçük ile VAR'daki Alper Ulusoy, kasap gibiydiler. Fernandes atılmasını, Abdülkadir'in topa elle yön vermesini geçiyorum. Camara'nın Halil'e attığı tekme tartışmasız penaltıydı! Şimdi Bülent Uygun, 'delikanlı!' bu iki hakemi Sivas köftesi yedirdikten sonra uğurlasın! (SABAH)

UĞUR MELEKE: 1-0'LA 1-1 ARASI VİTES SORUNU

Galatasaray ise Sivasspor'dan da daha fazla eksikle sahadaydı dün. 4 gün önce Konya maçında Galatasaray bu sezon ilk kez Davinson-Torreira-Icardi omurgasının tamamından yoksun oynamış, yine 89'a kadar 1-0'lık skorla gelmişti maç. Konya, durum 1-0'ken Galatasaray'a büyük tehditler yaratabilecek bir oyun oynayamadı. Sivasspor'sa o 1-0'ı bozabilince 1 puanı koparabildi Galatasaray'dan... Sarı-kırmızılıların son iki sezonda en önemli karakteristiklerinden biri 1-0'ı bulsalar dahi 2'yi aramalarıydı.

Dün 1-0'la 1-1 arası Galatasaray'ın vitesinin küçülmesi puan kaybında önemli faktör. 45'le 84 arası şut istatistiği 9-9. Kornerler de 3-0 Sivas lehine. Elbette bu küçülen vites için Okan Buruk'un da makul bir mazereti var. Kulübede iki maçtır Tete dışında as hücum oyuncusu yok. Maça layıkıyla müdahale edememe sebebi bu darlık. (HÜRRİYET)

ÖMER ÜRÜNDÜL: BÜYÜK TEHLİKE!

Galatasaray çok etkili bir ilk 20 dakika oynadı. Bu bölümde Sivas sanki sahada yok gibiydi. Ne pres yaptılar, ne ikiüç pas yapabildiler. Ne de geride yerleşebildiler. Galatasaray, son saniye golüyle soyunma odasına hem skor avantajıyla hem de moralle girdi. Ama ikinci yarıdaki Galatasaray'ı tanıyamadım. Etkili atağı yoktu. Oyunu kontrol altına alamayan Okan Buruk, kötü gidişata rağmen önlem almayı düşünmedi.

Önemli fırsatlar geçirdi eline ama Ali Şaşal izin vermedi. Tabi ki puan kayıpları olacak. Her maçı kazanacağım diye garanti yok. Ama gördüğüm en büyük tehlike Okan Buruk ve futbolculardaki aşırı gelirimdi. Kerem Aktürk'ün gördüğü ikinci sarıya bu kadar sinirlenmesine gerçekten anlamak mümkün değil. (SABAH) 

HALİL ÖZER: KAÇINILMAZ PUAN KAYBI

Galatasaray'ın sezon başından beri şöyle bir sıkıntısı var... Hiçbir zaman maça iyi başlangıç yapamıyor, rakibi ısırmıyor, tempolu oynamıyor. Bu nedenle gol geciktikçe rakibin direnci artıyor... İyi oynamadan, sürekli pamuk ipliğinde buralara kadar gelindi... Tabii bunun en büyük nedeni ise kadrosunda kaliteli oyuncuların bulunmasıydı. Ama İcardi'nin üstüne Sacha Boey, Barış Alper, son haftaların formda ismi Kaan Ayhan, milli takımlarında bulunan Bakambu ile Ziyech gibi kilit adamlar da dün olmayınca puan kaybı kaçınılmaz hale geldi.

Savunma hariç bir tek Kerem Aktürkoğlu çok çırpındı. Çok sorumluluk aldı. Hırsını sahaya yansıttı. Ama bu hırsı yüzünden kırmızı kart gördü. Oysa ilk sarı kartında yani penaltı pozisyonunda gereksiz itiraz yaptı. Sonuç olarak Galatasaray maçı kendi hataları yüzünden alamadı. Ancak burada hatayı kendisinde aramalı. Niye bu kadar etkisiz oluyorum diye çok düşünmeli. (MİLLİYET)

ERMAN TOROĞLU: GÜNAHLARI KENDİ BOYUNLARINA...

Süre ilerledikçe Galatasaray'da panik başladı. Nitekim golü de yediler. Penaltı, net penaltı… Ama bir başka pozisyon daha var. Sivaslı oyuncu kendi ceza sahası içinde sırt üstü yere düşüyor. Düşerken topun nerede olduğunu görmüyor. Hissediyor mu bilemem, yere düştükten sonra kollar açık top koluna geliyor. Son anda topu görüp oynuyor mu oynamıyor mu? Günahı boynuna. Öyle bir pozisyon ki hakem çok yakın, bunu en iyi çözecek adam o. Biz kamerayla ne kadar uğraşsak, yerdeki futbolcunun vücut dili ve ne yaptığını en iyi o hisseder.

Bu pozisyona net penaltı ya da penaltı değil deme şansımız yok. Bir tek şey deriz, hakemin de futbolcunun da günahları boynuna. Yalnız Galatasaray'da tuhaf sakatlıklar var. Sen Şampiyonlar Ligi'nde üst tura kalacağım diyorsun, sezon başından beri sol bekin yok. Hayatta arkanı sağlam tutmazsan başarılı olma şansın yok. Defansın iyi olursa yolunda yürürsün. Hâlâ sol bek arıyorlar. Fenerbahçe'ye bakıyorsun adamlar transferin ilk gününde havalimanına stoper indiriyorlar, çünkü mecburlar.

İBRAHİM YILDIZ: GALATASARAY'IN YILDIZLARI NEREDE?

Takımın yıldız isimleri bireysel performanslarının çok altında kalınca, Galatasaray ikinci golü bulamadı. Zaha, sonradan onun yerine oyuna giren Tete bir varlık gösteremedi. Kerem Aktürkoğlu bir şeyler yapma adına çok çaba gösterdi. Son dakikada kırmızı kart görmesi belki de arkadaşlarına olan tepkiydi. Özellikle Zaha, oyundan kopuk, sonucu belirleyecek hareketlerden uzaktı. Şampiyonlar Ligi maçlarında sergilediği oyunun yarısını bile gösteremedi. 

İki bek bir de Zaha'yı sayarsak Sarı-Kırmızılılar 3 eksikle diyebiliriz. İleride oynayan oyuncuların ikili mücadele beceriksizliği dikkat çekti. Kaptırdıkları her top Sivas adına atağa dönüştü. Galatasaray'da ofans oyuncu çokluğu bir gerçek. Ancak, savunmada bu alternatif ne yazık ki yok. Icardi'nin olmayışı da büyük eksiklik. Halil, bu açığı kapatmakta yetersiz kaldı. Bu beraberlik, Galatasaray adına iyi bir ders olmalı. Hatalardan çok, bölgesel eksiklikleri görme adına Okan Buruk'a bir yol haritası çizebilir. (HABERTÜRK)

43. dakikada öyle bir pozisyon var ki Sivassporlu Kamara, Dervişoğlu'nun arkadan bileğine vuruyor. Net penaltı. Hakem görmeyebilir, VAR'ın çağırması gerekir. Bir gün evvel F.Bahçe'nin kazandığı penaltının yerde olanı. Bu pozisyon havadaki ayağa darbe geliyordu burada da yerdeki ayağa... (SABAH)

FIRAT AYDINUS: HÜCUM TAMAM DA SON VURUŞ NE OLACAK? 

Galatasaray'da hücuma iyi çıkan ama bitiremeyen bir forvet hattı vardı. Sarı kırmızılılar yüksek tempoda olmasa da, ilk 20-25 dakika baskı kurarak oyunun hakimi oldu. Bu baskı ilk 10 dakikada 5 korner getirirken, ilk 45 dakikanın tamamında 2 top direkten döndü. Galatasaray'ın beklediği gol gecikince Sivassporlu Koita tehlikesi baş göstermeye başladı. Defansın sağında genç ve tecrübesiz Ali Turap'ın görev yapması, Sivasspor'un sol beki Uğur Çiftçi'nin bir forvet gibi oynamasına imkan sağladı. 

İlk yarı boyunca 18 kez Sivas ceza sahasında topla buluşan Galatasaray tam 14 şut attı ancak bunların sadece 2'si isabetliydi. Hücuma iyi çıkan ama bitiremeyen bir forvet hattı vardı. Final vuruşlarında 'İcardi bitiriciliği' net biçimde arandı. Bu yarıda Kerem Aktürkoğlu iyi değildi. Bir pozisyonda haklı da olsa, arkadaşının topu atağa kalktığı anlarda hâlâ 4. hakeme faul isteğiyle itiraz etmesi dikkatlerden kaçmadı. Kerem Demirbay'ın son anlarda attığı şut zeminin de azizliği ile ağlara gitti ve Galatasaray 1-0 öne geçti. Bu golde Mertens'in payı büyüktü. (HÜRRİYET)

AHMET ÇAKAR: GALATASARAY'IN İKİ PENALTISI VERİLMEDİ

Türk futbolunda gün geçmiyor ki bir hakem faciası yaşanmasın. Dün akşam da Galatasaray'ın net iki penaltısını vermeyen Zorbay Küçük, ciddi hatalar yaptı. Aslında Galatasaray oyuna iyi başladı ama iki topu direkten döndü. Sonra oyun rölantiye döndü fakat devre biterken Kerem Demirbay'ın golüyle Galatasaray öne geçti. İkinci yarı iki takım açısından da maç kontrollüydü. Fakat devreye hakem Küçük girdi. Sivas lehine verdiği penaltı mutlak doğru. Ama Galatasaray'ın bence verilmeyen iki net penaltısı var.

Halil Dervişoğlu, Sivas ceza sahasında savunma oyuncusu topla çıkarken topa dokunuyor, savunma oyuncusu yere düşerken de sağ eliyle topa müdahale ediyor. Karar mutlak penaltı ama VAR da devreye girmedi. Yine Galatasaray'ın Kerem Demirbay'la verilmeyen bir penaltısı var. Ceza alanının sol köşesinde çok net bir şekilde Demirbay'ın topuğuna bir müdahale yapılıyor. Flu görünen pozisyon aslında mutlak penaltı. İşte gördünüz mü bir hakem bir maçı nasıl bir yerden alıp, diğer bir yere verebiliyor. (SABAH)

ÇAĞATAY ÇELİK: KADRO PLANLAMASININ İFLAS BEYANI!

Bunlar ışığında Galatasaray'ın yaz transfer dönemini ve sonrasını hatırlayalım. Temmuz ayında sol bek, orta saha, 10 numara arayan Galatasaray, 31. resmi maçını oynadı. Temmuz-ağustosta başka, eylül-ekimde başka, kasım-aralıkta başka, ocak ayında bambaşka 11'lerle sahaya çıkmak durumunda kaldı. Sezonun genelinde sarı-kırmızılı takımı sırtlayanlar geçen sezondan kalan oyuncular oldu: Boey, Abdülkerim, Torreira, Kerem Aktürkoğlu, kısmen Barış Alper ve Icardi.

Bu yaz kadroya katılan Ziyech bir var bir yok, Zaha oynasa da ya verimsiz ya da 6 milyon Euro'luk gelirinin yarısını dolduracak etkinlikte değil. Tete genellikle yok, Angelino ve Ndombele 'Oynamasa daha iyi' dedirtiyor. Icardi'yi yedeklemek için alınan ve kendisinden 'Sezon boyu göreve hazır ve nazır' olması beklenen Bakambu'nun bu tarihlerde Afrika Kupası'na gideceği almadan önce belli. Kerem Demirbay herhalde havalar soğuduktan sonra Almanya günlerini hatırladı, kıpırdanmaya başladı.

Galatasaray'ın 19. lig maçında 15 galibiyet ve 1 mağlubiyetle devam etmesi ve yarıştan kopmaması her maça farklı 11'le çıkmak zorunda kalan ve bundan artık tahmin ediyorum ki ikrah eden Okan Buruk ve ekibine yazar. Ligin belki de en zorlu deplasmanına yedi eksikle gelen Galatasaray'daki eksiklerin hiçbirinin teknik heyete fatura edilebilecek adale sakatlığı kaynaklı olmadığını ve sarı-kırmızılıların ocak ayında da sol bek, orta saha ve 10 numara aradığını hatırlatmakta fayda var. (HABERTÜRK)

SERKAN KORKMAZ: "VAR" NEDEN DEVREYE GİRMEDİ!

Maç erken saatte oynandığı için bu yazıyı son düdüğün ardından yazmaya başladım. İlk değinmek istediğim kişiler; o düdüğü çalan Zorbay Küçük ve VAR olarak görev yapan Alper Ulusoy. Benim futbol anlayışıma göre; Galatasaray'ın iki penaltısı verilmedi. Hadi Zorbay Küçük görmedi, VAR neden devreye girmedi; gerçekten anlamadım! G.Saray iki mükemmel (Aktürkoğlu ve Mertens) şutunun direkten döndüğü, iyi oynadığı zorlu deplasmanda puan kaybını bence hiç hak etmedi. 

Bu kadar eksikle, Halil Dervişoğlu ile dünkü hakem performansıyla dahi kazanmayı hak etmişti Galatasaray. Yani henüz "kırmızı alarm" durumuna geçmek için erken. Ancak; Sasha Boey gidiyorsa, sol bek alınmıyorsa, İcardi form tutmayacaksa, işte o vakit sarıkırmızılılar için psikolojik üstünlüğü rakibe kaptırmaktan bahsedebiliriz. Ligin ilk yarısı geride kaldığında bence umutsuzluğa kapılacak, hocayı eleştirecek bir manzara olduğunu hiç zannetmiyorum. Hem ligde hem Avrupa'da gelinen nokta (bence) tatminkar. (FOTOMAÇ)