Pandemi tüm dünyadaki eğitimi nasıl değiştirdi?

Bazı ülkelerde kısıtlı olarak okula dönüşlerin başlaması planlanıyor olsa da eğitim artık okul ve sınıf duvarlarının dışına taştı. Dünyanın istediğimiz ülkesindeki dilediğimiz programa kayıt yaptırabilir ve bilgisayarlarımızdan derslere katılabiliriz. Pandemi sonrasındaki dönemde de uzaktan eğitimin fırsat haline dönüşmesi ve sürmesi bekleniyor. Eğitim dünyası pandemi ile birlikte sonsuza dek değişmiş olabilir.

Eğitim ve teknolojinin işbirliği

COVID-19 öncesinde, 2019’da, eğitim teknolojileri yatırımları 18,66 milyar dolara ulaşmıştı. 2025’e kadar bu yatırım miktarının 350 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Dil öğrenme uygulamaları, video konferans programları, online eğitim yazılımları ile ilgili yapılan çalışmalar pandemi ile birlikte büyük sıçrama yaptı.

Eğitim teknolojileri sektörünün lideri, 2011 yılında Hindistan’da kurulan BYJU oldu. Şirketin geliştirdiği online eğitim yazılım ve uygulamalarının kullanıcı sayısı %200 artış gösterdi ve bu sayı artmaya devam ediyor. Ülkelerin eğitim politikaları da uzaktan eğitim teknolojilerinin geliştirilmesini destekliyor. Çin’de çeyrek milyar öğrenci uzaktan eğitimi kullanıyor. Çinde yaklaşık 730 bin öğrenci kitlesel bir hareketle online eğitime geçti ve dünyanın en büyük ağı haline geldi. Öğrencilerin %81’inin derslere devam ediyor olması da ülke tarihinin rekoru oldu.

Özellikle Asya ülkelerinden online eğitim konusunda çığır açan gelişmeler geliyor. Singapur’da derslere dil seçeneği ve limitsiz ders süresi tanıyan yazılımlar geliştirildi. Dünyanın teknoloji devleri canlı eğitim sırasında ders araçlarının anlık geliştirilmesi imkanı sunuyorlar, ayrıca üst düzey eğitimler küresel katılımı mümkün kılıyor.

Server kapasiteleri arttırıldı, internet bağlantıları iyileştiriliyor, eğitim dijitalleşiyor.

Ayrıca yeni ortaklıklar kuruluyor, özel okullar ile teknoloji şirketleri birlikte çalışıyorlar. Televizyon kanalları dersleri internetin olmadığı yerlere taşıyor. Hatta BBC, Manchester City’li futbolcu Sergio Aguero’nun da bazı ders içeriklerini anlattığı özel programlar yaptı.

Geleceğin eğitimi nasıl olacak?

Pandeminin etkisi, eğitim teknolojilerinde çok hızlı ve ani gelişmeleri beraberinde getirdi. Bazılarına göre altyapılar yetersiz ve sistemlerin geliştirilmesi için yeterli zaman tanınmadı. Öte yandan hızlı aksiyona geçenler aradaki farkı açtı. Çin’deki Zhejiang Üniversitesi, sadece 2 hafta için 5000 online eğitim kursu açtı. İngiltere’deki Londra Koleji, bilim insanlarını aynı online çatının altında topladı.

Eğitimin bundan sonra hibrit olarak, yani okullar ile uzaktan eğitimin birlikte yürüyeceği yeni bir sisteme dönüşeceği belirtiliyor. Bu oldukça geniş fırsatların da kapısını açabilir. Uzmanlara göre uzaktan eğitim artık okulların vazgeçemeyeceği bir yapı haline gelecek.

Uzaktan eğitimin engelleri

Teknoloji ne kadar gelişse de bu teknolojik ürünlere ulaşmak tüm dünya nüfusu için mümkün değil, bu da fırsat eşitsizliği anlamına geliyor. Ülkeler arasında, teknolojiye erişim imkanları açısından uçurumlar var. Avrupa’da İsviçre, Norveç, Avusturya gibi ülkelerde bilgisayarı olan çocukların oranı %95 iken bu rakam Endonezya’da sadece %34’te kalıyor. ABD gibi gelişmiş ülkelerde bile bilgisayarı olmayan çocuk nüfusu son derece fazla ve bilgisayar bulunmayan devlet okulu sayısı da çok fazla.

Uzaktan eğitim efektif mi?

Son dönemde uzaktan eğitimin ne kadar efektif olduğuna dair çok sayıda araştırma yapıldı. Bu çalışmalara göre uzaktan eğitimde, sınıf eğitimine oranla kullanılan materyal miktarı %25 ile %60 kadar fazla. Bu da öğrencinin ders sonrasında tekrar etme, kendi hızını yakalama ya da ek çalışma yapma imkanını artırıyor.

Ayrıca uzaktan eğitim ile derslere harcanan süre %40-%60 kadar azalıyor ve ek çalışmalara öğrencinin daha fazla vakti oluyor. Öte yandan yaş gruplarına göre sonuçlar değişiyor. Özellikle ilkokul çağındaki çocukların ders için sınıfta bir araya gelmelerinin öğretim kadar eğitim açısından da avantajları var. Özellikle de dikkati çabuk dağılabilen bu yaşlarda sınıf disiplini ayrı bir öneme sahip.

An itibariyle eğitim materyallerinin de yeterliliği tartışma konusu. Teknolojinin, bu materyalleri öğrencinin zeka, ihtiyaç ve gelişimine göre özelleştirmesi mümkün. Bir başka deyişle, artık ders kitapları öğrenciye özel hale gelebilir.

Uzaktan eğitimi, sınıfta ders işler gibi aynı metotlarla işlemek de bir başka zorluk. Öğretmenlerin kalıpları yıkmalarına ihtiyaç var. Öğrencinin derse odaklanabilmesi için anlatımları daha hareketli, videolu, eğlenceli, oyunlu hale getirilmesi gerekiyor ki müfredatların hiçbiri bu duruma uygun değil.

Dünya, yeni normalin uzaktan eğitim olduğuna inansa da henüz kat edilmesi gereken çok fazla yol ve kapatılması gereken çok fazla eksik var.