Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Müzik Can Kazaz: Pandemi birikmişi dökmeye zaman sağladı - Magazin haberleri
        • 1

          -Can öncelikle seni tanımayanlar için kendinden biraz bahsedebilir misin?

          Çocuk yaştan beri kendi köşesinde müzikle uğraşan biriyim aslında. Orta halli bir ailenin çocuğuyum. Başka başka meslekler için "Acaba mı?" derken, aslında her zaman benimle olan müziği meslek olarak yapmam gerektiğini farkettim. Ortaokulda basketbolcu olmak isteyen halimle de lisede mühendis olmayı hedefleyen halimle de hep müzik yapıyordum.

          İnsanın bunu fark etmesi zaman alıyor ama sayısal okuyup üniversite sınavlarında ikinci kez istediğim puanı alamayınca mecburen bir yıl fizik okuyup, ardından müzik bölümünü yetenek bursuyla kazandım. Bestecilik ve müzik teknolojileri üzerine eğitim aldım, çalıştım ve ürettim. Mezun olduğum bölüme araştırma görevlisi olarak girdim ve dört yıl akademisyen olarak çalıştım. Dünya görüşümün de beni yönlendirmesiyle iki sene kırsalda, Çanakkale Biga'nın bir köyünde toprakla, hayvanlarla ve fikirlerimle ve tabii müzikle ilgilendim. Bu kadar sene yaptığım müziklerle hayal ettiğimden çok daha fazla ilgi gördüm. Tüm bu deneyimler cepte, İstanbul sınırlarına geri döndüm ve müzik üretip yaşamaya devam ediyorum.

        • 2

          "PANDEMİDE SAKİN BİR İNSANA DÖNÜŞTÜM"

          -Pandemi dönemi nasıl geçiriyorsun, müzik ve yaşam açısından sana neler kattı?

          Pandemi döneminin ilk yılında çok fazla ürettim. Birçok ortak projede yer almamın yanı sıra "Yuken EP" ve "Kızılgerdan" albümlerimi hazırladım ve yayınladım. Çello için bir solo müzik besteledim. İnternet üzerinden canlı yayınlara ve programlara konuk oldum, az da olsa konserler verdim. Haliyle de yoruldum. 2021 yılını daha sakin geçirmeye çalışıyorum. Senelerdir biriktirdiğim filmleri izliyorum, oyunları oynuyorum... Başlarda kendimi bir üretim ve kendimi geliştirme baskısı altında hissediyordum ama artık biraz frene basmamın her açıdan daha doğru olacağını fark ettim. Tüm bu süreçte daha sakin bir insana dönüştüm sanırım.

        • 3

          -Pandemiden en çok etkilenen sektörlerden biri de müzik... Cidden psikolojik olarak zor bir süreç... Bir müzisyen olarak nasıl başa çıkıyorsun?

          Benim böyle bir sürece girmekle ilgili karakterim açısından avantajım oldu. Çocukluktan beri kendi başıma vakit geçirmekten evde olmaktan büyük keyif alıyorum, bir başınalıktan besleniyorum. Bu huylarımı bu sürece kalkan yaptım diyebilirim. İlk yıl kapanıp ürettim. Şimdi pandeminin ikinci yılını yarıladık neredeyse ve eskiden yapmaya vakit bulamadığım şeylere vakit ayırıyorum.

          Yakınlarımdan hastalığa yakalananlar olduysa da hafif atlattılar. O anlamda şanslıyım ama her gün verilen kayıp sayısı canımı sıkıyor, insanlar ölüyor ya da çok ciddi sıkıntılara düşüyor. Hep diken üstündeyiz. Dediğim gibi; kendimi şanslı görüyorum ve moralimi yüksek tutmak için kendimi böyle ikna ediyorum. Bunun dışında müzik sektöründeki arkadaşlar için kendi aramızda yakın çemberimle bir dayanışma için olmaya çabalıyorum. Bunun için Spotify'da bir bağış linkim var. Ekonomik kaynakları olabildiğince fazla miktarda ihtiyacı olan müzisyen arkadaşlarıma yönlendirmeye çalışıyorum. Ekonomik anlamda da diken üstündeyiz. Sağlık endişemiz kadar da o yoruyor ve geriyor. Konser gelirleri bir buçuk yıldır sıfıra yakın.

        • 4

          -Eve kapanmak sanatçının üretkenliğini kısıtlıyor mu? Şarkılarında tabiattan doğadan besleniyorsun...

          Kesinlikle! Birikmişi dökmeye ve sergilemeye zaman sağladı ama bu süreç biriktirmek için olabilecek en kötü senaryo. O yüzden müzik üretmek açısından değil ama söz yazmak açısından kısıtlandığımı hissedebiliyorum artık. Evde olmayı da severim ama senin de dediğin gibi ilham kaynaklarımın çoğu evin dışında.

        • 5

          -Müziğe rap ile başlamışsın... Son yıllarda da rap'in pop'a karşı sivrilişi var. Pek çok popçu da rapçilerden beslenmeye başladı. Son dönemdeki rap müzik hakkında neler söylemek istersin?

          Bunu rap ve popun üstünlük çatışması gibi değil de, popüler olanın rap müzik olması olarak yorumluyorum ben. Ana akımlaşan her şeyde olduğu gibi rap müzikte de yozlaşma görmek mümkün oluyor. Ama öte yandan daha çok genç zihin rap müzik üzerine düşünüp çalıştığı için inanılmaz bir zenginleşme ve çeşitlilik oluştu. Türkçe lisanın rap müzikte kullanımının bu kadar çeşitlenmesi ve teknik kapasitenin artması beni en çok heyecanlandıran şey oluyor şuanda. Bir de müzikal tarafı zenginleştirebilirsek tadından yenmez bir dönem olacak benim için. Seneler sonra dönüp iyisiyle kötüsüyle hatırlayacağımız özel yıllardan geçiyoruz bence Türkiye'de müzik adına.

        • 6

          -Rap müzikten alternatif müziğe geçiş nasıl oldu?

          Birini bırakıp diğerine geçiş gibi olmadı aslında tam. Alternatif müzik olarak tanımladığımız şey de eklendi. Ben rap müziğin sadece prodüksiyon tarafındaydım beat yapıyordum, rap yapmıyordum. Zaman zaman melodik nakaratlar besteliyor ve söylüyordum. Bu nakaratlar daha geniş kompozisyonlara dönüştü. Okullu olduğum için yelpazemi iyice genişlettim. Bir yandan rap prodüksiyonu yapmaya devam edip diğer yandan esas tanınmamı sağlayan şarkı yazarlığı tarafımda çalışmalar yaptım. Bir yandan akademik çalışmalarım da oldu. Hepsi bir aradaydı yani, hala da öyle.

        • 7

          -Son albümün 'Kızılgerdan'ın diğerlerinden ayırıcı bir özelliği var mı senin için? 2018'deki 'Sürsün Bahar' için "Şu ana kadar yaptığım en kapsamlı' prodüksiyon" demiştin...

          "Sürsün Bahar" prodüksiyon anlamında çok kapsamlı ve verimli gerçekten. 2-3 ay içinde Yaylılar, nefesliler, perküsyonlar, koro, koca bir orkestranın aranjmanını yaptım, birçok insanı organize ettim ve teknik tarafta da stediğim sonuç için çalışan insanları yönlendirdim. Plak şirketinin sağladığı ve tüm bunlar için gerekli olan bütçe yönetimini de ben yaptım. Tam teşeküllü bir prodüktörlüktü yani. Ortaya çıkan sonuçtan hala çok gururluyum, hep de olacağım muhtemelen. "Kızılgerdan" ise yine kapsamlı bir prodüksiyona sahip ama bu sefer stüdyoma kapanıp neredeyse tamamen kendim yaptığım bir albüm oldu.

          Gitarları Efe Demiral düzenleyip çaldı, mastering ise Buğra Kunt imzası taşıyor. Bunlar dışında duyduğunuz ve bir albümün üretiminde aklınıza gelebilecek tüm müzikal üretim bana ait. "Kızılgerdan" bu yanıyla sıyrılıyor.

          Öte yandan benim R&B demeyi tercih ettiğim bir yöne doğru çektim şarkılarımı. Türkiye'de çok kullanılmayan bir tanımlama ama R&B de HipHop kültürü içerisinde sayılan türlerden biri olduğundan, köklerimle yapraklarım arasında daha sıkı bağ kurduğum bir albüm ortaya çıktı.

        • 8

          "Kızılgerdan" albümümün üçüncü klibini “İnsan” şarkısına çektik. Bu Pazartesi önce Twitch kanalımda online gala yaptık. Ardından da Çarşamba akşamı da yayınladık. Klibi Can Özen yönetti. Harika bir set ekibi topladı. Bugüne kadar hem set deneyimi hem de ortaya çıkan sonuç anlamında en memnun olduğum klip. Sanatsallık anlamında çok kıymetli bir ortak noktada buluştuk sevgili Can Özen ve ekibiyle.

        • 9

          - Can Kazaz şarkıları, Can'ın ruhunu yansıtıyor mu?

          Mutlaka yansıtıyor. Her zaman samimiyetle içimden gelenleri yazıyorum. Bu cümlelerin duygusunu da müzikle olabilecek en fazla şekilde desteklemeye çalışıyorum. Eğer ortaya çıkardığım şeyin samimi olmadığını düşünüyorsam veya kendimi kandırdığımı fark etmişsem, asla yayınlamıyorum.

        • 10

          -Kiminle birlikte sahneye çıkmak istersin?

          Anderson Paak ve Free Nationals ekibiyle sahne alsam çok eğlenirdim. Türkiye'den de Paprika grubu harika olurdu.

          -Pandemi döneminde playlist'nin vazgeçilmez 5 şarkını paylaşır
          mısın?

          *Anderson Paak & Bruno Mars - Leave the door open

          *6Lack ft J. Cole - Pretty Little Fears

          *SiR - John Redcorn

          *Ezhel - Allah'ından Bul

          *Ariana Grande - Positions

        BURÇLAR

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa