Mutfağın kraliçesi enginar
Sebzelerin sultanı, baharın müjdecisi, mutfağın baş tacı enginar mevsimi işte geldi. Bahçede görüntüsü ayrı, tabakta tadı ayrı, kalbi ayrı, zeytinyağlı ayrı, etli ayrı. Kalbi kalbimize eş, Ege'nin neşesi geldi…
Her zaman asil sofralarda yerini almış, tarladaki asaletli ve vakur duruşuyla kabul görmüş; bir hazine...
Kat kat gizemli duruşuyla da havasından etkilenmemek mümkün değil. En lezzetli ve etli kısmında saklı olan ufacık kalbi; sizlerle buluşmak için küt küt atıyor. Biliyorsunuz bu asil hanımefendinin memleketi Ege’dir. Zaman içinde kendini çok
sevdirmiştir. Geçmişte dikenli gibi görünen bitkinin sadece kalbi toplanıp sofralara ulaşmıştır. En yakın arkadaşı bakla gibi baharın gelişiyle diğer nefis lezzetlerle bir araya gelmesini mi, bol zeytinyağlı halini mi, yoksa nefis bir iç harçla tatlandırılan enfes dolmasını mı sofralara davet etmek istersiniz, karar sizin…
Enginar dolması, enginar salatası, enginarlı pilav, etli enginar en çok sevilen enginar yemekleri arasından saymakla bitmez. Sadece yemekleri değil; enginar reçeli, enginar püresi, enginar beğendi, enginar turşusu…
Zamanı geçti diye üzülmeyin. Mor çiçekleriyle en güzel vazolarınızda yerini alır, evinize görsel şölen katar. Nereye koyarsanız oraya yakışır. Artık siz Ege’ye gelemeseniz de; üreticiler dallarından taptaze koparılmış enginarları evlerinize ulaştırıyor.
Enginarın kalbine ulaşmak için emek vermek lazım…
Boşuna sofraların kraliçesi demiyorum. Bir kadın gibi ilgi ve özen istiyor. Yapraklarını ince ince soyup, özüne ulaşmak gerekiyor. Sert kısmı hiç kalmamalı… Daha sonra ise iç kısmını özenle sıyırıp alıyoruz… En sonunda ise kararmasın diye hazırladığımız limonlu suya atmamız gerekiyor. Her evresi emek, ilgi, sabır ve zaman istiyor ama sonunda kavuştuğumuz kalbi her şeye değiyor, şifa ve ağız tadı veriyor.
Ecza deposu gibi enginar
Bu kadar mı sanıyorsunuz? Hayır…
Peki nelere şifa?
