Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Zeynep Çamcı: ‘Altan’ karakteri yazılırken gerçek bir hayat hikâyesinden esinlenildiğini öğrendim

        'Güzel Günler'in 'Altan'ı Zeynep Çamcı, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü'nden mezun oldu.

        Zeynep Çamcı, 14 yıllık oyunculuk kariyerinde 7 sinema filminde rol aldı. Ki o filmlerden biri olan 'Meryem'deki 'Meryem' karakterini canlandırmadaki başarısıyla 2013'te 50'nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne layık görüldü.

        O filmlerden bir diğeri olan 2020 yapımı 'Feride', Zeynep Çamcı'nın ilk senaristlik ve yönetmenlik çalışması. Zeynep Çamcı, aynı zamanda 12 TV dizisinde de kamera karşısına geçti. Ki o dizilerden biri SHOW TV'de her pazar ilgiyle izlenen 'Güzel Günler'...

        SHOW TV’de ekrana gelen, yapımını TMC’nin, yapımcılığını Erol Avcı’nın üstlendiği dizi ‘Güzel Günler’in oyuncu kadrosunda Binnur Kaya, Ecem Erkek, Leyla Tanlar, Zeynep Çamcı, Olgun Toker, Burak Dakak ve Yıldıray Şahinler, Seray Gözler, Oya İloğulları, Orkuncan İzan, Duygu Köse yer alıyor. Dizinin yönetmen koltuğunda Osman Taşçı otururken, senaryosu Selin Tunç imzası taşıyor.

        REKLAM

        ‘Güzel Günler’ sana ne ifade ediyor? Diziye dâhil olma sürecinden söz eder misin?

        Bana küçükken izlediğim film ve dizileri hatırlatıyor. Milli boksörümüz Buse Naz Çakıroğlu ile tanıştım, hayranıyım kendisinin, daha sonra arkadaş olduk. Boksa başlamak istiyordum ve boks kursunun yanından geçerken telefonum çaldı; ‘Altan’ rolü geldi. Bu denk geliş rolün benim için olduğunun işareti gibiydi. Daha sonra ‘Altan’ karakteri yazılırken gerçek bir hayat hikâyesinden esinlenildiğini öğrendim. Güçlü ve farklı bir karakterdi. Okurken gerçek olduğunu anlamıştım, bağ kurdum, sonra bir daha kopamadım. Senaristimiz Selin Tunç ile konuştuk ve ‘Altan’ın hikâyesinin nerelere gideceğini öğrendiğimde çok hoşuma gitti. Merak eden izleyicilerimize ipucu veremiyorum ama şunu söylemek isterim; Altan’ın ‘Atakan ile kesişen hayat hikâyesi çok tatlı bir yere evriliyor. ‘Altan’, TV tarihinin en farklı karakterlerinden biri. Oynamaktan başka çarem yoktu.

        "HER ŞEYİYLE İYİ HİSSETTİREN BİR İŞ"

        'Güzel Günler'in ilk bölümünden itibaren izleyicilerin ilgisine mazhar olmasının ana nedenleri nelerdir?

        Öncelikle kadrosu çok iyi ve her şeyiyle iyi hissettiren bir iş. İzleyici olarak benim de beklediğim işlerden biriydi. Televizyonda uzun zamandır bu kadar naif diziler göremiyoruz. Televizyondaki hemen hemen her şeyi izlerim, izlemesem bile evde sesini duymak bana huzur veriyor. Televizyonlar, sanıyorum biraz 1980’li yıllarda evde yalnız kalan çocuklar için aile gibi. ‘Güzel Günler’in izleyicilerinin ‘Bu sahne benim yeni yuvam’ yorumunu gördüm. TV’de dizi izleme sebebimiz aynı olabilir.

        "ÖNCE BOKS KURSUNA GİTTİM"

        Canlandırdığın ‘Altan’ için nasıl bir hazırlık süreci geçirdin?

        Tabii her şeyden önce boks kursuna gittim. Gün aşırı devam ettim, çok çalıştım. Sonra ‘Altan’ için alışverişe çıktım, karakterlerime aksesuvar ve kıyafet almayı çok seviyorum. Sanki ‘Altan’ bir oyun karakteri ve onun koruma kalkanına destek oluyormuşum gibi geliyor. Oynadığım her karaktere mutlaka uğur getiren bir takı alıyorum. Hatta ‘Altan’ın kolyesi şu an boynumda, aslında kolyedeki ‘A’ harfi sadece ‘Altan’a ait değil. Çok fazla video izledim, ‘Altan’a benzeyen karakterleri takip ettim. Karakterin neler konuştuğunu, hangi lafları sevdiğini listelemeyi çok severim. Tabii sette doğaçlama yaparken hep yeni laflar çıkıyor, genelde onlar daha iyi oluyor.

        REKLAM

        "KALBİMİN ONUN KALBİ GİBİ ATTIĞINI HİSSEDİYORUM"

        ‘Altan’ı yorumlarken özellikle nelere dikkat ediyorsun?

        Küçük basit anlarda çok büyük hisler var, o anları arıyorum. İçimde gerçek bir his oluyor o anlarda, karakterin yaşadığını ve kalbimin onun kalbi olarak attığını hissediyorum.

        "O HAYALLER ÇOK ÇABUK GERÇEKLEŞİYOR"

        ‘Altan’ın en büyük hayali kızlar için bir boks salonu açmak. Senin en büyük hayalin nedir? O hayalini gerçekleştirmek için neler yapıyorsun?

        Öncelikle ‘Altan’ın kızlar için boks okulu açma hayali muhteşem. Karakterimin böyle bir amacının olması, onu oynamak istememin en büyük sebeplerinden biri. ‘Altan’ın hayalini gerçekleştirmek, okulun açıldığı sahneyi izlemek ve ‘Altan’ın TV dizilerinin güçlü kadın karakterlerinden biri olduğunu görmek de benim hayalim. Diğer hayallerime gelirsek; uyumadan önce, araba camından bakarken, tek başına yürürken hayaller kurulur. Evet ama bu hayaller daha çok gün sonunda birkaç saat bomboş duvara ya da halıya baktıran sıkıcı planlara da dönüşebilir. Hayallerin planlara dönüşmesi can sıkıcı. O yüzden sıkıcı planların hepsinin tatlı hayallere dönüşeceğini düşünerek kendimi motive ediyorum. Hiç hesapta yokken bazen kalabalıkta aklıma birden güzel bir şey geliyor. Maille gelen bir hayal gibi… O hayaller çok çabuk gerçekleşiyor. En büyük hayallerim onlar.

        REKLAM
        Zeynep Çamcı, Altın Portakal Ödülü kazandığında mutluluğunu bu şekilde gözler önüne sermişti
        Zeynep Çamcı, Altın Portakal Ödülü kazandığında mutluluğunu bu şekilde gözler önüne sermişti

        "İNANILMAZ YORUMLAR OLUYOR"

        Kariyerinin bu döneminde kendini nasıl hissediyorsun? Her oyuncunun kendini geliştirme adına belli beslenme kaynakları vardır. Seninki nedir / nelerdir? O kaynaklardan yeterince faydalanabiliyor musun?

        İyi hissediyorum... Çok fazla içerik izliyorum, neredeyse bütün platformlardaki bütün videoları izliyorum. 2 - 3 kişinin izlediği videolara kadar, her şeyi… Çok fazla yorum okuyorum, inanılmaz yorumlar oluyor. Görünüyorsa yorum yapanların profillerine girip ilgi alanlarına kim olduklarına kadar bakıyorum. Bazen YouTube’da yemek tarifi videosunun altındaki yorumlarda bile birinin herkesten gizlediği hayat hikâyesine denk gelebiliyorsunuz. Video yorumlarında içerik üreten ya da hikâyelerini yazan insanlar çok fazla.

        REKLAM

        "YENİ DÜNYALAR KURMAYI SEVİYORUM"

        ‘Feride’ ile senaristlik ve yönetmenlik deneyimi yaşadın? Bu deneyiminin oyunculuğuna katkıları neler oldu?Yeni senaristlik ve yönetmenlik çalışmaların var mı?

        Sinema TV mezunu olduğum için işe kamera arkasıyla başladım. Daha sonra oyuncu oldum. O yüzden oyunculuğun bu deneyime katkıları oldu. Yeni dünyalar kurmayı çok seviyorum.Reklam şirketimiz Serdesin bünyesinde kreatif süreçlere dâhil oluyorum. Senaryosunu yazdığım reklam filmleri var. Benim ikinci işim gibi oldu reklam. Reklamcılığın yönetmenlik, senaristlik ve oyunculuğa çok katkısı oluyor. Doğru iç görüye uygun ve akılda kalıcı fikri hızlı düşünme kası gelişiyor.

        "KEDİLERİM EN YAKIN ARKADAŞLARIM"

        Bugünlerde seni en çok mutlu kılan ve mutsuz eden unsurlar nelerdir? Mutsuzluğu kırmak için neler yaparsın?

        ‘Canıtın’, ‘Mivzi’, ‘Pofuk’, ‘Kamkat’ ve ‘Ser’… Bunlar benim kedilerim, en yakın arkadaşlarım. Onlarla zaman geçirmek dünyanın en huzurlu hissi. Bütün gün evde yemek yiyip, TV izleyip onlarla konuşurum, her konudaki fikirlerini merak ediyorum.

        REKLAM

        "ONLAR OLMAZSA BİZ OLMAYIZ"

        Senin için güzel bir günün tanımı nedir? Güzel bir günün olmazsa olmaz etmenleri nelerdir? Hayatın sana getirdiklerinden memnun musun yoksa arada sırada sitemkâr oluyor musun? Hayat felsefende en önemli unsurlar nelerdir?

        Güzel bir günün ‘olmazsa olmaz’ı elbette sağlık. Bütün sağlıkçılarımıza, doktorlarımıza sevgi ve saygılar. Onlar olmazsa, biz olamayız. Tabii ağabeyim canım doktorum Prof. Dr. Oktay Demirkıran’a çok teşekkür etmek isterim. Günlerimiz onlar sayesinde güzel. Çalışmak bana iyi geliyor, bir şekilde oyalanmam gerek ve bunu üreterek yapmayı seviyorum. Bunaldığım ya da sitemkâr hissettiğim dönemlerde de çok fazla yalnız kalmamaya çalışıyorum. Kusursuz değiliz ama bir şeylerin iyileşmesi için kendimize göre kendi seçtiğimiz yolda çabalıyoruz. Hayatımdaki en önemli unsur mizah. Çünkü her şeyi en kısa yoldan çözüyor ve anlatıyor, uzaması gereken bir konu varsa da onu uzatıyor. Küçüklüğümden beri fark ettiğim şey iyi yapılmış mizahın çok güçlü olduğu ve iyi şeylere hizmet ettiği.

        "DAHA ÇOK GEÇMİŞİMLE DEĞİL GELECEĞİMLE KONUŞURUM"

        Kariyerinin ilk anına dönme şansın olsaydı o zamanki Zeynep’e hangi konularda tavsiyede bulunur, hangi konularda dikkatli olma yönünde salık verirdin?

        ‘Geleceğe Dönüş’ filmlerinin hayranı bir çocuk olarak geçmişimle değil, daha çok geleceğimle konuşurum. 20’li yaşlarımdayken kendimi bu günlerde düşünüp rahatlatırdım ama asla tavsiye vermedim. Bazen kendime Teşekkür ediyorum, o iyi geliyor. İzleyicilerimize çok sevgiler. Bir de çok güzel kolaj videolar yapıyorlar onlar için de ayrıca teşekkür ederim, hepsini izliyorum. Size de bu tatlı röportaj için teşekkür ederim.

        'Güzel Günler’in beşinci bölümünde; ‘Selma’ ve ‘Mihran’ ayrı durmaya çalışsa da miras konusu onları bir araya getirmektedir. ‘Atakan’, ‘Altan için gemileri yakmaya hazırlanırken; bir yandan ‘Ayşim’ bir yandan da ‘Hâkim’ ile uğraşmak zorunda kalan ‘Kıymet’, dükkânı ‘Füsun’a emanet eder. Bunu fırsat bilen ‘Füsun’, ‘Feyyaz’ ile birlikte ortalığı karıştıracak bir projeye girişir. ‘Leylim’in hastalanması evin kapılarının ‘Selma’ ve kardeşine gizlice açılmasına ve ailenin yeniden karışmasına sebep olur.

        ÖNERİLEN VİDEO

        BURÇLAR

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa