Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen hafta gündeme getirdiğim konuyla ilgili çok sayıda mail geldi.

        İşçiler ve avukatlar kararın kendilerini tedirgin ettiğini ve Yargıtay’ın verdiği kararın emsal kabul edilmesi halinde büyük bir kargaşaya neden olacağını madde madde açıkladılar.

        Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, içtihat değişikliğine giderek Türk firmasında çalışıp yurtdışında görev yapanların işçi hakları konusunda 2020/5617 esas ve 2020/16556 numaralı kararı vermişti.

        Karara göre; Türk firmalarının yurtdışındaki işyerlerinde görev yapanlar, işyeri ile davalık olduklarında çalıştıkları ülkenin iş hukukuna göre karar verilecek.

        Kararın taraflarından olan avukat Ünaldı Topaklı kapsamlı bir çalışma yaparak, verilen kararın yurtdışında çalışan yaklaşık 250 bin Türk işçiyi nasıl etkileyeceğini kaleme aldı.

        Verilen kararı içtihat değişikliği olarak değil, “arabayı yoldan çıkarıp patikada yol aramak” olarak değerlendiren Topaklı, “Bu kararın uygulanması mümkün değildir. Mecburen uygulanacaksa da bu mahkeme kararı değil esasen bilirkişi raporunun üzerine karar yazılmasından başka bir şey değildir” dedi.

        Yurtdışında çalışan Türk işçilerinin açacakları davalarda, çalıştıkları ülkenin hukukuna göre karar verilmesinin sakıncalarını Avukat Ünaldı Topaklı şöyle sıraladı:

        - Borç sözleşmeleri alanındaki genel yaklaşıma uygun olarak, bireysel iş sözleşmeleri konusunda da hukuk seçimi imkânı kabul edilmiş ve bağlama kuralı düzenlenirken ilk sırayı almıştır. Hukuk seçimi, iş sözleşmelerinin özel niteliği gereği, ancak işçi lehine ve sınırlı olarak tanınmıştır. Çünkü taraflarca hukuk seçimi yapılmış olsa bile, objektif bağlama kuralına göre belirlenen hukukun işçiyi koruyan hükümlerinden daha elverişsiz hükümler içermesi halinde, seçilen hukuktaki hükümlerin uygulanması mümkün değildir.

        Yargıtay, objektif bağlam kuralına hiç değinmeden ve Umman Hukukunda ki hükümleri değerlendirmeden, Umman yasası uygulanacaktır şeklinde ki hükmü açıkça yasanın lafzına ve ruhuna aykırıdır.

        HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ ORTADAN KALKAR

        - Bu karar hukuka aykırıdır. Kendi içinde çelişkilidir. Kişinin hak arama özgülüğünü fiilen kaldırmıştır. Karar temel ilkelere aykırıdır. İşçi lehine yorum, öngörülebilirlik ve erişilebilirlik, istikrar, kanuna aykırı sözleşme yasağı ilkelerine aykırıdır.

        - Bu karar, hakimin karar verme yetkisini elinden alıp bilirkişiye devrediyor.

        Kararda Umman İş Yasasından anlayan bilirkişiden rapor alarak karar kurulması isteniyor çünkü.

        BM’YE KAYITLI 200’DEN FAZLA ÜLKENİN İŞ YASASI VE İÇTİHATLARINI BİLEN KAÇ KİŞİ VAR?

        - Birleşmiş milletlere kayıtlı 200’den fazla ülke vardır. Her ülkenin usul yasası, iş yasası, bu yasaya ilişkin tüzük, yönetmelik ve kanun koyucunun iradesi ile örtüşen içtihatları, ilkeleri vardır.

        Bu karar, YARGICA DİYOR Kİ; 200’den fazla devletin usul yasasını, iş yasasını, tüzüğü, yönetmeliği, içtihatları ve ilkeleri bileceksin ve uygulayacaksın! O halde, bu kadar yasayı, yönetmeliği, içtihadı bilmesi mümkün olmayan Yargıç’tan karar ver demek de akıllara zaradır.

        YARGILAMA GİDERLERİ ARTACAK

        Bugün en basit davanın yargılama gideri en az 1.000,00 TL’dir. Bu yargılama giderine ek olarak, ilgili ülkenin iş kanunu tercüme gideri en az 5.000,00 TL’dir. Doğal olarak ülkenin usul yasası da getirtilmesi gerekir. Bizim usul yasamız kadar maddeye sahipse en az 20.000,00 TL tercüme gideri olacaktır. Bugün 600,00 TL olan bilirkişi ücreti, Umman gibi, Etiyopya gibi, Çeçenistan gibi, Irak gibi… ülkelerin hukukundan anlayan bilirkişi bulmak mümkün değildir.

        - Diyelim ki bulundu, en az 5.000,00 TL bilirkişi ücreti isteyecektir. TOPLAM YARGILAMA GİDERİ 30.000,00 TL ile 50.000,00 TL arasında olacaktır.

        BAŞKA ÜLKELERİN KANUN VE İÇTİHATLARINI TERCÜME ETTİREBİLECEK MİYİZ?

        Kararın yaratacağı sorunlardan biri de tercüme sorunu olacak.

        Başka ülkelerin kanunlarını ve içtihatlarını tercüme edecek tercümanların bulunup bulunmayacağı da yargıçların karşılaşacağı sorunlara eklenecek.

        Avukat Topaklı, kanunların mota mot tercüme edilmesinin de büyük sorunlar yaratacağını belirterek, “Kanunu okuyup karar vermek bu kadar kolaysa ne hukuk fakültesine, ne de hakime ihtiyaç var. Soyut normu, somut olaya bağlamak ayrı bir meziyet ve teknik gerektirir” dedi,

        İŞÇİLER GİDECEKLERİ ÜLKENİN İŞ HUKUKUNU BİLMEK ZORUNDA MI KALACAK?

        Verilen kararın bir diğer sakıncası da işçileri, çalışmaya gidecekleri ülkenin iş hukukunu da bilmek zorunda bıraktıracak olması.

        İşçiler, imzaladığı sözleşmede çalışacağı ülkenin hukukunun uygulanacağı maddesini görse ne yapacak?

        Sözleşmeyi imzalamadan önce araştırma yapmak zorunda mı kalacak? Araştırma yapsa bile yeteri kadar bilgiye ulaşamayacak.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar