Neden refah içinde yaşamıyoruz
Bilim ve teknolojide sağlanan göz kamaştırıcı gelişmeler sonucunda çok daha rahat bir yaşam için sınırsız olanaklara kavuşmuş olan insanlık, neden hâlâ kaygı içinde?
Neden geleceğe güvenle bakamıyor?
Neden mutluluk ve refah içinde yaşa(ya)mıyor?
*
Yaşamıyor, yaşayamıyor, çünkü tüm araştırmalar gösteriyor ki, “etik”le bütünleşmeyen bir ilerleme asla “gelişme” sayılmıyor.
Etik değerleri dikkate almayan, kendisini etik açıdan sorgulamayı ihmal eden her gelişme, sonunda başarısızlığa, mutsuzluğa, hatta zaman ilerledikçe de dehşete dönüşüyor.
O yüzdendir ki, 2014 yılından itibaren her yıl Ekim ayının üçüncü Çarşamba günü uluslararası camiada “Dünya Etik Günü” olarak ele alınıyor ve kutlanıyor.
Carnegie Council for Ethics in International Affairs’in öncüsü olduğu bir paylaşım ortamı yaratılıyor.
Bu ortamda dünyanın her tarafından farklı kurum, kuruluş, kolektif ve bireyler, o yıl tek tek bireylerde, gruplarda ya da toplumda etik bilincin gelişmesi adına gerçekleştirdikleri projeleri paylaşıyorlar.
Böylece birbirinden öğrenenler ve ilham alanlar dünyayı daha “iyi” bir yer haline getirme çabalarını geliştiren ve umutlarını yeşerten yeni olanaklarla tanışıyorlar.
Bu yıla kadar Dünya Etik Günü’nün vurgusu “Etik Önemlidir!” idi.
Bu yıl ilk kez “Etiği Güçlendirelim!” hedefi benimsendi.
Bu değişiklikle, toplumlar ve genel olarak insanlık açısından etik alanında bir üst aşamaya geçilmesi gerekliliği gösterilmek isteniyor.
*
İşte bu öngörü ile dünyanın her yerindeki etik duyarlılığa sahip insanlar, insan faaliyetlerinin farklı alanlarında etik bilincini arttırmak için çaba gösteriyorlar.
Ne mutlu bize ki, ülkemizde de bu çalışmaları yapan bir derneğimiz bulunuyor.
Sadece bir alanda bile olsa, onunla gurur duyuyoruz.
Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET), 2016 yılında kurulduğundan bu yana, tarım ve gıda alanındaki insan faaliyetleri ekseninde bilimin ve etiğin birlikte yer alması gerektiğine inanıyor; çalışmalarını toplumda bu etik kavrayışın yerleşmesini sağlama hedefine yöneltiyor.
İnsanın, toplumun ve doğanın esenliğinin anahtarı olan tarım ve gıda sisteminin değer sorunları üzerinde düşünen ve düşüncelerini paylaşmak isteyen insanları ortak bir platformda buluşturuyor.
Geleceğe yönelik tehdit ve kaygılar yaratan, gelecek kuşakların haklarını gasp eden, doğayı ve emeği sömüren, en temel insan haklarından olan gıda hakkına adil erişimi sağlayamayan mevcut tarım ve gıda sisteminin yerine; bilgi temelli, adil, dayanışmacı, emeğe ve doğaya saygılı bir tarım ve gıda sisteminin oluşturulmasına katkıda bulunmaya çalışıyor.
Bu amaçla tüm bileşenlerin etik sorumluluklarını ortaya koymayı, etik sorunları açık ve seçik kavramayı, gerçekçi çözümler üretmeyi hedefliyor.
*
TARGET’in faaliyetlerini yakından izleyen biriyim.
Bugüne kadar yaptığı, ortaya koyduğu her çabasının altına imzamı hiç düşünmeden atarım.
Tarımın gelişmesi, doğru bir gıda sisteminin oluşması için akla ve bilime dayalı muhteşem katkılar getiriyorlar.
Keşke, ülkemizdeki diğer alanlarda da TARGET’ler çoğalsa da, her alanda etik değerlere önem veren kurumlar gelişse..
Buna en çok bizlerin ve ülkemizin ihtiyacı var çünkü..
