Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Milli Takım, İskoçya’dan sonra Çekya’yı da yenerek ülkemizi gururlandırdı.

        Arka, arkaya yapılan özel maçlar da, takımın gücünü test etmek isteyen teknik direktör Kuntz, yeni oyuncuları takıma kazandırmak amacında.

        Onur, Samet, Tayyip, Arda ilk kez A Milli Takım forması giydiler.

        Bu 4 oyuncu verilen görevi eksiksiz uyguladılar. Kendilerine bu şansı veren Kuntz’u yanıltmadılar. Salih, Cenk, İsmail ve Berkay’da gençler olarak Milli Takıma destek vereceklerini gösterdiler.

        Tecrübeli oyuncularla gençlerin kaynaşması da önemliydi.

        İşin bir başka yönü ise, Diyarbakır ve Gaziantep’de taraftarın Milli Takıma verdiği destek oldu. Anadolu kentlerinin bu tür maçlara ne kadar çok ihtiyaçları olduğunu görmüş olduk.

        17 yaşında ki Arda’nın ilk kez forma giydiği Çekya karşılaşması oyuncu adına unutulmayacak bir akşam oldu. Türk futbolunun geleceği hatta göz bebeği olan Arda’ya gösterilen ilgi de anlamlıydı.

        Her iki şehir de, futbolseverlerin Arda’ya yönelik sevgisi vardı. Fenerbahçe’nin oyuncusu artık tüm ülkenin evladı gibiydi. Hangi şehir de olursa olsun herkes Arda’yı saha da görmek istiyor. Milli bir marka olduğunu söylemek abartı olmaz sanırım.

        Elbette bu durum Arda’ya daha fazla sorumluluk yüklüyor. Genç oyuncu, henüz işin çok başında. Bunun da farkında. Sürekli kendini geliştirmek istiyor. Futbolumuzun son yıllar da yetiştirdiği önemli isimlerden birisi. Yalnız ülkemiz de değil, Avrupa’da önemli kulüpler tarafından da izleniyor. Çok şey beklenen Arda, bu tempo ile giderse performansını daha üst noktalara taşıyacak kaliteye sahip. Dileriz, Dünya futboluna adını altın harflerle yazdırır.

        Çekya karşılaşmasında bir lider oyuncu izledik. Hakan Çalhanoğlu. Zaman zaman eleştiri oklarının hedefi olan Hakan, kaptanlığı hakkıyla yaptı. Önce ki, maçlarına göre çok daha aktif oynadı. Yalnız ofansif olarak değil, savunma görevini de eksiksiz yaptı. Toplar kaptı. İyi paslar attı. Galibiyet golü ise tam bir usta vuruşuydu.

        Bir diğer isim ise Cengiz. Atılan iki golün asistini yaptı. Topu ayağına aldığında olumlu bir hareket yapacağını beklemek doğal oldu. Cengiz’in tek eksik yanı, oyun içinde sürekliliğinin olmayışıydı.

        Çok kaliteli bir oyuncu olduğunu oynadığı oyun, attığı ara paslar ve şutları ile kanıtladı.

        Alman teknik adam, geniş oyuncu havuzunda ki herkese şans vermek istiyor. İkinci yarı Ozan ve Çağlar’ın yerine Tayyip ile Cenk’e görev verdi. İkisi de, iyi maç çıkardılar.

        Doğukan diğer arkadaşlarına göre daha vasattı. İlk golü atan Enes’de, top tutmak da zorlandı. Geçen sezonun gol kralı Umut’u sahada görmek isterdik açıkçası. Savunmanın solunda oynayan Eren’de büyük gelişim olduğu bir gerçek. Bu genç oyuncunun sürekli ileriyi düşünmesi, bir çok pozisyon da rakip ceza sahasında olması olumluydu.

        Milli Takım koltuğunda oturmak kolay değil. Kuntz’un bu anlam da işi zor. Sağlam olmayan koltuktan düşmemesi, ya da daha uzun süre kalmasının tek formülü kazanmayı alışkanlık haline getirmesi. Alınan iki galibiyet kredisini yükseltti.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar