Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANNEMİN dedesi. Adı; Mustafa Ağaçdelen. Biz ona “Hacıbaba” derdik. Gençliği cephelerde geçmiş. Arap isyanını bastırmak üzere Mekke’ye gitmiş. Çölde isyan bastırmış. Tekirdağ’da görev yaptığı sırada Çanakkale için emir almışlar. Babam bir akşam oturmasında teybin düğmesine basıyor, Hacıbaba Çanakkale’yi anlatsana bize diyor. Ve ben de orada anlatılanları aynen yazıyorum.

        Tekirdağ’daydık. Bir emir geldi hadi Çanakkale’ye diye. Vazifemiz 3. Piyade cephane kolu... Denizin üstü zırhlılar ile dolu. Denizi görsen İstanbul sanırsın. Cepheye ulaşmaya çalışırken iki istihkâmın arasına girmişiz. Bizim askerler ile İngilizlerin arasına. Bilmeyerek kılavuz yok. Gece karanlık. Cephanemiz yüklü. Şarapnel patladı. Bir misket yuvarlanaraktan geldi bizim yüzbaşının kafasını vurdu. Dedim usul usul geri dönelim, iki beygir cephane var. Arkadaşlar birer birer iki cephenin arasından çıktık. Orada sabahladık. İngilizler zırhlılardan 38’lik, 47’lik mermileri savurmaya başladılar. Arıbey çamlığına cephane deposu yaptık. İngilizler anlamasın diye ağaçlar ile örttük. O akşam Saros Körfezi’nden bir grup ateşi yaptı kerata. Kavaklı merkez vardır Gelibolu’nun üstüne düşer. Mermiler başladı düşmeye. İncirli’den Mehmet vardı aman hacı dedi. Dedim koş... Mermilerden kaçıyoruz, kendimizi kurtarmaya çalışıyoruz. Cephane bizim elimizde. Bütün fırkalar bizden istiyor cephaneyi. Bulduramadılar cephaneyi 12. fırka cephane istedi bir akşam hazırladık. Bizim 1 tayyaremiz var, İngiliz’in 12 tane. Tayyare gördü bizi. İngilizler Seddülbahir’in oradan mermi atmaya başladılar bize. Ormanlık alanın içinden girin dedim. Yürüdük ama bir meydanlık var. Orayı buldurdu kerata. Ben neferleri teker teker salıyorum, geçmem yok emir emir. Davutdede’den bir Çingen Yaşar var, pehlivan derdik.

        O geçerken bir mermi geldi yanı başına. Toz duman. Cesaretli imiş fırladı kalktı. Gittik cephaneyi teslim ettim. Bir nefer alıkoydum yanıma. Fıstıklı’dandı o çocuk. Faik hadi bakalım dedim sıra bize geldi sür dedim. Şarapnel yağıyor. Bir yar var. Bu yarı siper alalım dedim. Yarın dibine durduk. Bir şarapnel geldi bir patladı. Faik’in atı yattı kucağına. Orada ölüverdi hayvan. Faik’e durmayalım dedim, şu semeri öteki beygire yükle gidelim. Öteki ata bindik gittik. Bir nefer vardı Halit. Bir şarapnel ona yetişmiş, atın üstünde dörtnal giderken girmiş. Bayılıyorum dedi. Misket girmiş ama kabada. Ölüm tehlikesi yok. 12. fırka yine 4 sandık bomba istiyor. Yürümeye başladık ama ne siper var ne yol var. Gidiyoruz ama askerleri atın üstünden aldık. Vurulan çok. Basacak yer yok. Yol alıyoruz ama korkuyoruz da o kadar insan çiğniyoruz. Mermi geliyor sürekli yağmur gibi.

        Neyse bulduk Salimbey Deresi”ni. Bulduk Binbaşı Rıfat Bey’i. Dedim 4 sandık bomba getirdim sana. Binbaşı neresi müsait ise oraya indir dedi. Tabur imamının sığınağı var. Meydanda durulmuyor. Oraya koyalım dedi. Dedim binbaşım ilmühaber ver bana. Aman oğlum dedi ilmühaber yazacak vaktim yok. İngiliz gelmiş kruvazer yan ateş vermiş. Cayır cayır yanıyo. Derken bir torpil gönderdi bizimkiler. Kravuzer bir isabet aldı da bir havalandı küt dedi denizin dibine gömüldü.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar