Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Amerika ile ilişkilerimizin bu noktaya gelmesi müttefiklik kapsamında ele alındığında tahmini dahi zordu. Hatta iki ülke ilişkilerine iyi niyetle yaklaşanlar bugün geldiğimiz tabloyu tahayyül bile edemiyorlardı. ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesi, "büyük felaket" ifadesiyle birlikte İstanbul yerine Konstantinopolis vurgusu yapması Türkiye’ye karşı gizli ajandanın somut dışa vurumu oldu. Bu son adımla anlaşıldı ki bizim ABD ile kaydedeceğimiz bir gelişme söz konusu değil.

        İyi ki de ortak taarruz uçağı F-35 programından çıkmışız. İyi ki bize insansız hava aracı (İHA) vermemişler. İyi ki de Türkiye’nin ‘Patriot Hava Savunma Sistemi’ne en fazla ihtiyaç duyduğu zamanda hayır denmiş. Aksi halde savunma sanayimiz bugün geldiği yerde olmayacaktı. PKK’nın en büyük hamisinin ABD olduğunu anlamakta zorlanacaktık. Türkiye’nin F-35 programından çıkarıldığının açıklamasından önce bu uçaklarda çeşitli sorunlar söz konusuydu, ama son bir haftada başka sorunlar da ortaya çıktı. Hollanda F-35’leri yere indirdi. ABD’de konunun uzmanları F-35’leri teknik açıdan eleştirmeye devam etti. Son gelişme ise Türkiye’nin ortaklıktan çıkarılmasıyla F-35’lerin motorlarının yüzde 3 daha pahalılaşacağı. F-35 üretiminde yer alan Türk şirketlerinin üretim programından çıkarılmasının ise 2022 itibariyle sona ereceği belirtiliyor. Dolayısıyla F-35’lerin yüzde 3 pahalılaşacağı bilgisinin de önümüzdeki günlerde güncellenerek yukarı çekileceğini tahmin etmek zor değil.

        REKLAM

        F-35’lerdeki motor problemi sebebiyle maliyetler zaten artmıştı. Türkiye’nin programdan çıkarılmasıyla birlikte maliyet hesapları yeniden yapılacaktır. F-35 motor üreticisi Pratt & Whitney, Türkiye’nin programdan çıkarılmasının motor maliyetini yüzde 3 arttıracağına işaret ediyor.

        Lockheed Martin’in ürettiği F-35 müşterek taarruz uçağının üç varyantında da kullanılan F-35 motoru için Türk şirketleri toplam 188 parça üretiyor. Hem de F-35’in tedarik zincirinde Türk şirketlerinin kalitesi defalarca övülmüş, tartışmalar gündeme geldiğinde de aynı kalitede ve maliyette tedarikçi bulmanın zorluğuna işaret edilmişti.

        Türk şirketleri tarafından üretilen motor parçalarının bazıları ise kritik öneme sahip. Sadece düşük maliyet ve yüksek kalite sebebiyle değil, şirketlerimizin kritik malzeme tedarikindeki başarıları da dikkat çekmişti. Türkiye’nin programdan çıkarılmasıyla birlikte bu parçaların yüzde 75’inin ABD’deki yeni tedarikçiler tarafından üstlenilmesi için çalışmalar yapıldı. Geriye kalan parçaların ise çeşitli ülkelerde ürettirilmesi planlanıyor.

        ABD’nin F-35’e ait kritik bilgileri, kaynak kodları, uçağı hükmedecek ve kullanımını özgünleştirecek yazılımları program ortaklarına vermeyeceği ortaya çıkınca Türkiye’de konunun uzmanları bunun nasıl çözülmesi gerektiğini tartışmışlardı.

        Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar da ABD’den tedarik edeceğimiz F-35’lerin içinde vakıf olamadığımız onlarca aviyonik, uçuş ve görev bilgisayarı bulunan bir sistem ile muhtemel kullanım kısıtları ve potansiyel ambargolara dikkat çekmişti. Geçen ay İngiltere, görünmezlik gibi teknik özelliklerinde ortaya çıkan sorunlar ve artan maliyetlerinden dolayı sipariş ettiği toplam 138 adet F-35'in 90 adedini iptal etmek için çalışmalara başladı.

        ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaklaşımları ise problemi kökten çözdü ve F-35 ortaklığını rafa kaldırdı. Başta ABD olmak üzere NATO’daki müttefik ülkelerini Türkiye’nin hava savunma sistemine katkı vermemeleri üzerine zorunlu olarak Rus S-400 hava savunma sistemi tedarikine gidildi. Bu adım ABD için F-35 programından Türkiye’nin çıkarılmasına iyi bir bahane oldu.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        En yoğun havalimanı liderliği ABD'den Çin'e geçti

        En yoğun havalimanı liderliği ABD'den Çin'e geçti
        0:00 / 0:00

        Kovid-19 salgını havacılık sektöründe önemli bayrak değişimlerine sebep oluyor. Uluslararası Havalimanları Konseyi - ACI’nın (Airports Council International) her yıl açıkladığı ‘Dünyanın En Yoğun Havalimanları’ raporunda çarpıcı detaylar söz konusu. Dünyanın en yoğun ilk 10 havalimanı 2020’de 368 milyon yolcuya ev sahipliği yaptı. Bu rakam 2019’da yani salgın başlamadan önce 677,7 milyon olarak kayıtlara geçmişti. Bu da salgının dünyanın en yoğun havalimanlarında yüzde 45,7 gibi bir düşüşe neden olduğunu gösteriyor. Dünya genelinde ise havalimanlarında yolcu trafiği yüzde 64,6 azaldı.

        Guangzhou, Atlanta’yı tahtından düşürdü

        Çin’in Guangzhou Baiyun Havalimanı 2020 yılında salgının etkisiyle 22 yıldır dünyanın en yoğun havalimanı olan Atlanta Hartsfield-Jackson Havalimanı’nın liderliğine son verdi. 2019'a kıyasla yolcu trafiğinde yüzde 40’lık bir düşüşe rağmen, Guangzhou Havalimanı 43,8 milyon yolcuya hizmet verdi. Atlanta Havalimanı ise yüzde 61’lik düşüşle 2020’de 42,9 milyon yolcu ağırladı. Son 22 yıldır dünyanın en yoğun havalimanı olarak zirvedeki yerini koruyan Atlanta 2019’da 110,5 milyon, Guangzhou ise 73,3 milyon yolcu ağırlamıştı. Dünya havalimanları arasında en ilginç yükselişi gerçekleştiren de yine Çin’den. Şangay Hongqiao Havalimanı, 2019’da 46’ncı sıradayken 2020’de 9’uncu sıraya yükseldi.

        Pekin dünya ikinciliğini kaybetti

        Atlanta Havalimanı 1998’den beri en yoğun meydanların zirvesinde yer alıyor. 2017’de 103,9 milyon, 2018’de 107,3 milyon ve 2019’da ise 110,5 milyon yolcuyla yeni bir rekora imza atmıştı. Uzun süredir en yoğun listesinde ikinci olan Çin’in Pekin Başkent Havalimanı ilk defa 100 milyon yolcu sınırını 2018 yolcu rakamlarıyla geçerek farklı bir başarıya imza atmıştı. 2019’un ilk aylarında bu gelişme çok konuşulmuştu. Pekin Başkent Havalimanı 2020’de listede 6’ncı sıraya düştü. 100 milyon barajını aşmayı başaran havalimanı 2020’de 34,5 milyon yolcuya düştü. Ancak bu düşüşün tek sebebi salgın değil. Pekin’de yeni açılan Pekin Daxing Havalimanı’ndan dolayı bölgede yolcular ikiye bölüdü.

        REKLAM

        Çin’den 7 havalimanı listeyi ambargo etti

        Kovid-19’un dünyaya yayıldığı Çin, salgın esnasında uyguladığı sert kurallar ile süreci iyi yönetmesi sonrasında krizi de fırsata çevirdi. Havacılıkta da konumunu üst seviyeye çıkardı. ACI’nın “Dünyanın En Yoğun Havalimanları” sıralamasına Çinli havalimanları damga vurdu. Çin’de bulunan 7 havalimanı listenin ilk 10 sırasında yer aldı. Diğer 3 havalimanı ise ABD’ye ait. Ancak havacılık otoritelerine göre, 2019 yılında 11’nci sırada olan Guangzhou Havalimanı’nın Kovid-19 kaynaklı bu yükselişinin salgın bittikten sonra sona ereceği düşünülüyor. Aynı şekilde Çin’in diğer havalimanları da listede önemli düşüşler kaydedecek.

        2020’nin en yoğun havalimanları ve 2019’e göre kayıp oranları:

        • Çin-Guangzhou Baiyun Havalimanı: 43,8 milyon yolcu (- %40)
        • ABD-Atlanta Havalimanı: 42,9 milyon yolcu (- %61)
        • Çin-Chengdu Havalimanı: 40,7 milyon yolcu (- %27)
        • ABD-Dallas / Fort Worth: 39,4 milyon yolcu (- %48)
        • Çin-Shenzhen Havalimanı: 37,9 milyon yolcu (- %28)
        • Çin-Pekin Havalimanı: 34,5 milyon yolcu (- %66)
        • ABD-Denver Havalimanı: 33,7 milyon yolcu (- %51)
        • Çin-Kunming Havalimanı: 33 milyon yolcu (- %31)
        • Çin-Şangay Havalimanı: 31,2 milyon yolcu (-%32)
        • Çin-Xi'an Havalimanı: 31,1 milyon yolcu (-%34)

        İstanbul Havalimanı 6’ncı sıraya yükseldi

        İGA’nın işlettiği ve Türk Hava Yollarının merkezi olan İstanbul Havalimanı, 2020 yılında Avrupa havalimanları toplam yolcu sayısı sıralamasında 23,4 milyon yolcusu ile birinci sırada yer aldı. İstanbul Havalimanı’nı 22,1 milyon yolcu ile Londra Heathrow ile Paris Charles de Gaulle havalimanları takip etti. Amsterdam Schiphol Havalimanı ise 20,9 milyon ile dördüncü sırada yer aldı. Almanya Frankfurt Havalimanı ise 18,8 milyon yolcuya geriledi. ACI’nın verilerine göre uluslararası uçuşlarda 2019’da 39,5 milyon yolcuyla 14’ncü sırada yer alan İstanbul Havalimanı uluslararası trafiğinde yüzde 59,7 düşüşe rağmen 2020’de 15,9 yolcuyla dünyada 6’ncı sıraya yükseldi. İstanbul Havalimanı dünyanın en önde gelen havalimanları arasında uluslararası uçuşlarda (dış hat ve transit) Kovid-19’a rağmen yolcu sayısı olarak en az düşüş yaşayan havalimanı oldu.

        2020’nin en yoğun uluslararası yolcu trafiği olan havalimanları ve 2019’a göre kayıp oranları:

        • BAE-Dubai Havalimanı: 25,8 milyon yolcu (- %70,1)
        • Hollanda-Amsterdam Schipol Havalimanı:20,8 milyon yolcu (-%70,9)
        • İngiltere- Londra Heatrow Havalimanı: 20,6 milyon yolcu (-%72,8)
        • Fransa Paris CDG Havalimanı: 19,5 milyon yolcu (-%72,7)
        • Almanya-Frankfurt Havalimanı: 16,8 milyon yolcu (-%73,3)
        • Türkiye İstanbul Havalimanı: 15,9 milyon yolcu-(-%59,7)
        • Katar-Doha Havalimanı: 12,5 milyon yolcu (-%67,7)
        • Güney Kore-Incheon: 11,9 milyon yolcu (-%83,1)
        • Singapur-Changi Havalimanı: 11,6 milyon yolcu (-%82,8)
        • İspanya-Madrid Barajas Havalimanı: 11 milyon yolcu(-%75,4)

        Kovid-19'un en yaratıcı 7 havayolu

        Kovid-19'un en yaratıcı 7 havayolu
        0:00 / 0:00

        Kovid-19 sürecinde havayolları tarihinin en büyük zararını açıkladı. Yaklaşık 1 yıldır zarar eden havayolları aşının bulunmasının ardından bu yaz sezonundan çok umutlu. Özellikle ABD ve Çin gibi iç hat dinamikleri güçlü olan ülkeler hızlı bir şekilde toparlanmaya başladı. Artan rezervasyon talepleri bu yaz döneminde ekonomik açıdan yukarı doğru seyredecek bir ivmenin habercisi durumunda. Eğer bu yaz geçen yıldan daha kötü geçerse havayollarının durumu zorlaşacak. Birçok havayolu iflas edecek.

        Salgının başlamasıyla ortalama 15 yıl geriye giden havacılık sektöründe havayolları ciddi zarar gördü. Ayakta kalmak için çok çaba sarf eden, devletlerden nakit yardımları alan olduğu gibi maziye karışanlar da söz konusu. Ancak Kovid-19 döneminde bazı havayolları da bir adım öne çıkmayı başardı. Gelirlerini az da olsa yukarı çekmek için yaratıcı fikirler ortaya çıkardılar. Daha önce havacılık endüstrisinde görmeye alışık olmadığımız ilginç konseptler uyguladılar. Kuşkusuz bu uygulamalar da dünya çapında önemli yönetim başarısı olarak tarihe geçti. Kovid-19’un en yaratıcı havayolları ve geliştirdikleri ilginç konseptler şöyle;

        • 1) Thai: Yerde Uçak Yemeği

        Kovid-19 öncesinden bu yana mali krizin içinde olan Thai Airways, bu süreçte en çok proje üreten havayolları içinde lider konumda. Tayland’ın bayrak taşıyıcısı Thai Airways, salgın nedeniyle uçuşlarda yemek ve içecek ikramının durmasının ardından, uçak yemeklerini özleyenler için restoran açan ilk havayolu oldu. Söz konusu restoran uçağın içiyle aynı dizayna sahip ve yemekler üniformalı uçuş görevlileri tarafından servis edildi. Şirketin Bangkok’taki merkezinde verilen hizmet az da olsa şirkete ekonomik bir gelir sağladı. Thai’nin bu konsepti başkalarına da ilham verdi. Singapur Hava Yolları da Changi Havalimanı’nda A380 model uçağında özel yemek organizasyonları gerçekleştirdi. Thai Airways yerde restoran hizmetinin ardından da uçak içi ikramlarını ülkenin en önemli market zincirlerinde satışa çıkardı.

        • 2) Delta: Orta Koltuk Boş Uçuş

        ABD’li Delta Havayolları, çalışanlarını ve yolcularını Kovid-19 sürecinde en çok düşünen havayolu olarak dikkat çekti. 2020’de 12,4 milyar zarar açıklamasına rağmen önemli projelerle bu zararın daha çok büyümesine engel oldu. Salgının başlangıcında şirket CEO’su Ed Bastian, havacılık sektöründe bir ilke imza atarak 6 ay boyunca maaş almayacağını açıkladı. Bu açıklama sonrasında dünyanın diğer havayolu yönetimlerinin de benzer uygulamaları başlattılar. Bunun yanı sıra sosyal mesafe için orta koltuk boş uçan ilk havayolu oldu. Bu durum da yolcularına en çok değer veren havayolu olarak ilgiyi üzerine topladı. Şu an toparlanma yolunda olan dünya havacılığında en hızlı geri dönüşe imza atan şirket konumunda.

        • 3) THY: Yolcu Uçaklarıyla Kargo

        Koronavirüs salgınının insanları eve kapanmaya zorladığı günlerde Türk Hava Yolları (THY), Turkish Cargo filosundaki uçaklarını, yolcu uçaklarıyla desteklemeye başladı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yolcu uçaklarının kabininde kargo taşımasına yönelik yayınladığı genelgeyle birlikte yolcu uçağı ile gerçekleşen kargo taşımalarının ilkini, 20 Mart’ta Boeing 777 tipi yolcu uçağıyla İstanbul-Kiev hattında yaptı. Böylece birçok ülkenin de yardımına koştu. THY dünyanın dört bir yanına başta tıbbi malzeme olmak üzere çeşitli kargoları taşıyarak farkındalık oluşturdu. Aynı zamanda da dramatik bir şekilde düşen uçak trafiğini bu yolla artırdı. Dünyada da öncü oldu. Gelir sağladı. Bu sayede dünyanın en fazla kargo kapasitesine sahip ilk 10 havayolu arasında 6. sıraya yükseldi. Daha sonra başka havayolları da yolcu uçaklarının kabininde kargo taşımaya başladı.

        • 4) Emirates: Kovid Aşılı ve Sigortalı Uçuş

        Birleşik Arap Emirliklerinden (BAE) Emirates Havayolları yolcuyla temaslı tüm personelinin aşılandığı dünyanın ilk uçuşunu gerçekleştiren şirket oldu. Bunun yanı sıra havayolu, sefer yapılamayan 1,7 milyon uçuş için yolcularına 1,7 milyar dolar iade etti. Emirates, yıl boyunca uluslararası öğrencilerin gerek ailelerini gerekse dünyayı daha fazla görmelerine yardımcı olacak yeni bir fırsat sundu. Yıl boyunca öğrenci yolcular için özel indirimlerin yanı sıra standart bagaj hakkının üzerine ek bagaj avantajı sundu. Ücretsiz Kovid-19 sigortası yapan havayolu bunun yanında Kovid-19’dan hayatını kaybedenlerin cenazelerini de ücretsiz olarak taşıdı.

        REKLAM
        • 5) Katar: Ücretsiz Bilet Dağıttı

        Katar Havayolları Kovid-19 salgınında sağlık çalışanlarına, öğretmenlere, şirketlere ve gezginlere seyahati teşvik eden konseptler geliştirdi. Havayolu, öğretmenlere ücretsiz 21 bin, sağlık çalışanlarına ise 100 bin ücretsiz bilet verdi. Bunun yanı sıra Emirates ile birlikte dünyanın tam aşılı uçuşunu yapan havayolu oldu. Denemelerine başladığı IATA Travel Pass uygulamasıyla da yolcularının güvenini kazandı.

        • 6) British: Uçaklar Film Platosu Oldu

        Havayolunun iki bagaj görevlisinin Kovid-19’a yakalanmasıyla başlayan kriz şirketi ciddi şekilde etkiledi. British Airways CEO’su Alex Cruz, salgının başında likidite sorunlarının olmadığını ve devletten yardım beklenmediklerini açıklamıştı. Kovid-19 krizinin uzun sürmesi havayolunun likidite ihtiyacını ortaya çıkardı. CEO’nun görevine son verildi ve yerine gelen Aer Lingus CEO'su Sean Doyle yeni yaratıcı projeleri gündeme getirdi. Havayolu salgından önce emekli etmeye başladığı B747 model uçaklarının bazılarını film platolarına kiraladı, bazılarını müzede kullandı, bazılarının parçalarını ise satışa çıkardı. DO&CO ile yapılan ortaklıkla uçak içindeki ikramları yolcularının evine servis etmeye başladı.

        • 7) Ukrayna Havayolları: Hiçbir Yere Uçuş

        Uzak Doğu’da başlayan ‘Hiçbir Yere Uçuş’ Ukrayna Havayollarına ilham verdi. Şirket Avrupa’nın ilk ‘Hiçbir Yere Uçuş’ gerçekleştiren şirketi oldu. 26 Nisan 1986’da, Sovyetler Birliği’ne bağlı olan Ukrayna’nın başkenti Kiev’in 130 kilometre kuzeyindeki Çernobil kenti, insanlık tarihinin en korkunç çevre felaketlerinden birine sahne olmuştu. Havayolu da bu bölgeye özel “Hiçbir Yere Uçuş” düzenledi. Felaketin yıl dönümünde, yarın tekrar Çernobil uçuşu gerçekleştirecek. Havayolu bu uçuşları Kiev, Çernobil ve Pripyat üzerinden Embraer E195 uçağıyla yapıyor ve kişi başı 106 dolar ücret alıyor.

        Diğer Yazılar