NEW YORK - Hibrit Müzayede Haftası'ndan Notlar
Sanat piyasasının kalbi geçtiğimiz hafta New York’taydı. Beklentileri karşılamayan Frieze New York’un hemen ardından gerçekleşen müzayede maratonunda iki büyük müzayede evinde toplam 1 milyar dolar üzerinde satış gerçekleşti. Satışların tümü Empresyonist, Modern ve Çağdaş sanat alanlarında…
Mart 2020'de pandeminin başlangıcından bugüne Sotheby’s New York’ta ilk fiziksel müzayedesini gerçekleştirdi; Çevrimiçi canlı yayının eşlik ettiği açık arttırma dizisiyle hibrit müzayede deneyiminin ilki NY’ta da böylece test edilmiş oldu. Katılımcıların çoğu çevrimiçi katılmayı tercih etse de Sotheby’s in yeni tasarlanan müzayede salonunda Londra’dan, Hong Kong'dan alıcıların bir araya gelmesi pandemi öncesi rekabetçi satış günlerini hatırlattı.
Christie’s, açık arttırmalarını Christie’s LIVE üzerinden çevrimiçi yayınlamaya devam ederken, yalnızca Christie’s in 20. ve 21. Yüzyıl satışları toplam 691 milyon dolara, Sotheby's'in üç günlük satış toplamı ise 597 milyon dolara ulaştı.
New York müzayede haftasının yıldız ismi Jean-Michel Basquiat: Eş zamanlı hem Christie’s hem Sotheby’s satışları 1988’de 27 yaşında hayatını kaybeden sanatçının son yıllarda yükselen piyasası ve gösterilen müthiş ilgiyi bir kez daha kanıtladı. Basquiat’ya ait ‘In This Case' (1983) Christie’s’de 93 milyon dolara alıcı bularak sanatçının açık arttırmada satılan en pahalı ikinci eseri olarak tarihe geçti. Moda tasarımcısı ve Valentino'nun kurucu ortağı Giancarlo Giammetti’ye ait olduğu bilinen ’In This Case’, sanatçının kısa kariyerinde resmettiği üç anıtsal boyutlu kafatası tablosundan biri… Sotheby’s’in yıldız lotlarından 1982 imzalı Versus Medici ise 50.8 milyon dolara alıcı bularak yüksek tahmin olan 50 milyon dolar seyrinde kaldı.
Haftanın en yüksek çekiç fiyatını gören eseri ise Picasso’ya ait: ‘Femme assise près d’une fenêtre’ Christie’s’de 102 milyon dolara satıldı. Marie-Thérèse’in gençliğinden ve heykelsi güzelliğinden esinlenen 1932 imzalı yapıt Picasso’nun ikonik eserlerinden...
Christie’s’in en yüksek lotlarından bir diğeri Claude Monet’ye ait ‘Waterloo Köprüsü’: 48.5 milyon dolara satılan eser Monet’ye ait özel koleksiyonlarda kalan sayılı yapıtlardan biri.
Müzayede haftasında bir ilk daha gerçekleşti geçtiğimiz hafta: Christie's de Basquiat'dan sonra gelen yıldız lot bir NFT yapıtıydı. Larva Labs'e ait ‘9 CryptoPunks’ 17 milyon dolara alıcı bularak Christie's tarafından fiziksel bir açık arttırmada satışa sunulan ilk NFT yapıtı oldu. Asıl ismi ‘9 CryptoPunks: 2, 532, 58, 30, 635, 602, 768, 603 ve 757’ olan yapıt, dokuz adet punk karakterinden oluşuyor.
Sotheby’s müzayedelerinde ise Basquiat’dan sonraki bir diğer odak noktası Banksy's'e ait Love Is In The Air (2005) eseriydi. 3 ila 5 milyon dolar arasında değer biçilen çalışma için Sotheby's, Coinbase Commerce ile yaptığı işbirliğiyle bu lota özel kripto para ödemelerini kabul edeceğini duyurmuştu. Müzayede evinin çevrimiçi NFT haricinde kriptopara ile ilk kez ödeme kabul etmesi yakın gelecekteki büyük değişimin işareti… Banksy eserinin 12.9 milyon dolara bir Asyalı koleksiyonere satıldığı biliniyor.
New York müzayedelerinde bir başka dikkat çeken detay koleksiyoner alışkanlıklarındaki değişim: Koleksiyonerlerin genç ve azınlık sanatçılara ilgisinde anlamlı bir artış var. Irkçılık, cinsiyetçilik gibi günümüz sorunlarını ele alan yeni nesil sanatçıların yapıtlarına gösterilen yoğun ilgi özellikle Black Lives Matter gibi güncel hareketlere yanıt olarak siyahi sanatçılara artan ilgiyi destekliyor.
Müzayede haftasında sanatçı rekorlarını kıran genç isimlerden bazıları: Jordan Casteel, Mickalene Thomas ve Rashid Johnson... Christie’s satışlarında ise Asyalı koleksiyonerlerin Nina Chanel Abney ve Lynette Yiadom-Boayke gibi isimlere gösterdiği yoğun ilgi kayda değerdi. Benzer tablo, 2020’nin kapanış müzayedeleri olan Hong Kong Aralık satışlarında da dikkat çekmişti. Tüm pazarlar daralırken Asya’nın güçlü kaldığı 2020’de, Salman Toor, Nicolas Party, Amoako Boafo ve Dana Schutz’un aralarında olduğu genç ve siyahi sanatçılar sanatçı rekorlarını kırmıştı.
Küresel açık arttırma satışlarının yüzde 26 düştüğü bir yılın ardından sanat piyasası tıpkı 11 Eylül saldırılarının travması ve 2008'deki ekonomik düşüşe karşı koyduğu gibi, New York’ta pandemiye karşı da gücünü gösterdi. Yeni gerçekliğimizle uyumlu olarak çoğunlukla çevrimiçi portallar üzerinden gerçekleşen satışlar, yeni müzayede deneyimi alışkanlıklarının pandemi sonrası da devam edeceğinin bir kez daha sinyalini veriyor.
