Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önümüzdeki 18 Aralık’ta evrenin başlangıcına doğru büyük bir keşif macerası başlıyor. Bütün zamanların en keskin gözlü uzay teleskopu James Webb, Fransız Guyanası’ndan fırlatılıp dünyaya 1.5 milyon kilometre mesafede yörüngeye oturacak, uzayın bugüne kadar hiç gözlemlenmemiş derinliklerinde galaksi ve yıldızların bebeklik çağına uzanıp geçirdikleri evrimi, zaman ve mekanın başlangıcını ve evreni genişleten karanlık enerjinin sırlarını deşifre etmeye yarayacak görüntüleri dünyaya aktaracak.

        James Webb Uzay Teleskopu (JWST), NASA ile birlikte Kanada ve Avrupa uzay ajanslarının ortak projesi. Hubble’ın yerini alacak 6.2 tonluk devasa teleskopun geliştirme maliyeti 10 milyar dolar civarında. Astronomi alemi evrende yeni ufuklar açacak teleskopun gönderilmesini yıllardır bekliyor. Malzeme tedarikindeki güçlükler yapımı geciktirdi; yeryüzünde çok nadir bulunan berilyum elementi kullanılan aynaların imalatı bile yıllar aldı. Berilyumun büyük bölümü ABD’nin Utah eyaletindeki Spor Dağı'ndan, bir kısmı da Çin ve Mozambik’ten temin edildi.

        Yeni Hubble da denilen teleskopun adı bile ta 2002 yılında NASA’nın eski yöneticilerinden Sean O’Keefe tarafından konulmuştu; ABD’nin Apollo programıyla Ay’a ilk kez iniş yaptığı parlak dönemde NASA direktörü olan ve 1992’de hayata veda eden James Webb’i onurlandırmak amacıyla bu isim seçilmişti.

        Fakat şimdi gidişe ramak kala Webb adına yoğun eleştiri var. Bir grup astronoma göre James Webb astronom olmadığı için isim tercihi yanlış. Ne de olsa selefi Hubble, astronom Edwin Hubble’ın adını taşıyordu. Webb ise aslen hukukçu, sonrasında siyasetçi ve yöneticiydi.

        Daha geniş bir kesim ise eleştiri bir yana Webb’e yönelik homofobi suçlamasıyla JWST adının değiştirilmesini istiyor. Bu amaçla bilim dünyasından bin 200 imza toplandı. Dört astronomun Scientific American dergisinde yayınlanan yazısına göre Webb 1950 ve 1960’lı yıllarda ABD yönetiminin LGBT+ bireylere karşı sürdürdüğü cadı avında bizzat rol almıştı.

        Ancak NASA arşivlerde inceleme yaptıktan sonra Webb’le ilgili kanıt bulunamadığı gerekçesiyle teleskopun adını değiştirmeyi reddetti.

        LAVANTA KORKUSU VE GÖKKUŞAĞI GALAKSİLER

        Araştırmayı yöneten NASA tarihçisi Brian Odom, “Bulgu yok, soruşturma dosyası kapanmıştır” diyor. Ancak astronomlara göre NASA tarihi kayıtlar bakımından şeffaf değil, araştırmada hangi faktörlerin dikkate alındığını belirtmiyor, sadece NASA Direktörü Bill Nelson’un yaptığı tek cümlelik açıklamayla yetiniyor.

        Astronomi camiası, Webb’in dönemin resmi politikası eşcinsel ayrımcılığında dahli olduğundan emin. Çünkü 1961’de NASA’ya atanmadan önce federal yönetimin çeşitli birimlerinde çalışmış, Başkan Truman (1945 – 1953) döneminde Dışişleri Bakanlığı’nda müsteşarlık görevinde bulunmuştu.

        Tarihçi David K. Johnson 2004’te yayınlanan “The Lavender Scare” başlıklı kitabında Webb’in Dışişleri mensubu olarak cadı avındaki rolünü de kaleme almıştı. “Kızıl korkusu” histerisinin hüküm sürdüğü 1950’li yılların başlarında Senatör McCarthy federal çalışanlarla Hollywood’a yönelik komünist avını sürdürürken Senato’daki görüşmelere Dışişleri mensubu olarak Webb de dahil olmuştu.

        REKLAM

        Soğuk savaşın doruk noktası o günlerde eşcinsel düşmanlığı derin bir paniği de yansıttığı için “lavanta korkusu” diye anılıyor bugün. Tarihçi Johnson bu kavramı, 1950’lerin Cumhuriyetçi senatörü Everett Dirksen’in eşcinsel erkekleri “lavanta oğlanlar” diye anmasından esinlenerek türetmişti. Sovyet korkusu LGBT bireyleri de içerecek şekilde genişlemişti. Eşcinsellerin cinsel yönelimlerini gizlemek zorunda oldukları için komünistler tarafından şantajla kolaylıkla ele geçirilebileceğine inanılıyordu. Bu bakımdan sadık yurttaşlar olamazlardı, ulusal güvenlik riski oluşturuyorlardı.

        Çok sayıda federal memur cinsel yönelimlerinden ötürü sistematik olarak işten atılmıştı. Webb’in direktör olduğu dönemde bir NASA çalışanı sırf eşcinsel olduğu “şüphesiyle” ajanstan kovulmuştu. Buna karşılık Webb’in siyahlarla kadınların istihdamını teşvik ettiği için mazur görülebileceğini savunanlar da var, fakat kurtarmıyor.

        Birçok bilim insanına göre konu kapanmış değil. Webb adının değiştirilmesi için imza veren bin 200 kişi arasında sadece astronomlar değil, ileride teleskopu kullanacak çeşitli branşlardan öğrenciler de var. “Düşlediğimiz gökkuşağı galaksileri yansıtan bu yeni misyona dahil olduğumuzda Webb’in adıyla bir arada anılmak istemiyoruz. Bugünkü değerlerimizi yansıtan bir isim olmalı” notunu düşmüşler dilekçeye.

        Protesto hamleleri de var. Scientific American dergisindeki yazıda imzası bulunan dört astronomdan Lucianne Walkowicz, teleskopun adı değiştirilmediği için NASA’nın Astrofizik Danışma Komitesi’ndeki görevinden çekildi.

        Dergideki yazıda “Webb’in bıraktığı miras, zaman ve uzayda keşfin özgürlükçü ruhunun antitezidir. Yorulup usanmadan başkalarının özgürlüğü için mücadele veren kahramanları onurlandırmalıyız” diyen astronomlar bir isim de öneriyor: Harriet Tubman Uzay Teleskopu (HTST).

        Geceleri Kuzey Yıldızı’nı kılavuz edinerek köle hayatından kuzeye, Philadelphia’ya kaçan Harriet Tubman’ın adını yakıştırıyorlar derin uzaya.

        1822’de Maryland’de köle olarak dünyaya gelen Tubman 27 yaşında özgürlüğe kaçmış ve bir yurttaş hakları eylemcisi olarak Yeraltı Demiryolu hareketine katılmıştı. Gizli yollar ve güvenli evlerden oluşan ağ üzerinden 70 siyah köleyi özgürlüğe kaçırmıştı. Sonra iç savaşta hemşire olarak hizmet vermiş ve nihayet kadınlara oy hakkı mücadelesine katılmıştı.

        Bir kahraman olarak Harriet Tubman, 20 dolarlık banknot üzerinde ABD’nin yedinci başkanı, köle sahibi Andrew Jackson’ın yerini alacak. Karar verileli neredeyse beş yıl oldu, fakat bürokrasi nedeniyle yeni banknotun henüz ufukta görünmediği söyleniyor.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar