Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Enflasyona selam yola devam

        Dün hem ECB’nin faiz kararı toplantısı vardı hem de ABD’de para politikasını yakından ilgilendiren enflasyon verisi açıklandı. Avrupa tarafında para politikasında değişiklik yok, değişiklik talebi de yok. Bütün dikkatler ve öncelik salgının atlatılmasında. Ancak ondan sonra ekonomiye dönecekler gibi.

        ABD’de ise tüketici enflasyonu yükselmesine yükseldi ama dengeleri değiştirecek düzeyde değil. Beklenti yüzde 4.2’ye çıkan tüketici fiyatlarının mayıs ayında yüzde 4.7’ye yükseleceğiydi. Rakamın yüzde 5’in üzerine çıkması halinde ise FED’in parasal genişlemeyi azaltma işini öne çekmek zorunda kalacağı ve piyasaların karıştıracağı bekleniyordu. Neyse ki korkulan olmadı.

        Mayıs ayında enflasyon tam yüzde 5 sınırında geldi. Beklentinin biraz üzerinde ama sınırı çok aşmayan bir oran. Küresel piyasaları korkutucu olmadığı gibi, pozitif bir tarafı da yok.

        FED’i hemen harekete geçirici düzeyde yüksek bir rakam olmaması en önemli tarafı.

        GEÇİCİ Mİ KALICI MI?

        -Çünkü bardak örneğinde olduğu gibi, nereden baktığına bağlı olarak enflasyon değerlendirmesi değişiyor. Mayıs ayındaki yüzde 5’lik yıllık enflasyon 2020’nin mayısında yüzde 0.12 gibi çok düşük düzeydeydi ve bu düşük bazın üzerine geldi.

        REKLAM

        -Haziran ayında baz yüzde 0.65 olacak. En azından artış hızında bir yavaşlama söz konusu olabilir. Temmuzdan itibaren ise baz etkisi gündemden çıkacak.

        -Bardağa dolu tarafından baktıracak başka bir faktör ise salgın sürecinde biriken talebin harekete geçtiği, dolayısıyla bir süre sonra normale döneceğinin beklenmesi.

        -Enflasyonun geçiciliğine yorumlanacak bir gelişme de, istihdam piyasasının iyileşmesinin sınırlı kalması ve henüz kriz öncesi düzeyini yakalayamamasıdır.

        İSTİHDAM AYAĞI EKSİK

        -Kaldı ki para politikası değişikliği için sadece enflasyonun yükselmesi yetmiyor. İstihdam ayağının da sağlam olması gerekiyor. Orada ise rakamlar geçen hafta açıklandı. İşsizlik oranı yüzde 5.8 ile iyi durumda.

        -Ancak pandemi öncesine göre hala 7.8 milyon insan işine dönemedi. Hem kriz öncesine göre işverenlerin elemanlarında aradıkları nitelikler değişti, hem de istihdama katılım azaldı.

        -Pandemi nedeniyle Federal hükümetin yardımları yanında yerel yönetim yardımları ile geçinip gidebilen epeyce insanın varlığı da iş başvurularını azaltıyor. Denge ancak pandemi yardımlarının kesilmesiyle bozulabilir. Böyle bir tabloda ücretlerdeki artış da cılız kalıyor.

        HANGİ DAMARDAN BESLENECEK?

        -Ortaya çıkan tablo karşısında piyasalar FED’in baştaki “enflasyon geçici, para politikasında değişikliğe gerek yok” söylemine giderek hak vermeye başladı.

        -İstihdam artışı eksik, ücret artışı da doğru dürüst yoksa, enflasyonu besleyecek ana damar tüketim artışı eksik kalacak demektir. Dolayısıyla FED’in acilen hareket etmesini gerektiren bir durum yok. Yaz aylarında dar alanda kısa paslaşmalarla yola devam edilebilir.

        -Nitekim piyasalar da bu durumu kabullendi ki, açıklanan enflasyon rakamı son 13 yılın en yükseğine çıkmasına karşılık, hem 10 yıllık ABD tahvil faizlerinde hem de Dolar Endeksi’nde fark edilebilir bir değişiklik yaratmadı.

        REKLAM

        KRİTİK GÖRÜŞME

        - ABD enflasyonu ve FED kararı elbette Türkiye’yi ve piyasalarını ilgilendirir. Ama bunun da ötesine geçen bir durum söz konusu olduğundan Türkiye daha farklı hareket etti. TL dün yüzde 1’in üzerinde değer kazandı. Dolar/TL kuru 8.50’nin altına geriledi.

        -Bunda asıl etkili faktör ABD ile Türkiye başkanlarının pazartesi günü yapacakları başbaşa görüşmenin önceden satın alınması diyebiliriz.

        -İki ülke arasında önemli sorunlar bulunmasına karşılık toplantıdan negatif bir sonuç çıkmayacağı varsayımı TL’ye alım getirdi.

        -Nitekim TL’nin değerlenmesi dün ile sınırlı değil. Geçen haftayı 8.65 düzeyinden kapatan dolar/TL kuru dün 8.47’ye kadar geriledi. Doların TL karşısındaki 4 günlük kaybı yüzde 2’yi geçti.

        -Pozitif fiyatlama sadece TL ile sınırlı değil. Görüşmeye umut bağlanmasından dolayı Türkiye riski de düştü. 5 yıllık CDS primi geçen haftayı 407 puandan kapatmışken dün 382 puana geriledi ve yüzde 6 düştü.

        -14 Haziran’da yapılacak kritik görüşmeden oyun değiştirici bir sonuç çıkar mı bilemem. Ancak ikili zirvelerin gerçekte nasıl geçtiğinden bağımsız olarak, hep iyi ve yapıcı bir görüşme olduğu açıklanır.

        -Piyasalar görüşmenin ardından ilk dakikalarda olmasa bile somut ne elde edildiğine bakacak. Kazanıma göre de fiyatlama yapacak. Fazla alımlar satılacak, eksikler tamamlanacak.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar