Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Video Diplomat ve tanık gözüyle Suriye

        Son günlerde mültecilerle, sığınmacılarla ilgili tartışmalar yoğun bir şekilde devam ederken, dünyanın belki de en ağır mülteci krizlerinden birine yol açan olay, Suriye'de 2011 yılında başlayan kriz oldu. Ve bugün büyük bir çoğunluğu Türkiye'de olmak üzere milyonlarca mülteci ülkesinden uzakta yaşam savaşı veriyor. Suriye'de Mart 2011'de başlayan olayları, o dönem ülkede görev yapan Eski Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, hem bir diplomat hem de bir tanık olarak haberturk.com'a değerlendirdi. Burçak Orçun'un haberi... "'Arap Baharı' bize uğramaz dediler"Ocak 2011'de Tunus'da başlayan ve Arap Baharı adı verilen süreç Mart 2011'e gelindiğinde Suriye'ye de sıçradı ve hala devam eden bir krize sürükledi. Konuyla ilgili Büyükelçinin Gözünden Suriye adında bir de kitap yazan Ömer Önhon iç çatışma sürecine nasıl gelindiğini çarpıcı tespitlerle anlattı. Suriye yönetiminin Arap Baharının kendi ülkelerine uğramayacağı görüşünde olduğunu belirten Önhon "Çünkü 'Beşar Esad halkın her istediğini karşılayan, halkın sevdiği, İsrail'e karşı onurlu bir politika izleyen bir lider' diyorlardı" dedi.  Rejim akıllı hareket etseydi... Suriye'de ilk çatışmaların başladığı dönemde güvenlik güçlerinin çok sert müdahalesinin, olayları tırmandırdığını ifade eden Ömer Önhon 'yolsuzluğa son' şeklinde başlayan sloganların 'Esad gitsin' sloganına dönüştüğünü belirtti. Önhon "Eğer rejim akıllı hareket etseydi olayları farklı yönetebilirdi. Türkiye'nin de başından beri Suriye yönetimine yaptığı telkin buydu. Ancak yetkilerini paylaşmamak için rejim sürekli oyalama taktiği uyguladı" dedi. "Kazananı yok, kaybedeni Suriye halkı"Geçen on yılda Suriye'de yaşanan krizin çeşitli aşamaları ve devreye giren güçlerin bu sürece etkileri oldu. IŞİD'in ortaya çıkması ve muhalefetin silahlanmasının rejimin elini rahatlattığına dikkat çeken Önhon, Batı'nın ikircikli tavrının da Esad rejimini cesaretlendirdiğini ifade etti. Ömer Önhon krizin kazananı olmadığını ancak kaybedeninin rejim taraftarı ve karşıtıyla Suriye halkı olduğunu ifade etti. "Suriye'nin toprak bütünlüğü çok önemli"Peki Suriye'de krizin sona ermesi, kalıcı bir barışın tesis edilmesi ve 2011 öncesine dönülmesi mümkün mü? Ömer Önhon bu soruya "Bundan sonraki süreçte siyasi çözümü bulacak olan Suriye halkıdır ve ülkenin toprak bütünlüğü çok önemlidir. Suriye'nin yeniden imar edilmesi ve tekrar ayağa kalkabilmesi uzun yıllar alacaktır" şeklinde yanıtladı. Önhon "Suriye krizi rakamlar itibariyle 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük insanlık trajedisine yol açtı" dedi. 

        "Türkiye dünyaya örnek oldu"Son günlerde çok tartışılan sığınmacılar konusuna da değinen Ömer Önhon "Olaylar başladığında sınırlarımızı kapatamazdık. Türkiye insani boyutunda dünyaya örnek olacak bir davranış sergiledi" dedi. Gerçekçi olunması gerektiğini ve Suriyeli sığınmacıların geri dönebilmesi için asgari şartların oluşması gerektiğini belirten Önhon "Bu sorunun çözümü Türkiye'de değil Suriye'de" şeklinde konuştu. 

        "Göç İşleri Bakanlığı kurulabilir""Sığınmacılar konusu uluslararası işbirliği olmadığı takdirde, hiçbir ülkenin tek başına çözeceği bir mesele değil" diyen Önhon, "Tıpkı terörizm gibi herkes taşın altına elini koymalı" ifadelerini kullandı. Göç konusunun önümüzdeki dönemde sorun olmaya devam edeceğini belirten Ömer Önhon "Öyle boyutlara ulaştı ki Göç İşleri Bakanlığı kurulması isabetli olabilir" dedi.

        BAKMADAN GEÇME

        Yazı Boyutu