Cumhuriyet
Zafer coşkusu içinde, İzmir sokakları 'Yaşasın Gazi, Yaşasın Ordu, Yaşasın Büyük Millet Meclisi' sesleriyle inlemektedir. İzmir`deki evi, Başkumandanlık Karargahı olarak kullanılan Latife Hanım`ın Mustafa Kemal`e olan hayranlığı her geçen gün artmaktadır. Bu arada, Zübeyde Hanım, oğluna ilgi duyan bu İzmirli genç hanımla tanışmak ister. Latife Hanım, İzmir`e gelecek olan Mustafa Kemal`in annesini evinde ağırlamak için ısrar etmektedir. Çankaya Köşkü`nde Zübeyde Hanım`a ve Mustafa Kemal`in Doğu Cephesindeyken evlat edindiği küçük Abdürrahim`e bakan Fikriye Hanım`ın rahatsızlığı ilerlemekte, ancak kendisi bunu özellikle ölesiye sevdiği Mustafa Kemal`e belli etmemeye çalışmaktadır. Çankaya Köşkü`nde bir dost toplantısında piyano çalarken öksürük krizine tutulan Fikriye Hanım, hiç istemediği halde Münih`te bir sanatoryuma gönderilir. Bütün bunlar olurken işgalcilere karşı savaş da bütün hızıyla sürmektedir.