Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek 5G'ye, Pardus'a ve Troy'a ilgisiz miyiz?  

        Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın, Cumhuriyet’in 100’üncü yılı ve Türkiye’nin otomobili Togg’un banttan indirilişinin birinci yıl dönümü sebebiyle yaptığı açıklamalarda özellikle çağımızda önemli bir kilometre taşı olan, hayatın her alanına dokunan, iletişim denince artık ilk akla gelen 5G’ye ve altyapısının yerlileştirilmesi gerektiğine yaptığı vurgu dikkatimi çekti. Önemli bir uyarı zira 5G konusunda geç kalınıyor. Yerli ve milli altyapı için uğraşırken 5G’nin ekonomimize katacağı fırsatları kaçırma durumu söz konusu. Öte yandan yerli ve milli 5G konusunda da maalesef istenen düzeyde başarı henüz yok.

        Teknolojik gelişmeleri çok yakından takip eden, bilen Bakan Kacır’ın değerlendirmesini yerli ve milli Togg sebebiyle yapmış olmasının ise ayrı bir önemi var. Zira hem üretimde Togg fabrikasında hem de Togg araçlarında 5G çok önemli yere sahip. Ben de kısa süre önce yazımda bu konuya dikkat çekip, “Milli Togg’a ithal 5G şebekesi olmasın” uyarısında bulunmuştum. (https://www.haberturk.com/ozel-icerikler/guntay-simsek-1019/3610142-milli-togga-ithal-5g-sebekesi-olmasin)

        Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi” programını tüm bakanlıkları kapsayacak şekilde organize etmek gerekiyor. Çünkü somut örneklerle biliyorum ki bir bakanlığının güzel hamleleri diğer bakanlıklar nezdinde ithal ürünlere yenik düşebiliyor.

        Mesela uzun bir süredir üzerinde çalışılan ve gündemde tutulan 5G’de ne kadar mesafe aldığımız halen daha meçhul. “Uçtan uca yerli ve milli 5G” sloganları adı altında lansmanlar, testler yapıldı, ama henüz ortada bir şey yok. Yakında “5G olmadı, yerli ve milli 6G’ye hazırlanalım” denmesi an meselesi. Ama sanki belli oranlarda da olsa, kenarından, köşesinden 5G’de bazı başarılar var gibi. Bu durumda bunların ne kadarı ticarileşecek, ticarileşmesi için kim destek olacak mevzusu önemli. Zira yerli ve milli ürün ortaya çıkınca ithal malzemelerden, teknolojilerden istifade edenlerin maması kesileceği için bürokrasi ve özel sektörde lobileri teyakkuzda olacaktır.

        Bakan Kacır, 5G’ye geçişte 20’ye yakın firmanın AR-GE faaliyeti gerçekleştirdiğine, güvenlik ve ekonomi açısından 5G altyapısını yerlileştirmek gerektiğine dikkat çekmiş. AR-GE yapan firmaların kaç tanesinin neyi başardığı ve bu ürünleri mevcut sisteme entegre etmek için mevzuatların, ihale kriterlerinin ne kadar uygun olduğu da çok önemli. Aksi halde 5G’ye geçiş için ciddi zaman kaybı olacak ve sonrasında da yine ithal 5G şebekeleriyle yola çıkmak zorunda kalacağız. Örnek 4,5G ihalesi.

        Milli Pardus ve milli Troy neden kullanılmıyor?

        Milli ve yerlilik konusuna artık farklı bir açıdan bakmanın vakti çoktan geldi ve geçiyor. Artık yerli unla, milli suyla hamaset hamuru yoğurmayı bırakmamız lazım. Öncelikle devletin, kamu kurumlarının yerli ve milli ürünlere önem vermesi icap ediyor. Zira en zayıf halka burası.Bakanlar, bürokratlar mili Togg’u geçtim, bu ülkede Türk mühendisinin, teknisyeninin, işçisinin alın teri akıttığı yerli üretim araç kullanmıyor. Böyle bir düzenleme de yok. Bu durumda milli işletim sistemi, milli yazılım, milli ödeme sistemi nasıl hayatımıza girecek?

        Başarılı olduğumuz, ama uygulamaya geçirmede kamunun direnci sebebiyle zorlandığımız birçok milli ve yerli ürün var. Milli işletim sistemi Pardus ve milli ödeme sistemi Troy bunlara en güzel örnektir. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır bu konuda da güzel bir haber verdi. Milli işletim sistemi Pardus’un, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılını onurlandırmak amacıyla özel olarak “Pardus 23” sürümü tasarlanmış. İnşallah kullanılmasını teşvik etmek için değil, bizatihi kullanımı zorunlu kılmak için de yasal düzenlemeler yapılır.

        Milli işletim sistemi Pardus’un yaygınlaştırılması için neticede çaba gerekiyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’nın milli ödeme sistemi Troy’un yaygınlaştırılması için desteği şart. Başlangıçta Türkiye’nin önemli kurumlarıyla anlaşmalar yapılarak günlük hayatta yaygınlaştırılabilir. Kamudan maaş alan binlerce insan var. Esnaf var.

        Esnafı zorlayan komisyonlar Troy ile düşmez mi?

        Bankaların POS cihazı komisyonlarını fahiş şekilde artırmasına tepki gösteren esnaf uzun süredir sesini duyurmaya çalışıyor. POS cihazı kullanımı ve kartlı ödemelerden alınan komisyonların yüksekliğinin de elbette ödeme sistemiyle yakından ilgisi var. Önde bankalar, onların POS cihazları ve kartları görünse de arka planda da küresel ödeme sistemi ve onların her ödemeden aldıkları komisyonlar var. Bunların üzerine bir de yaygınlaşan e-ticareti ve platform üzerinden işlem yapan esnaftan alınan yüksek komisyonları eklediğimizde kendi esnafımızı, müteşebbisimizi küresel sisteme ezdirdiğimiz gerçeği ortaya çıkıyor. Bu sebeple yerli ve milli işletim, yazılım ve ödeme sistemlerini biran önce hayata geçirmemiz kaçınılmaz.

        Türkiye’de 111,4 milyon kredi kartı, 182.8 milyon kart kullanılıyormuş. Peki, bunların ne kadarı yerli ve milli sistemlere sahip? Oran yüzde 5 bile değil. Regülasyona tabi, kâr marjları belli seviyede olan akaryakıt istasyonları da komisyon oranlarının sürekli yükselmesinden şikâyetçi. “Bankalar, emeksiz büyük ortağımız oldular.” diye feryat ediyorlar.

        Örnekleri daha fazla uzatmaya gerek yok. Başarılı olduğumuz hususlarda bile yerli ve milliliğe önem vermiyoruz