Bu gidişle 10 yıl sonra çocukluk çağı kanserlerini tedavi edecek çocuk hematoloji ve onkoloji uzmanı bulunamayacak
"10 yıl sonra çocuk kan hastalıkları ve kanserlerini tedavi edecek uzman bulamayacağız." Bu sözlerin sahibi bir pediatrik hematolog – onkolog. Günümüzde bu alanın tercih edilmemesinin en önemli nedenlerinden birinin yan dal sonrası mecburi hizmet yükümlülüğü olduğunu belirterek bu soruna acil çözüm bulunması gerektiğini vurguluyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi
Çocuk hematoloji onkoloji, çocuk kan hastalıkları ve kanserleriyle ilgilenen bir yan dal. Son yıllarda çeşitli nedenlerle tercih edilmiyor oluşu, gerek bu alanın uzmanları gerekse tedavi görmesi gereken çocuklar adına endişe yaratıyor. Bu soruna yol açan en önemli sebeplerden birinin de yan dal sonrası mecburi hizmet olduğu belirtiliyor. Yan dal, ana daldan sonra 3 yıl eğitim alınarak elde edilen bir uzmanlık. Ana dalın mecburi hizmetini yapmayan kişiler bu sınava giremiyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Klinik Sorumlusu Prof. Dr. Ali Ayçiçek de bu endişeyi doğruluyor. Prof. Dr. Ayçiçek, mecburi hizmete karşı olmadığına, ancak tehlikenin görülmemesi ve önlem alınmaması halinde yakın gelecekte mağduriyetlerin yaşanacağına dikkat çekerek; “Üç kez mecburi hizmet yapmış bir hekimim. Bunların ilki tıp fakültesinden mezun olduktan sonra idi. İkincisi çocuk ihtisasım sonrasında gerçekleşti. Üçüncüsünü ise pediatrik hematoloji yan dalı sonrasında yaptım. Buna karşın yan dal sonrası mecburi hizmetin; çocuk hematoloji, yenidoğan ve kardiyoloji gibi bölümlere verdiği zararın farkındayım. Bu bölümlerin artık tercih edilmemesinin yol açacağı sorunların görülmesi ve çözülmesi gerektiğine inanıyorum” diyerek devam ediyor;
300 KİŞİDEN SADECE 4 KİŞİ
“Daha iyi anlaşılması için bir örnekle anlatayım. Yerleştirmesi yapılan son yan dal uzmanlık sınavında (Aralık 2020) tercih yapmaya hak kazanan 300 uzman doktor arasından çocuk hematoloji - onkoloji bölümünü sadece 4 kişi tercih etti. Tercih yapanlardan birinin istifasıyla bu sayı 3’e indi. 3 yıllık bu eğitimin kalan son bir senesinde istifa eden olmazsa sadece üç uzman mezun olacak. Türkiye’de 40 çocuk hematoloji - onkoloji eğitim kliniği var. Çocuk hematoloji ile çocuk onkolojinin birleşmiş olması bölümün hem eğitimini hem de hekimliğini ileri derecede zorlaştırıyor. Bu zorluğun üstüne bir de yan dal sonrasında da mecburi hizmet yükümlülüğü getirilmesi üzerine genç meslektaşlarımız bu alanı tercih etmez oldu. Böyle giderse bundan 10 yıl sonra Çocuk Hematoloji - Onkoloji uzmanı bulmak çok zor olacak. Sağlık Bakanlığı’nın bu sorunla ilgili acil tedbir alması gerektiğine inanıyorum."
ÇARE NE?
Peki çözüm ne? Prof. Dr. Ali Ayçiçek, bu soruna çare olarak, yan dal olarak tercih edilmeyen branşlarda uzman olarak mecburi hizmetini yapanlara yan dal sonrası mecburi hizmet yükümlülüğünün kaldırılmasını öneriyor ve “Kaldırılmaması başta pediatrik hematoloji- onkoloji bölümü olmak üzere tercih edilmeyen ancak elzem olan yan dalların kökünü kurutmak anlamına gelir” diyor. İstanbul’un Avrupa yakasında kamuya ait sadece 5 çocuk hematoloji onkoloji merkezi olduğunu ve bunların tamama yakınının çok sınırlı sayıda yatak ile hizmet verebildiğini belirten Prof. Dr. Ayçiçek, uzman sayısının yetersizliğine dikkat çekerek; “İş yükünün fazlalığı nedeniyle ayrılanlar da düşünüldüğünde, ‘yakın gelecekte bu alanda çalışmayı tercih edecek kimse kalmayacak’ öngörüsünde bulunmak zor değil. Tercih edilmemesin önündeki en önemli engellerden bir diğeri olan çocuk hematoloji ve çocuk onkolojinin tekrar ayrılmasıyla iş yükünün hafifletilmesi sağlanabilir”diyor.
BİNA YAPMAK SORUNU ÇÖZMÜYOR
Dr. Ayçiçek’e göre her şey bina yapmak değil. “Bu hastanede ben ve ekibim olmasa çocuk hematoloji - onkoloji olabilir mi? Elbette olamaz. Aynı şey tüm hastanelerimiz için geçerli. “Bina yapıp sistem kurmak yetmiyor. Bu, çok güzel bir araba almanıza rağmen onu sürebilecek kimsenin olmaması gibi bir şey. Pahalı bir araba kapının önünde ‘süs olarak dursun’ diye alınmaz. Alınırsa da maksadına uygun kullanılmamış olur” diyerek zamanında gereğinin yapılmasına dikkat çekiyor.
