Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Son dakika: Nicolas Cage’in 10 unutulmaz performansı! İşte en güzel Nicolas Cage filmleri...
        • 1

          ARIZONA JUNIOR (1987)
          (Raising Arizona)

          Saf ve masum arzularla suça bulaşan insanların komedisi... Çocuk sahibi olamayan sabıkalı hırsız “Hi” (Cage) ve polis memuru “Ed” (Holly Hunter), ünlü bir iş insanının beşizlerinden birini kaçırırlar... ‘Beş bebekleri var, birini biz alsak ne olur ki?’ diye düşünürler. Durumu saklamaya çalışırken her şey giderek daha da karışık ve zor bir hal alır. Herkes o şirin bebeğin peşindedir... Renkli karakterleri, biçimci anlatımı ve durum komedisiyle yıllar içinde kült hale gelen bir Coen Kardeşler komedisi. Nicolas Cage’in ilk döneminin en iyi filmlerinden biri.

        • 2

          AY ÇARPMASI (1987)
          (Moonstruck)

          New York’ta yaşayan İtalyan kökenli bir ailenin kızı olan 37 yaşındaki dul Loretta Castorini (Cher), nişanlısı (Danny Aiello) ile evlilik hazırlıkları yapar. İlk eşini evlendikten 2 yıl sonra kaybeden Loretta, lanetten korktuğu için her şeyi usulüne uygun yapmak ister. Nişanlısı, yıllardır küs olduğu genç erkek kardeşi Ronny’yi (Cage) nikaha çağırma görevini Loretta’ya verir. Loretta, Ronny’nin fırınına gittiğinde karşısında kaba ve maço görünümünün altında aşırı duygusal ve çekici bir erkek bulur… Stüdyonun karşı çıkmasına rağmen Cher, Ronny rolünde Nicolas Cage’den daha iyi bir seçim olmayacağına inanıyordu. Film gösterime girdiğinde haklı olduğu ortaya çıktı. ‘Raising Arizona’nın başarısının da etkisiyle Cage, yıldız gibi parladı. Yıllar sonra yaptığı bir söyleşide romantik komedi olduğu için filmde oynamak istemediğini ama menajeri ve Cher’in ısrarlarıyla rolü kabul ettiğini itiraf etti.

        • 3

          VAHŞİ DUYGULAR (1990)
          (Wild at Heart)

          David Lynch’in, Barry Gifford’un 1989 tarihli aynı adlı romanından sinemaya uyarladığı film, Sailor Ripley (Cage) ile Lula’nın (Laura Dern) kaçış ve yol hikâyesini anlatır. Birbirlerini çok seven çift, Sailor’ı öldürmek isteyen gangsterler ve Lula’nın baskın karakterli annesinden kaçarlar… Cannes’da kazandığı tartışmalı Altın Palmiye’nin ardından eleştirmenleri ikiye bölen ‘Vahşi Duygular’, Nicolas Cage’in kendine özgü oyunculuk tarzını olgunlaştırdığı filmlerden biridir. ‘Fazla fazla’ oynamaktan hiç kaçınmaz çünkü Sailor Ripley tam da öyle bir karakterdir. Bir sahnede ‘Neden bir soytarı gibi giyindin?’ sorusuna verdiği yanıt unutulmazdır. ‘Bu yılan derisi bir ceket! Benim için bireyselliğimin ve kişisel özgürlüğe olan inancımın simgesi’ der. İçindeki şiddeti ve öfkeyi nasıl kontrol edemiyorsa sevgisini ve tutkusunu da kontrol edemeyen biridir.

        • 4

          ELVEDA LAS VEGAS (1995)
          (Leaving Las Vegas)

          Hollywood’da çalışan senaryo yazarı Ben Sanderson (Cage), alkol bağımlılığı nedeniyle işini, ailesini ve arkadaşlarını kaybetmiştir. Son parasıyla Las Vegas’a gidip ölene kadar içmeye karar verir. Sarhoş halde otomobil kullanırken çarptığı Sera ile aralarında bir yakınlık kurulur. Sera, para karşılığı erkeklerle birlikte olan bir kadındır. Hayattan hiçbir beklentisi kalmayan Roy ve umutsuz Sera arasındaki duygusal bağ giderek güçlenir. John O’Brien’in özyaşamsal nitelik taşıyan romanından Mike Figgis’in uyarlayıp yönettiği film, en iyi erkek oyuncu Oscar’ı başta olmak üzere Nicolas Cage’e birçok ödül kazandırmıştı.

        • 5

          KAYA (1996)
          (The Rock)

          ABD’nin gizli operasyonlarında görev alan ve haksızlığa uğradığını düşünen bir general, emrindeki isyancı askerlerle birlikte Alcatraz Adası’nı ele geçirip içindeki turistleri rehin alır. Yasa dışı operasyonlarda hayatını kaybeden askerlerin ailesine verilmek üzere 100 milyon dolar fidye ister. Aksi takdirde ellerindeki kimyasal silahlarla San Francisco Körfezi’ne saldıracakların söyler. Pentagon’un adaya gönderdiği ekipte Alcatraz’dan kaçmayı başarmış eski bir mahkûmun (Sean Connery) yanı sıra kimyasal silah uzmanı Dr. Stanley Goodspeed (Nicolas Cage) de vardır. Cage’in en iyi performanslarından ya da en iyi filmlerinden biri olduğunu iddia edemem. Ama 1990’lı yıllarda oynadığı aksiyon filmleri, kariyeri ve yıldız kimliği açısından dönüm noktasıdır. Cage bu filmlerle birlikte oyunculuk kalitesini gösterdiği orta bütçeli dramlardan büyük bütçeli, gösterişli Hollywood aksiyonlarına geçiş yapar. Böylelikle, çok daha geniş bir kitleye ulaşır ve tüm dünyanın tanıdığı bir yıldız haline gelir. ‘Kaya’ bu aksiyonların en popüler örneklerinden biridir.

        • 6

          YÜZ YÜZE (1997)
          (Face/Off)

          FBI ajanı Sean Archer (Cage), oğlunun katili Castor Troy’u (John Travolta) yakalayıp intikamını almak ister. Israrlı takibi sonucu, Castor’un Los Angeles’ı tehdit eden terör planlarını öğrenince onu engellemek için özel bir plan yapar ve geçirdiği estetik operasyonla Castor’a ikiz kardeşi kadar benzer. Bunun karşılığında Castor da aynı operasyonu Archer’a benzemek için geçirir. Hong Konglu yönetmen John Woo’nun çektiği filmde Nicolas Cage, aynı bedende birbirine düşman iki farklı karakteri canlandırma fırsatını en iyi şekilde değerlendirir. Seyirciler kadar eleştirmenlerin de övgülerini toplayan film, 1997’nin en popüler filmlerinden biriydi.

        • 7

          TERSYÜZ (2002)
          (Adaptation)

          Senaryosunu Charlie Kaufman’ın yazdığı filmin ana karakteri, Nicolas Cage’in canlandırdığı Charlie Kaufman’dır. Öykü, Kaufman’ın Susan Orlean’ın ‘The Orchid Thief’ adlı romanını uyarlama süreci üzerinden şekillenir. Kaufman’ın ikiz kardeşiyle olan ilişkileri, uyarlama konusunda çektiği zorluklar ve romandan sahnelerin birbirine karıştığı film, eleştirmenlerden aldığı yüksek notlarla öne çıkar. ‘Seyirci dostu’ bir film olduğunu söylemek belki kolay değildir ama ikiz kardeşleri canlandıran Cage’in performansı her koşulda yine seyre değerdir. Üstelik alışageldiğimiz bir Cage karakteri de değildir. Spike Jonze’nin yönettiği film, ödül sezonunda adından çok söz ettirmiş ve Cage’e bir Oscar adaylığı kazandırmıştı.

        • 8

          ÜÇ KÂGITÇILAR (2003)
          (Matchstick Men)

          Obsesif kompülsif kişilik bozukluğunun yanı sıra Tourette Sendromu’na sahip olan Roy Waller’ın (Cage) hayatta yaptığı en iyi iş dolandırıcılıktır. Yanında yetiştirdiği Frank (Sam Rockwell) ile birlikte sahte bir piyango dümeniyle su filtre sistemleri pazarlamaya çalışırlar. Geçirdiği ağır bir panik atak sonrasında Frank, Roy’un bir psikiyatriste görünmesini ister. Bu arada, yüzünü hiç görmediği 14 yaşındaki kızı Angela’nın (Alison Lohman) hayatına girmesi Roy’u olumlu yönde değiştirir. Eric Garcia’nın 2002 tarihli romanından uyarlanan film, Ridley Scott’un yönetmenliği ve Nicolas Cage’in oyunculuğuyla genelde olumlu eleştiriler almıştı.

        • 9

          MANDY (2018)

          Nicolas Cage’in 2010’lu yıllarda en beğenilen performanslarından biri… Dünya prömiyerini 2018’de Sundance Film Festivali’nde yapan ve çok olumlu eleştiriler alan ‘Mandy’ saykodelik bir korku – aksiyon filmi olarak niteleniyor. Panos Cosmatos’un yönettiği film, dağlık ormanlık bölgede insanlardan uzakta sakin ve mütevazı bir hayat sürdüren çiftin dini bir tarikat nedeniyle yaşadıkları korkunç deneyimlere odaklanıyor. Çılgın, tuhaf ve çok özgün bir korku filmi olarak görülen ‘Mandy’de Nicolas Cage, başrolü Andrea Riseborough ile paylaşıyor.

        • 10

          UZAYDAN GELEN RENK (2019)
          (Color out of Space)

          Güney Afrikalı yönetmen Richard Stanley’nin korku edebiyatının öncü yazarlarından H.P. Lovecraft’ın hikâyesinden yapılan hayli serbest bir uyarlama… Lovecraft, öyküde ‘uzaylı yaşam formu’nu bildiğimiz canlı varlıklar üzerinden tasvir etmez. Daha önce hiç görmediğimiz gizemli bir ‘renk’ vardır. Dünyaya meteor misali düşen ‘uzaylı yaşam formu’, asıl etkisini bölgedeki canlıları dönüştürerek gösterir. Şehirden uzak bir yaşam kuran üç çocuklu Gardner ailesi de bu dönüşümden payını alır. Nicolas Cage, baba mesleği çiftçilikle uğraşan Nathan Gardner olarak gelir karşımıza. Nathan özellikle çocuklarına karşı giderek daha tahammülsüz ve baskıcı bir babaya dönüşür ve kısa sürede, eleştirdiği kendi babası gibi biri olup çıkar. Çiftlik hayatına odaklanarak ailesinin başına gelenleri görmekte gecikir. Çıldıran, uç noktalara giden karakterleri oynama konusundaki becerilerini bildiğimiz Nicolas Cage, rol için ne kadar doğru bir seçim olduğunu gösteriyor.

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa