Müşteri kılığına giren polis Esra Karsel'in katil zanlısını yakaladı

MERKEZİN ANONSU CİNAYET MASASINI HAREKETLENDİRDİ

Tarih yaprakları 8 Ekim 2009’u gösteriyordu. Cinayet Büro Amirliği’nde bir yorgunluk belirtisi vardı. Münevver’in katili Cem Garipoğlu’nun yakalanması için bütün ekipler tam 197 gün gece gündüz çalışmıştı. Bu yorgunluk ondandı. Cem’in cezaevine gönderilmesinden 20 gün sonra haber merkezinden “Merkez, 45 44 acil Nişantaşı’na Ahmet Fetgari Sokağa geçin” diye anons geldi. Gelen anons, yeni bir kadın cinayetini gündeme taşıyacaktı. 45 44 kodlu ekip Cinayet Masasının önemli ekiplerinden biriydi. Ekip şefi Erdoğan Yangaz sabah erken saatlerde gelen bu anonsa “Hemen geçiyorum merkez” diye karşılık vererek arkadaşlarına döndü “Hadi yeni işimiz var” dedi.

ARACIN İÇİNDE ÖLDÜRÜLEN KADIN

O gün hızla olay yerine gittiğini anlatan emekli polis memuru Erdoğan Yangaz “Gelen anonsta biz bir cinayet olduğunu anladık. Bahsedilen yere vardığımızda kırmızı bir araç vardı. Aracı incelediğimizde arka koltukta üstüne battaniye serilmiş bir kadın cesedini bulduk. Tabi bu arada ilçe ekipleri falan gelmişti. Olay Yeri ekipleri de olay yerine gelerek incelemeye başladılar. Bizim için önce kurbanın kimliği önemlidir. Kadının üzerinde kimlik çıkmadı. Tabi olay yeri ekipleri incelemesini bitirmeden biz bir şeye dokunmadık. 35-40 yaşlarında bir kadındı. Giyimi şıktı ve uzun boylu bir kadındı. Vücudunda herhangi bir kurşun ve bıçak izi yoktu.”

BOĞULARAK ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ

Cesedi arka koltukta bulduklarını anlatan Yangaz “Kadının kimliği yoktu. Onun dışında herhangi bir cep telefonu veya çantası da yoktu. Kadın, boğularak öldürüldüğünü gördük. Bu tür cinayetlerde yani boğulma ya da bıçaklı saldırılarda, maktuller karşı tarafla boğuşma yaşar ve genellikle katile ait DNA’nın cesede bulaşma ihtimali yüksek olur. Biz elde edilecek kriminal verilerin sonucunu çıkana kadar çalışmamızı yapmalıydık. Önce kadının kim olduğunu öğrenmemiz gerekti. Bu yüzden aracın plakasını incelemeye aldık bu sırada arabada bir davet vardı. O davette Esra Karsel adına ait bir davetti. Kurbanımız bu muydu acaba? Hemen araştırmaya başladık”

KURBANIN KİMLİĞİ TESPİT EDİLDİ

Araç bir şirkete ait çıktığını anlatan emekli polis memuru Erdoğan Yangaz, aracın Esra Karsel’in kullandığını belirterek “ Biz aracı Esra Karsel adında bir kadının kullandığını öğrendik. Davetiyeden de yola çıkarak. Öldürülen kişinin Esra Karsel olduğunu tespit ettik. Tabi kimliği tespit edilince, hemen maktulün profilini ortaya çıkartıyoruz. Maktul kimdir? İlişki ağında kimler var? O gün kimlerle görüştü? Cep telefonu nerede? Gibi sorulara cevap ararız”

50 GÖRÜŞMESİ ÇIKTI

Esra Karsel 39 yaşındaydı. Bir gelinlik firmasında satış temsilcisiydi. Aynı zamanda önemli bir iç çamaşırı markasının ölen sahibinin eski eşiydi. Kullandığı cep telefonu kayıptı. Bu cinayet gündeme bomba gibi düştü. Ana haberler ve gündemde yeni bir kadın cinayeti yer almaya başladı. Bu cinayetin çözülmesi içinde Yangaz ve ekibi yoğun çalışma içine girdi. Yangaz cinayet masasının önemli polis memurlarından biriydi. Birçok önemli cinayet dosyasını çözmüştü. Bunu da çözmek için Esra Karsel’in o gün görüştüğü telefon kayıtlarını mahkeme kararıyla incelemeye aldı. Karsel o gün tam 50 görüşme yapmıştı. Bu görüşmelerde katili var mıydı? Numaralar kime ait olduğu tek tek incelendi.

PATATES HAT

Telefon kayıtlarında görüşmelerde dikkat çeken şüpheli kimse yok gibiydi. Ancak Yangaz şunu da göz ardı etmiyordu ; “O dönem patates hat dediğimiz hatlar çok kullanılıyordu. Yani başkasına ait sim kartlarını rahatlıkla kullanan çok oluyordu. Özellikle suçlular bunu kullanıyordu. Görüşmelerde de patates hat tabir edilen numaralar vardı. Dikkatimi çekti” .

10 YILLIK İNCELEMEDE ÇIKAN İPUCU

Bir yandan Kriminalden gelecek sonuçlar diğer yandan şüpheli görülen patates hatlar incelemeye alınırken, ekipler farklı bir çalışmayı da aksatmadı.

Yangaz: “Bu cinayet planlı ve profesyonel biri tarafından işlenmiş gibi geldi bize. Yani bu katil daha önce de bu yöntemle birini öldürmüş olabilirdi. Bu yüzden son 10 yılda işlenmiş boğularak öldürülen cinayetleri tek tek inceledik. Dikkatimizi 2003’te boğularak öldürülen İlknur Değirmenciler cinayeti geldi. Katil zanlısı Eyüp Gökhan, açık cezaevine çıkarılmış ve çıktığı izinde firar etmişti. Yöntem birbirine benziyordu. Biz bu cezaevi firarisini mercek altına almaya başladık”

HARİTAYI ÇIKARTTIK

Esra Karsel ile ilgili yapılan araştırmalarda, ilişkileri de incelemeye alındı. Kimlerle ilişkisi vardı. Öte yandan Eyüp Gökhan neredeydi? Esra Karsel ile ilişkisi var mıydı? Yangaz bu sorulara cevap arıyordu. Bir süre sonra Karsel’in cep telefonu bir telefon satışı yapan dükkana satıldığı tespit edildi.

Yangaz: “Karsel’in cep telefonunun nerelerde sinyal verdiği bilgilere baktık. Son günün haritasını çıkarttık. Karsel, Kadıköy’e gitmişti. Kadıköy’de bir açılış vardı o davete katılmıştı. Sonra da aracı bir otoparkta birkaç saat kaldığını gördük. Otoparkı takibe aldık.”

MÜŞTERİ KILIĞINA GİRİLDİ

Çevrede de yaptıkları çalışmayla cezaevi firarisi Eyüp Gökhan’ın otopark sahibiyle irtibatını tespit ettiğini belirten Yangaz, artık yolun sonuna doğru geldiklerini belirterek katilin yakalanışını şöyle anlattı:

“Bizim şüphelimiz artık Eyüp Gökhan’dı. Patates hat kullanıyordu ve bu kullandığı patates hattında Esra Karsel ile görüşmeleri vardı. Otoparka gelip gidiyormuş. Bizde otoparka müşteri gibi girdik. Bir arkadaşımızı bekler gibi bekledik. Bir süre sonra beklediğimiz şüpheli geldi. Ve ensesine yapıştık. 'Cinayet Masası' dedik şok oldu"

TELLE BOĞDUNU İTİRAF ETTİ

Şüpheliyi sorgulamak için Gayrettepe’deki en üst kattaki Cinayet masasına götürdüklerini anlatan Yangaz “Bu olayın katilini yakalamak için büyük baskı vardı bizim üzerimizde. Kısa sürede tespit edip yakaladık. Sorguya aldık. ‘Her şeyi biliyoruz’ dedik. Cinayeti itiraf etti. Esra Karsel’i telle boğarak öldürdüğünü itiraf edince, geriye nasıl tanıştığı ve neden öldürdüğü gibi sorular kalmıştı” şeklinde konuştu.

OTOPARKTA ÖLDÜRÜLDÜ

Münevver Karabulut’tan sonra gündem yaratan bu önemli cinayet çözülmüştü. Emniyet rahat bir nefes almıştı. Cinayeti itiraf eden katil zanlısı olayı detayları ile anlattı. İddiasına göre, Karsel ile cep telefonundan yanlış arama sonucu tanıştı. Ardından ilişkileri başladı. Olay günü Karsel Kadıköy’de bir açılışa katıldı. Açılış sonrası katili ile buluşup otoparkta uzun süre kaldı. Katilin iddiasına göre burada ilişkiye girdikten sonra, Karsel’in başka ilişkisi olduğunu öğrendi ve cebinden taşıdığı tel ipiyle boğarak öldürdü. Ardından arabayla taşıdığı cesedi Nişantaşı’na getirip bıraktı. Karsel’in cep telefonunu alarak hırsızlık süsü verdi.

YAKALANMASAYDI CİNAYETLERE DEVAM EDECEKTİ

Katil zanlısını yakalayan Yangaz, Eyüp Gökhan’ın bir seri katil profili taşıdığını belirterek “Biz bunu yakalamasaydık. Bunun planları arasında başka cinayetlerde vardı. Bunu yakalayarak başka cinayetleri işlenmesini de engelledik” dedi.

AYLAR SONRA BAŞKA İDDİADA BULUNDU

İfadesinin ardından, zanlı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Verdiği ifadeler doğru olup olmadığı bilinmiyordu. Ama net olan bir şey vardı katil zanlısı kendisiydi. Aylar sonra katil zanlısı Eyüp Gökhan’dan şok ihbar mektubu hem savcılığa hem de polise geldi. Gönderdiği mektupta bu kez cinayeti, 1 milyon lira karşılığında gerçekleştirdiğini iddia ediyordu. Kendisini de bir iş insanın ve ailesinin tuttuğunu iddia etti.

ŞOK İFADELER

Gelen mektup üzerine savcılığın talimatı üzerine bir kez daha harekete geçtiğini anlatan Yangaz, “Savcılığın talimatı üzerine katilin dediği karı kocayı aldık savcılığa götürdük” dedi.

Bu konuyla ilgili mahkemede ifade veren katil zanlısı Eyüp Gökhan, hemşire sevgilisini öldürmek suçundan tutuklu bulunduğu cezaevinden firar ettiği dönemde bu işi kendisine akrabası Zehni Ş.’nin getirdiğini, Karsel’in sevgilisi olan oğulları V.’yi bu ilişkiden kurtarmak için B. ailesiyle 1 milyon dolara anlaştığını iddia etti.

“ÖLDÜRÜRKEN ÇOK ZORLANDIM”

Esra Karsel’in telefonuna çağrı attığını, bu sayede tanıştıklarını belirten sanık, ifadesinde şunları söyledi: “B. ailesi, evlerini temizleyen otoparkçı yakınım (Zehni Ş) aracılığıyla bana ulaştı. Esra ile bir iki kez buluştuk. Esra, eski sevgilisi V.’nin kızını taciz ettiğini, intikam almak için uygunsuz görüntü içeren CD’leri kullanmak istediğini söyledi. Olay gecesi, ‘CD’lerle gel, buluşalım’ dedim. Plan gereği akrabam Zehni ve kardeşi Şener evin üst katında bekliyordu. Eve geldik, seviştik. Esra 1.83 boyunda 70 kiloydu. Öldürürken çok zorlandım ve yaralandım. O nedenle cesedi arabaya Zehni ile Şener taşıdı. 100 bin TL’yi aileden alırken görüntülerini telefonuma kaydettim, izleyin. Kalanını 3 gün sonra vereceklerdi, gözaltına alındım.” dedi.

İFADESİNİ YENİDEN DEĞİŞTİRDİ

Katil zanlısı Eyüp Gökhan daha sonraki duruşmalarda önce verdiği ifadesini yalanladı. Kendisini iş insanın kiralamadığını, cinayeti tek başına işlediğini belirterek “Aslında başkasını öldürecektim. Esra Karsel tamamen tesadüf oldu” dedi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜR BOYU HAPİS

Tüm bu iddiaların ardından yapılan yargılama sonucu katil zanlısı Eyüp Gökhan’ı, “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapse, “Geceleyin yağma” suçundan 14 yıla, “Sahte kimlik kullanmak” suçundan da 2 yıl hapse çarptırdı. Esra Karsel’i, oğulları V.B.’yla ilişkisi sırasında çekilmiş uygunsuz görüntüleri elinde olduğu gerekçesiyle 1 milyon TL karşılığında öldürttükleri iddiasıyla yargılanan N. ve C. B. ile oğulları V. B. beraat etti.

Cesedi taşımaya yardım ettikleri iddiasıyla Zehni Ş. ve Şener Ş.’ye de 4’er yıl hapis cezası verildi. Esra Karsel’in annesi Mürvet Karsel ise mahkemede cinayeti B. ailesinin işlettiğine inandığını söyledi.

Verilen cezaların ardından cinayetin neden işlendiği ise bir türlü bilinemedi.