Melisa Bostancıoğlu: Herkes kendinden bir parça buldu
Günlerden 'Gelsin Hayat Bildiği Gibi' günü... SHOW TV'nin kısa sürede fenomenleşen dizisi 'Gelsin Hayat Bildiği Gibi'de heyecan, önceki bölümlerde olduğu gibi bittiği noktadan başlayacak. 'Gelsin Hayat Bildiği Gibi'nin 'Yeliz'i Ayşe Kırca ile 'Sevda'sı Melisa Bostancıoğlu, dizinin neden büyük ilgi gördüğünden karakterlerine nasıl hazırlandıklarına, oyunculuğun kendileri için neler ifade ettiğinden Z kuşağı hakkındaki yorumlarına kadar birçok konuda duygu ve görüşlerini Habertürk aracılığıyla iletti
SHOW TV’nin yapımını BKM’nin üstlendiği 'Gelsin Hayat Bildiği Gibi' adlı dizisi izleyicilerden büyük ilgi görmeye devam ediyor. Birçok bileşenin yerli yerinde olmasıyla ortaya çıkan başarı, diziyi kısa sürede fenomen hale getirdi.
• SHOW TV'nin yayıncı, BKM'nin ise yapımcı kuruluş olarak vizyonları ve deneyimleri...
• Gani Müjde'nin hayatın içinden gözlemlediklerini kurgulama başarısı...
• Altan Dönmez'in yönetimiyle senaryoyu izleyicilere en etkin şekilde aktarma becerisi...
• Ertan Saban, Özge Özberk, Devrim Özkan, Nilsu Berfin Aktaş, Mustafa Açılan, Özgü Delikanlı, Ayşe Kırca, Sanem Babi, Onur Özer, Rojbin Erden, Ali Berge, Furkan Murat Uğur ve Murat Göçmez'in hikâyeyi yüksek oyunculuk performanslarıyla yansıtması...
Bütün bu bileşenlerin sonucu olarak, perşembe akşamlarının en çok ilgi gören dizisi; 'Gelsin Hayat Bildiği Gibi'...
'Gelsin Hayat Bildiği Gibi'nin senaristi Gani Müjde ile oyuncuları geçtiğimiz haftalarda diziyle ilgili duygu ve görüşlerini izleyicilere Habertürk aracılığıyla aktarmıştı. Bu hafta söz sırası 'Yeliz'i canlandıran, Levent Kırca ile Oya Başar'ın kızı Ayşe Kırca ile 'Sevda'ya hayat veren Melisa Bostancıoğlu'na geldi.
‘Gelsin Hayat Bildiği Gibi’nin hangi özellikleri sizi dizide rol almaya yönlendirdi?
Ayşe Kırca: Gani Müjde’den böylesine güçlü bir senaryo, BKM gibi vizyonu ve çalışma disiplinini çok beğendiğim bir yapımla çalışmak benim için çok değerli. Karakterim 'Yeliz’in hayata karşı bakış açısı, idealist duruşu, gençlerin geleceklerine olan adımlarında onlara uzatılan el olması da en büyük artılardan biriydi.
Melisa Bostancıoğlu: Yeni mezun bir oyuncu olarak BKM gibi bir yapımın işinde bulunacak olmak, ayrıca böylesine iyi bir ekiple çalışabilecek olmak benim için büyük bir şanstı. Şimdiden bu sürecin benim için büyük bir deneyim olduğunu düşünüyorum.
Bir karakteri canlandırma adına kamera önüne geçmeden önce ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Dizideki karakteriniz için standart çalışmalar mı yaptınız yoksa farklı bir metotla mı çalıştınız?
Ayşe Kırca: ABD’de üniversite öğrenimi görürken birçok oyunculuk tekniği öğrendim. Her birinin kendine özel farklı çalışmaları var. Bence önemli olan insanın mümkün olduğunca her şeyi öğrenmeye çalışıp, deneyip, kendinde en çok işe yarayan noktaları harmanlaması. Ben 'Yeliz' için senaryo ve bana verilen karakter analizinden yola çıkarak detaylı bir özellik ve geçmiş çalışması yaptım. Kendi kişiliği ve hayatına dair; bana yani Ayşe’ye en yakın noktalarını bulmaya çalıştım, bu karaktere empati kurmamda çok yardımcı oluyor.
Melisa Bostancıoğlu: 'Sevda', oynamaktan zevk alabileceğim, benden çok farklı bir karakter. Olduğu kişi olmasında çevresinin ve büyüdüğü ortamın etkileri var tabii ki. O yüzden 'Sevda’ya çalışırken çok keskin çizgilerle ayırmadım kendi kafamda. Sonuçta hayatta hiçbir insan ne çok iyi ne çok kötü. Karakteri yargılamadan kendi içimde nedenler oluşturmaya çalıştım. Böylece bu karakterin benden farklı olan duygularını anlamamı sağladı.
‘Gelsin Hayat Bildiği Gibi’, izlenesi bir dizi. Çünkü…
Ayşe Kırca: 'Gelsin Hayat Bildiği Gibi' izlenesi bir dizi. Çünkü herkesin kendisinden bir şey bulabileceği, birbirinden farklı birçok karakterle tanışacağı, ikinci şans arayışında olan umut dolu hayatları izleyecekleri bir proje. Acısıyla, tatlısıyla seyircinin heyecanla takip edeceği bir dizi olacak diye düşünüyorum.
Melisa Bostancıoğlu: Çünkü hikâyenin çok katmanlı oluşu izleyiciyi beklemediği bir yerden içine aldı. İçinde farklı bir çok temayı barındıran bir hikâye olduğundan herkesin kendinden bir parça bulduğunu düşünüyorum
Oyunculuk size ne ifade ediyor?
Ayşe Kırca: Oyunculuk benim için, nefes almak, yemek yemek gibi bir ihtiyaç. Annem ve babamın oyuncu olmasından dolayı tiyatronun içine doğdum ve daha ilk günden oyunculuk beni büyüledi. Kendini böylesine ifade edebilme özgürlüğünün, başka başka karakterlerin kendi bedeninde hayat bulmasına izin vermenin çok özel bir his olduğunu düşünüyorum. Her yeni bir karakter beraberinde yeni heyecanlar getiriyor.
Melisa Bostancıoğlu: Oyunculuk durmadan irdelediğin bunun sonucunda da karakteri dolayısıyla kendini keşfettiğin bir alan. O karakterleri anlayıp benim aracılığımla başka insanlarla tanıştırmak hem eğlenceli hem de benim için de geliştirici bir süreç. Sahnede veya kamera önünde süreç nasıl olursa olsun sonunda verdiği his beni bu işi yapmaya itiyor.
Zaman zaman Z kuşağı çeşitli vesilelerle gündeme geliyor. Z kuşağını siz nasıl yorumluyorsunuz?
Ayşe Kırca: Bütün bir kuşağı genelleme yaparak değerlendirmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Her jenerasyonda mutlaka her tip insan var, ancak Z kuşağı internetin içerisine doğduğu için birçok şeyi çok daha erkenden fark edebiliyor bence. Genellikle özgüvenlerinin yüksek olduğunu ve cesur olduklarını görüyorum, bu özellikleri de hoşuma gidiyor.
Melisa Bostancıoğlu: Bir Z kuşağı olarak bunun hangi pencereden baktığımızla alakalı olduğunu düşünüyorum. Klişe Z kuşağı tanımlarına ve genellemelerine katılmıyorum. Bütün bir jenerasyonu tek bir kalıp içine sokmak ve böyle değerlendirmek pek doğru değil bence. Fakat teknolojinin içine doğduğumuz ve yaşama bakış açımızın farklılık gösterdiği bir gerçek.
‘Gelsin Hayat Bildiği Gibi’nin dördüncü bölümünde neler yaşanacak?
Yıllar önce kendisini terk eden ‘Emin’i karşısında gören ‘Derya’ hayatının şokunu yaşar. Annesi ve komşusunu konuşurken duyunca yüzleşmek için gittiği ‘Mert’in evinde ‘Aylin’i gören ‘Gizem’, ikilinin arasında arkadaşlık dışında bir ilişki olduğunu düşünür.
‘Derya’ya söyledikleri yalanın ortaya çıkmayacağını düşünen ‘Mert’ ve ‘Aylin’ ise ‘Esra’nın planından habersizdir. ‘Esra’, ‘Derya’nın karşısına hiç hoş olmayan bir şekilde çıkar. Bu karşılaşma sonucu ‘Aylin’, ‘Mert’ ve ‘Derya’ için hiç istemediği bir karar vermek zorunda kalır.
‘Melek’, hayatında bazı şeyleri yoluna soktuğunu düşünürken avukatından aldığı bir telefon tüm umutlarını soldurur. ‘Aygün’ ise kızının başındaki derdi bildiği halde mahalleden kızına talip olan ‘İlyas’ ile ilgili ‘Melek’in aklını çelmeye çalışır. ‘Melek’e takıntılı bir aşk besleyen ‘İlyas’ sevdiğini Zülfikar’a bırakmamaya kararlıdır.
‘Derya’nın yanı başında olduğundan habersiz olan ‘Sadi Payaslı’, ‘Songül’ ile atışmalarının gerçek bir çift atışmasına döndüğünün farkına varır. ‘Sadi Payaslı’, yıllar sonra ilk kez bir kadınla akşam yemeği için randevulaşır ancak gece hiç tahmin etmediği bir adreste son bulur.
