Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Çocuk Kahve alışkanlığınızı çocuklarınıza aktarmayın

        Kahve çılgınlığı kültürümüzün bir parçası haline geldi artık. Kahvenin şeker, kalp hastalıkları, felç, bunama ve bazı kanser türleri riskini düşürdüğüne dair sayısız araştırmalar yapılmışken, ne gibi sorunlara yol açıyor olabilir ki?

        Ne yazık ki kahve alışkanlığımızı çocuklarımıza aktarıyoruz.

        Pediatrların ve diğer birçok sağlık uzmanının kahve, gazlı içecekler, enerji içecekleri gibi kafeinli ürünlerin genç vücutlar üzerinde zararlı etkilerine dair yıllardır bıkmadan usanmadan yaptıkları uyarılara rağmen, ebeveynler çocuklarının – yaş sınırının gittikçe düştüğünü de belirtmek gerek – bu içecekleri tüketmelerine izin vermeyi sürdürüyorlar.

        REKLAM

        Amerikan Pediyatri Akademisi, 12 yaş altındaki çocuklara hiçbir şekilde kafein içerikli kahve, çay, gazlı içecek ya da enerji içeceği verilmemesini tavsiye ediyor; 12-18 yaş arası gençlerin kafein tüketiminin ise günde 100 mg ile – yaklaşık 1 fincan kadar – sınırlandırılması gerektiğini belirtiyor. Örneğin Starbucks’ın popüler filtre kahvelerinin grande boylarında yaklaşık 360 mg kafein bulunuyor.

        Konu yalnızca kahve değil. Mevcut raporlara göre, bir şişe enerji içeceği, markasına bağlı olmak üzere, 250 mg kadar kafein içeriyor. Bir fincan çayda 47 mg kadar kafein bulunabiliyorken, diyet kolada bu oran %46. Çikolatanın yapısında da kafein mevcut; miktarı ise çikolatanın rengi koyulaştıkça artıyor. ABD Tarım Bakanlığının verilerine göre, bir avuç çikolata kaplı kahve çekirdeğinde 336 mg kadar kafein bulunabiliyor.

        Piyasada kafeinli sakızlar, nane şekerleri, jelibonlar ve enerji barları bile var – kahve aromalı dondurmaları da unutmamak gerek.

        Çocuklar minik yetişkinler değiller

        Çocuk bedeni yetişkinlere kıyasla daha küçük olduğundan, bedensel fonksiyonlarının zayıflaması daha az miktarda kafeinle bile mümkün. Bir yetişkin için kulağa önemsiz gelen miktarda kafein, küçük bir çocuk için çok daha şiddetli bir etmen haline gelebilir. Fazla kafein, çocuklarda kalp atış hızı ve tansiyonun yükselmesine, mide yanmasına, anksiyete ve uyku bozukluklarına sebep olabiliyor. Yüksek dozda kafeinin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini unutmamak gerekiyor.

        “Düzensiz kalp atış hızıyla ya da bizim deyişimizle taşikardi sorunuyla acile gelen birçok çocuk var,” diyor Amerikan Pediyatri Akademisinden Dr. Mark Corkins. “Bazı ebeveynler bebeklerine biraz gazoz içirmekte hiçbir sakınca görmüyorlar ne yazık ki.”

        Kafein limiti temelde bedenin büyüklüğüne bağlı; bu limit, çocuk kafeini rahatlıkla işleyebilecek kadar büyüdüğünde arttırılabiliyor ancak. Çocuk, yaşına göre küçük bir bedene sahipse ya da migren, kalp sorunları, nöbet geçirme gibi problemleri varsa eğer, kafeine karşı çok daha hassas olabiliyor.

        Peki tüm bunlara rağmen, ebeveynler hala çocuklarına neden kahve içiriyorlar?

        Tennesse Üniversitesinden pediyatrik gastroenteroloji uzmanı Dr. Corkins, her şey çocuğun ebeveynlerini ya da abi ya da ablasını kahve içerken görüp bunun bir tür ‘yetişkin’ içeceği olduğunu düşünmesi ve sonuç olarak kahve içmeyi talep etmesiyle başlıyor diyor. Ebeveyn bunu zararsız bir şey olarak gördüğünden – ve muhtemelen çok az miktarda vereceğinden – çocuğunun bir iki yudum kahve içmesinde sakınca bulmuyor. Ancak buna bir kere izin vermek demek, kaygan bir zemin oluşturmak anlamına geliyor; çocuğun istediği şeyi içmesine izin vermek, onunla kavga etmekten çok daha kolay.

        Ekstra karamelli duble kahve

        Durumun bir başka boyutu daha var: kahve, çay, gazlı içecek ve enerji içeceklerinin dengeli bir beslenme düzeni üzerindeki etkisi.

        Dr. Corkins kahve içen çocuklarla ilgili bir diğer sorunu şöyle anlatıyor: Kahve besinsel değeri çok düşük olan bir içecek ve besinsel açıdan bütünleyici şeylerin – süt ve su gibi – yerine kullanılıyor. Süt, kalsiyum ve D vitaminiyle dolu; su ise besleyici öğelerden biri. %60’ımız su zaten. Okyanustan bir farkımız yok.

        Bir de katkı maddeleri meselesi var. Kahvenin biraz şeker ve kremayla içildiği günler geride kaldı artık. Her köşe başında bulunan kafelerde içeceğin farklı farklı yollarla tatlandırıldığı ve yağlandırıldığı onlarca farklı seçenek var.

        Bu içecekler esasen tatlı niyetine geçiyor. Aromalı şuruplarla dolduruluyorlar, üzerlerinde köpük var, krem şantiyle ve şekerlemelerle süsleniyorlar. Sunumlar bazen tatlıları bile solluyor.

        Fazla şeker ve krema içeriği kahveye yüksek miktarda yağ ve kalori ekliyor; şekersiz seçenekler tercih edildiğinde ise bu sefer de yapay tatlandırıcılar giriyor işin içine.

        Peki tüm bunlardan çıkarmamız gereken sonuç?

        Kafeinden uzak durun! Çocuklarınızın neden kafeine ihtiyacı olsun ki.

        Dr. Corkins kafein, uyanıklığı tetikleyen bir uyarıcıdır diye açıklıyor: Çocuğunuz günü atlatmak için kafeine ihtiyacı olduğunu hissediyorsa eğer, bu durumu bir pediatrla görüşmekte ve yorgunluğun ana kaynağını belirlemeye çalışmakta fayda var.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa