Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Ortadoğu İsrail ile Hamas'ın arasında çıkan savaşın nedeni Gazze'deki doğalgaz mı?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Uzmanlar bu doğal gazın Filistin’in 15 yıllık enerji ihtiyacını karşılayacağı gibi satışından gelir elde edilmesine de imkan tanıyacağını açıklamıştı. Ancak aradan geçen neredeyse çeyrek yüzyılda Gazze doğal gaz haklarından yararlanamadı. Yıllar içinde çeşitli anlaşma girişimleri oldu ama her defasında anlaşmalar bozuldu. Peki bu bitmek bilmeyen savaşın altında yatan asıl neden Gazze’nin açık deniz alanındaki doğal gaz rezervleri mi? Esra Toptaş yazdı…

        7 Ekim Cumartesi günü Hamas’ın “El-Aksa Operasyonu” nu başlatması ve İsrail kentlerine sızması, saldırılar yapmasıyla birlikte İsrail-Hamas çatışması başladı. 11 gündür de İsrail Gazze’yi bombalıyor, yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Gazze’de kelimenin tam anlamıyla bir insanlık dramı yaşanıyor. İsrail Gazze’ye elektrik, su, yakıt, ilaç hiçbir şey vermiyor. Bu arada da kuzey Gazze sınırına tankı topu yığan İsrail’in her an bir kara harekatına başlayabileceği beklentisi var.

        Son 17 yıldır abluka altında olan Gazze’nin yıllar içinde elektrik ve suda nasıl İsrail’e mahkum bırakıldığını önceki gün yazmıştım. Elbette bir de doğal gaz meselesi var ki bu bitmek bilmeyen savaşın altında yatan asıl nedenin Gazze’nin açık deniz alanındaki doğal gaz rezervleri olduğu da tartışma konusu. Peki gerçekten böyle mi?

        Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız, ‘Kuzey Irak’tan Kıbrıs’a Ateş ve Su Yeni Ortadoğu Akdeniz’ kitabında, İsrail işgalinin Gazze’in açıkdeniz doğal gaz sahası ile olan ilişkisini kronolojik açıdan ve sonuçları itibariyle inceledi. İşte o çarpıcı tespitler…

        REKLAM

        ‘FİLİSTİN’İN 15 YILLIK ENERJİ İHTİYACINI KARŞILAR’

        * Gazze Açık Deniz Gaz Sahası, Gazze Şeridi kıyısından 30 km açıkta bulunan iki doğal gaz rezerv alanından oluşuyor. Gaza Marine One ve Gaza Marine Two olarak da bilinen bu gaz sahaları, 1999 yılında British Gas Grubuna doğal gaz sahaları için bölgeyi araştırmasına izin verdiğinde keşfedildi. Bu bölgede keşfedilen güvenilir gaz rezervinin yaklaşık 38 milyar m3 olduğu belirlendi. Uzmanlar bu doğal gazın Filistin’in 15 yıllık enerji ihtiyacını karşılayacağı gibi satışından gelir elde edilmesine de imkan tanıyacağını açıklamıştı.

        * Aralık 2008'de İsrail kuvvetleri Gazze Şeridi'ni işgal ederken bu işgalin gerekçesini “kalıcı terörist faaliyetleri ve İsrailli sivillere yönelik Gazze Şeridi'nden gelen sürekli bir füze tehdidi”ni ortadan kaldırmak olarak açıkladılar. Ancak bu operasyon Filistin’in Gazze şeridi açık denizindeki doğalgaz alanlarını da ilgilendiriyordu.

        * “Operasyon Cast LED” in ardından Tel Aviv, Doğu Akdeniz'deki Leviathan Doğal Gaz Alanının keşfini açıkladı.

        * Bu gaz alanı, Doğu Akdeniz’de yaklaşık 83.000 kilometrekareyi kapsayan ve Levantine Havzası içinde keşfedilen en verimli alandı.Bu alan 2009 yılında keşfedilen Tamar sahası ile birlikte ele alındığında İsrail’i ABD’li partnerleriyle birlikte tam bir enerji oyuncusu yapabilecek büyüklükteydi.

        * Ancak Gazze’ye ait gaz alanları da bu geniş Levant Gaz arama alanı içinde kalmaktaydı. Bu alanların da diğer alanlarla bütünleştirilmesi birçok açıdan İsrail’in yararına olacaktı.

        * Gazze Açıklarındaki Gaz Sahalarının Geliştirilmesi: Kasım 1999'da Filistin Otoritesi ile imzalanan 25 yıllık bir anlaşma ile British Gas (BG Grubu) ve ortağı, Atina merkezli ve Lübnanlılara ait şirkete bu bölgede petrol ve gaz keşif hakları verilmişti. British Gas’ın lisansı, birkaç İsrail açık deniz gaz tesisine bitişik olan tüm Gazze Offshore Deniz Bölgesi'ni kapsamaktaydı. Gazze kıyı şeridindeki gaz rezervlerinin yüzde 60'ının Filistin'e ait olduğu kabul edilmekteydi. British Gas Grubu 2000 yılında Gazze Marine-1 ve Gazze Marine-2 adlı iki kuyu açmıştı. Bu rezervlerin yaklaşık 4 milyar dolar değerinde yaklaşık 38 milyar m3 olduğu tahmin edilmekteydi. Bunlar British Gas tarafından açıklanan rakamlar olup bazı kaynaklar Filistin gaz rezervlerinin çok daha büyük olabileceğini açıklamıştı.

        * 5 Ocak 2001 tarihli Orta Doğu Ekonomik Digest ‘da bu sözleşmenin gaz sahasının geliştirilmesi ve bir boru hattının inşasını kapsadığı yer aldı. 21 Ekim 2007 tarihli İsrail’in Haaretz gazetesindeki haberde de bu offshore gaz alanının geliştirilmesi haklarının sırasıyla İngiliz Şirketine (yüzde 60); Lübnanlı şirkete (yüzde 30); ve Filistin Otoritesinin Yatırım Fonuna (yüzde 10). Şeklinde olduğu yer alıyordu. Ancak 2015 yılındaki yeni bir anlaşma ile bu oranlar değişecekti.

        * Gazze açıklarındaki gaz alanları kime ait? Yasal açıdan bu gaz rezervlerinin Filistin'e ait olduğu genel kabul görmekteydi. Ancak Yasser Arafat'ın ölümü İsrail'in Gazze'nin açık deniz gaz rezervleri üzerinde fiili kontrol kurmasını sağladı.

        * British Gas Grubu, bu gaz sahası ile ilgili olarak Tel Aviv Hükümeti ile bağlantı kurmuş ancak Hamas hükümetinin gaz alanları üzerindeki hakları bypass edilmişti.

        * Ariel Sharon'un 2001 yılında Başbakan olması Filistin Gazze’nin açık deniz gaz sahaları üzerindeki egemenliği konusunda olumsuz bir dönüm noktası oldu. Bu konu İsrail Yüksek Mahkemesi'nde tartışıldı. Ariel Sharon, Gazze'nin açık deniz gaz rezervlerinin İsrail'e ait olduğunu belirterek “İsrail'in asla Filistin'den gaz almayacağını” açıkladı.

        * The Independent’ın 19 Ağustos 2003 tarihli sayısında , “Ariel Sharon’un British Gas Grubunun İsrail'e Gazze’nin açık denizdeki kuyularından doğal gaz sağlamasına izin verecek ilk anlaşmayı veto ettiği” haberi yer aldı.

        * 2006 yılında British Gas “Gazı Mısır'a pompalamak için bir anlaşma imzalamaya çalışıyordu.” (Times, 23 Mayıs 2007).

        * Ertesi yıl, Mayıs 2007'de İsrail kabinesi Başbakan Ehud Olmert'in “Filistin Otoritesinden gaz satın alma” önerisini onayladı. Önerilen bu sözleşme 4 milyar dolardı ve 2 milyar dolarlık kârın bir milyar doları Filistin’e verilecekti. Ancak Tel Aviv'in bu geliri Filistin ile paylaşma niyeti yoktu. İsrail kabinesi tarafından hem Hamas hükümeti hem de Filistin otoritesi bypass edilerek yeni bir anlaşma yapmak için yeni bir ekip kuruldu.

        * İsrail savunma yetkilileri Hamas’ın kontrolündeki hükümete nakit bir ödeme yapılmaması ve bu paranın Filistinlilere mal ve hizmet olarak ödenmesinde ısrar etti. Amaç aslında 1999 yılında Yasser Arafat yönetimi sırasında imzalanan sözleşmeyi geçersiz kılmaktı.

        * 2007 anlaşması uyarınca, Gazze’nin Offshore kuyularından Filistin gazı, bir denizaltı boru hattı ile İsrail’in Ashkelon limanına yönlendirilecek ve böylece Filistin’in bu doğal gazın İsrail'e satışı üzerindeki kontrolü önlenmiş olacaktı.

        * Ne var ki bu anlaşma da düştü, görüşmeler askıya alındı.

        * Kasım 2008'de, yeniden görüşmelere başlandı ancak ilerleme sağlanamadı.

        * İsrail 2011'de Gazze'ye bir operasyon daha gerçekleştirdi. Gazze Deniz Gaz Sahası 1999'da keşfedilmesine rağmen aradan geçen bu on iki yıl boyunca gaz hala çıkartılamamıştı.

        * 2014 yılında İsrail Hamas’a karşı beşinci Gazze operasyonunu gerçekleştirdi.

        * 2015'in başlarında Gazze Deniz Gaz Sahası, keşfedilmesinden on altı yıl sonra da hâlâ geliştirilmemişti. 2015 ortalarında Filistin Yönetimi, Gazze Deniz Gaz Sahasını geliştirmek için müzakerelere yeniden başladı.

        * Filistin Yatırım Fonu, hisseleri devralacak yeni bir yabancı grup arayışına girmiş ve 2021 yılında Mısır'ın devlete ait gaz şirketi EGAS ile görüşmelere başlamıştı.

        * Bu dönemde İsrailli yetkililer , Hamas'ın 2014/2015'ten bu yana elinde tuttuğu iki İsrailli sivili ve iki İsrail Savunma Kuvvetleri askerinin cesetlerini iade etmesi konusunda bir ilerleme kaydedilene kadar hükümetin gaz sahasının gelişimini engelleyeceğini açıkladı.

        * Şubat 2021'de hem Mısır hem de Filistin Yönetimi (PA), Gazze Şeridi açıklarındaki Gazze Deniz sahasının geliştirilmesine ilişkin bir mutabakat zaptı imzaladı.Mutabakata göre Mısır Doğal Gaz Holding Şirketi (EGAS), Akdeniz'den doğal gazı çıkarıp Filistin bölgelerine nakletmeye yönelik bir anlaşma üzerinde Filistin Yönetimi ile birlikte çalışacaktı. Ancak bu anlaşmada İsrail tarafı olmadığı için ilerleme kaydedilemedi.

        * 16 Haziran 2023 tarihinde yani bundan 4 ay önce İsrail hükümeti yaptığı açıklamada, Gazze Marine açık deniz gaz sahasını geliştirmek için ilgili bakanlıklarına Mısır ve Filistin Yönetimi (PA) ile işbirliği yapmaları için ön onay verdiğini duyurdu.

        * Ancak bu duyuru da daha önceki açıklamalar gibi hiçbir sonuç oluşturmadan başlayan savaş nedeniyle yürürlükten kalktı.

        ‘AMAÇ GAZZE’Yİ BAĞIMLI KILMAK’

        Dursun Yıldız, Gazze’nin çeyrek asırdır açık denizindeki doğal gaz haklarından mahrum bırakılmasının nedenlerini şöyle anlatıyor:

        “İsrail 1999 yılında gazın keşfinden bu yana izlediği politika ile Filistin’in Gazze açık denizindeki doğal gaz haklarından yararlanmasını zamana yayarak önlemiştir. Ancak Filistinliler bu haklarını gündemde tutmak için Doğu Akdeniz Gaz Forumu gibi çeşitli uluslararası etkinliklere katılmış ve eylemler yaptı. Son olarak 2022 yılının Eylül ayında Gazze Limanında düzenlenen etkinlikte doğalgaz haklarına kavuşmak için protesto gösterisinde bulunmuştu.

        Son 24 yılda Filistin tarafının gösterdiği çabalar Filistin- Gazze açık denizindeki kendilerine ait doğalgazın geliştirilmesi için yeterli olmamıştır. İsrail, bu konuda sonuç alınmasını birçok şarta bağlamış ,zamana yaymış ve Gazze şeridindeki enerji ve dolayısıyla su ablukasının devamını sağlamıştır.

        Gazze’nin açık denizi gaz sahasındaki doğal gaz ekonomik olarak İsrail’in mutlaka sahip olmak isteyeceği kadar büyük bir rezerv değildir. Ancak İsrail’in buradaki karşı duruşu esas olarak Gazze üzerinde uyguladığı ambargo ile bölgenin su ve enerji konusundaki kendisine olan bağımlılığın azalmasını önlemeye yönelik bir karşı duruş olmuştur. Bu da Filistin’in uluslararası hakkı olan doğalgazdan mahrum bırakmış ve su ve enerji konusunda Katar’dan gelecek olan yardıma ve sefalete mahkum etmiştir.

        Gazze açık denizindeki doğalgazın çeyrek asra yakın bir süredir geliştirilmesinin engellenmesi İsrail’in Filistin’i tecrit ve kontrol politikasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü Gazze Şeridi İsrail’in kendisine temin ettiği su dışındaki suyu kendi yeraltı suyu ve deniz suyu arıtma tesislerinden sağlamaktadır. .Bu iki su kaynağı da enerjiye ihtiyaç duyuyor. Enerjiyi kontrol eden ve kısıtlayan İsrail bu durumda su teminini de kısıtlamış oluyor.”

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa