İnternette seyredebileceğiniz en kötüsünden en iyisine 25 süper kahraman filmi
Marvel ve DC Comics'ten farklı bir süper kahraman hikayesi anlatan 'Jupiter's Legacy' dizisinin gündemde olduğu şu günlerde internette seyredebileceğiniz süper karman filmlerini en kötüsünden en iyisine doğru sıraladık. Habertürk film eleştirmeni Mehmet AÇAR'ın yazısı.
- 1
- 2
- 3
-
- 4
2003'de gösterime giren “Hulk” filmi pek beğenilmemişti. Marvel Stüdyoları, karakterin sinema haklarını tekrar satın aldı ve 1978 yılında başlayan televizyon dizisinden esinlenen, orijinal resimli romana sadık kalan bir hikâye tercih etti... Çoğu kişi, “The Incredible Hulk”ın Marvel Sinematik Evreni'nin ikinci filmi olduğunu pek bilmez aslında. Hulk / Bruce Banner'ı bu filmde Edward Norton'ın canlandırması da kafaları karıştıran bir meseledir. Çünkü daha sonra onun yerine Mark Ruffalo aldı ve kendisi Marvel Sinematik Evreni'nin en popüler kahramanlarından biri haline geldi. İlk “Hulk” filmine göre daha çok beğenildi ama Louis Leterrier’nin yönettiği “The Incredible Hulk” Marvel Sinematik Evreni'nin en az seyredilen ve en az sevilen filmi hâlâ. (Netflix)
- 5
- 6
Kayıp kıta Atlantis efsanesi üzerinden ilerleyen bir masal. Tipik bir masal gibi başlıyor ve masal gibi sürüp gidiyor... ‘Aquaman’ Atlantis kraliçesinin iki oğlu arasındaki mücadeleyi anlatıyor. Arthur Curry / Aquaman, iktidar hırsıyla yanıp tutuşan kardeşi Orm’un aksine bırakın kral olmayı Atlantis’te yaşamayı dahi istemiyor. Orm'un amacı ise önce Okyanusların Efendisi olmak, sonra da karada yaşayan insanları yok etmek... Orm'un nişanlısı, suya hükmetme yeteneği olan Mera, vicdan sahibi bir Atlantisli olarak Arthur'dan yardım istiyor. Arthur'un Atlanna'nın büyük oğlu olarak tahtta hakkı var ama bunun için uzun süredir kayıp olan Üç Çatallı Mızrağı bulması gerekiyor. ‘Aquaman’, gösterişli bir aksiyon. Baştan sona bir özel efekt şovu seyrediyoruz... Özellikle deniz altında geçen sahnelerde tam bir fantazi dünyasındayız. Grafik olarak her karenin çok iyi tasarlandığı, özel efektlere müthiş özen gösterildiği kesin. (BluTV- Netflix)
-
- 7
Son dönemde çok olumlu tepkiler alan televizyon dizisiyle gündeme gelen ‘Watchmen’in 2009 tarihli film versiyonu, Alan Moore ve Dave Gibbons imzalı orijinal DC Comics resimli romanına sadakatiyle öne çıkar. Olaylar bizim yaşadığımız tarihin dışında alternatif bir dünyada, ABD ile SSCB’nin sıcak savaşı eşiğine geldiği 1985 yılında geçer. Topluma yıllarca hizmet etmiş bir grup maskeli kostümlü kahraman, içlerinden birinin öldürülmesiyle olayı araştırmaya başlarlar. İlk olarak 1987 yılında başlayan ön hazırlıkların yıllarca sonuçlanmaması nedeniyle birçok stüdyo, yönetmen ve oyuncu kadrosu değişikliği yaşanmış ve proje sonunda Zack Snyder’ın yönetmenliğinde hayata geçirilmişti. Film eleştirmenleri ve hayranları ikiye bölmüş, Snyder biçimsel olarak başarılı bulunmuş ama resimli romanın ruhunu ıskalamakla suçlanmıştı. Yönetmenin kurguladığı 3 saat 35 dakikalık, DVD olarak yayınlanan versiyon ise daha çok beğenilmişti. (Netflix – Prime Video)
- 8
- 9
-
- 10
İstediği zaman süper kahramana dönüşme şansına sahip olan bir çocuğun hikâyesi… Yetişkin bedenini önce içki almak için; güçlerini ise para kazanmak, hava atmak ve eğlenmek için kullanıyor... Verildiği “koruyucu ailedeki” kardeşi Freddy ile birlikte süper kahramancılık oynamakla gerçek bir süper kahraman olmak arasında gidip geliyor film boyunca... Zaten filmin asıl eğlencesi ve hikâyenin çekiciliği burada... Özellikle Billy ile Freddie'nin, Shazam'ın süper güçlerini keşfettikleri süreç komik anlara sahne oluyor. “Süper kahraman bedeni” bir çeşit kostüm oluyor onlar için. “Shazam!” süper kahraman türüyle Harry Potter tarzı fantastik filmleri buluşturuyor. Özellikle canavarların olduğu sahneler, eski usul fantastik masal filmlerinin dünyasını akla getiriyor. Yönetmen David F. Sandberg, 1940'lı, 50'li yılların ucuz süper kahraman filmlerini hatırlatan retro bir estetik kullanıyor. Shazam, “parlak renkli, pelerinli süper demode kıyafeti” ile gerçekçi bir Philadelphia dekoru önünde çıkıyor karşımıza... Komediyle aksiyonu birleştiren, aile seyircisine yönelik bir sevgi ve dostluk filmi. (BluTV)
- 11
- 12
-
- 13
Babasının yerine tahta geçmeye hazırlanan Thor, ergenlikten yetişkinliğe geçiş sancıları yaşayan bir gençten farksız. Bilge babası Odin, gücünü göstermek için yanıp tutuşan, söz dinlemeyen bu öfkeli ve kibirli delikanlının galaksi barışı için yarattığı ciddi tehlikeyi görünce onu sürgüne, yani Yeryüzü'ne gönderiyor. Bir çeşit fantazi evreninde, uzay operası kıvamında başlayan film, Thor'un ve çekicinin ayrı ayrı dünyaya düşmesiyle birlikte, “uzaylı dünyaya indi” tarzında bir bilimkurguya dönüşüyor. Yönetmen Kenneth Branagh'daki Shakespeare kültürü olmasaydı, bilimkurgu, fantazi ve aksiyon arasında gidip gelen bu hikâye doğru dürüst toparlanabilir miydi, emin değilim. Bilimkurgu filmlerinden mitolojik öykülere, Kral Arthur masallarından Shakespeare tragedyalarına dek uzanan bir süper kahraman filmi... (BeinConnect)
- 14
Gal Gadot’un canlandırdığı Amazon prensesi Diana, I. Dünya Savaşı’nı bitirmek amacıyla yaşadığı cennet adayı terk ederek Almanların geliştirdiği kimyasal silahın peşine düşüyor… Filme, Diana ya da Wonder Woman’ın hayat hikâyesi olarak bakılabilir. Wonder Woman resimli romanlardaki gibi bir Amazon prensesi ve kökenleri Yunan mitolojisine kadar giden bir yarı tanrıça... Diana’nın büyüdüğü ada, uygarlık dışı bir mekân. Bir gizli cennet... İngilizler adına çalışan Amerikan casusu Steve Trevor’un (Chris Pine) uçağının ada açıklarında düştüğü sahne, öyküyü yakın tarihe bağlasa da mitolojiden hiç kopmuyoruz. Almanlar, Osmanlılar, İngilizler ve kimyasal silahlar bir yana her şey, Savaş Tanrısı Ares’le Diana arasındaki çatışmayla ilgili... Erkek yönetmenlerin egemen olduğu bir türde Patty Jenkins, teknik ve estetik anlamda gayet iyi iş çıkarıyor. Çektiği en güzel aksiyon sahnesi, Amazonlu kadınlarla Alman ordusunun plajdaki savaşı... Üniformalı erkeklerin ateşli silahlarına karşı kadınlar ok, mızrak ve kılıçların yanı sıra fiziksel güçleri ve akrobatik yetenekleriyle savaşıyorlar. Görsel anlamda keskin kontrastlara dayalı bir tür medeniyetler ve cinsiyetler savaşı bu... Son yılların en çok seyredilen aksiyon filmlerinden biri. (Netflix)
- 15
-
- 16
- 17
Iron Man / Tony Stark terörist bir örgütle savaşırken yenilginin tadını alıyor ve neredeyse her şeyini kaybederek dibe vuruyor. Ama takım çalışması ve mühendislik dehası sayesinde yeniden yükseliyor... Marketten topladığı öteberiyle Mandarin’in karargâhına “Rambo karikatürü” gibi yaptığı baskın, Stark’ın Iron Man zırhı olmadan da kahramanlık yapabileceğinin kanıtı... Marvel resimli romanlarının vazgeçilmez alt teması, “Zayıflığı ve zaafları olmayan kahraman yoktur” fikri yine şahane bir şekilde işleniyor. Terörizmin, özünde süper güçler tarafından yaratılan bir iblis olduğu gerçeği de cesaretle konuyor ortaya. Politik alt metni ve dram kalitesi açısından Marvel Sinematik Evreni'nin en dolu filmlerinden biri olduğuna inanıyorum. (BeinConnect)
- 18
Ant-Man içine herkesin girebileceği mühendislik harikası bir kostüm. Giyeni böcek boyutlarına kadar küçültüyor. Kostümü icat eden Hank Pym, hapishaneden yeni çıkan Scott Lang'i işe alıyor ve onu Ant-Man olarak eğitiyor... Komedi ve aksiyonla harmanlanan, 1980'lerin bilimkurgularını hatırlatan bir soygun öyküsü... Tıpkı “Galaksinin Koruyucuları” gibi, Marvel Sinematik Evreni içinde kendi farklı tarzını fazlasıyla orta koyan, neredeyse tümüyle “ayrı telden” çalan bir film... Süper kahramanlığın fiziksel güç ya da doğaüstü beceriler kadar cesaret ve zekâyla ilgili bir şey olduğunun altını çizmesi itibarıyla, Marvel Sinematik Evreni'nin en hoş ve nitelikli hikâyeleri arasında... (BeinConnect)
-
- 19
- 20
Alıştığımız tarzda bir süper kahraman hikâyesi değil. Aksiyon sinemasıyla da pek ilgisi yok. Karakter ağırlıklı bir dram... Arthur Fleck, son yıllarda anaakım sinemanın çıkardığı en unutulmaz birkaç anti-kahramandan biri... “Bir zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür” denir. Bir toplum için de aynısını söylemek mümkün... Arthur Fleck, Gotham şehrinin en zayıf “halka”larından biri... Neo-liberalizmin yükselişe geçtiği, ezilenlerin birbirlerini ezdiği, “altta kalanın canı çıksın” mantığının hâkim olduğu bir merhametsizlik çağında yaşıyor... Arthur Fleck sadece ekonomik anlamda değil, sosyal anlamda da eziliyor. Bu ezilme ve dışlanma, bir süre sonra şuursuzca gelişen öfke ve şiddete dönüşüyor. “Joker”, Batman serisinin kötü adamı Joker'in köklerini, geçmişini anlatan bir süper kahraman filmi aynı zamanda… Öyle bir hikâyesi var ki, Batman efsanesine farklı bir cepheden bakmamızı sağlıyor; Batman ve Joker'in yıllardır süren kavgasına yeni bir yorum getiriyor... Aralarındaki sınıfsal fark ilk kez bu kadar açık şekilde vurgulanıyor. Batman / Bruce Wayne sermayenin, Joker / Arthur Fleck ise sokaktaki ezilenlerin temsilcisi olarak çıkıyor karşımıza. Son yılların en tartışmalı filmlerinden biri. (BluTV)
- 21
-
- 22
- 23
İşte bundan 13 yıl önce Marvel Sinematik Evreni’ni başlatan film! O yıllarda Robert Downey Jr.'ın kariyerinin bittiğini söyleyenler bu filmle birlikte sustular. “Bir Superman değil” diye küçümsenen Iron Man ise Marvel Evreni'nin vazgeçilmez merkezi oldu. Kuşkusuz başarıda hikâyenin büyük payı var. Silah tüccarı işadamı Tony Stark'ın kendini bir anda “sıcak savaşın” ortasında bulmasıyla başlayan ve “makineleşmesi”yle süren film, güçlü karakterleri ve sağlam politik içeriğiyle öne çıkıyor. Ayrıca bir aksiyon olarak da çok iyi... Ana karakterin, yani Tony Stark'ın yaşadığı değişim açısından sadece iyi bir süper kahraman filmi değil aynı zamanda gayet sağlam bir dram. (BeinConnect)
- 24
-
- 25
1. KARA ŞÖVALYE (2008)
(The Dark Knight)
Yönetmen Christopher Nolan ilk filmde Batman serisine trajik bir hüzün getirmişti. İkinci filmde ise bunu karakter analizleri, “Kahramanlık aslında nedir?” tartışmalarıyla daha da derinleştiriyor. Kahramanlara ihtiyaç duyan iki yüzlü toplumun eleştirisiyle yetinmeyen Nolan, büyük bütçeli hiçbir Hollywood filminde görmediğimiz finaliyle adeta tarih yazıyor. Finalde kötü adam Joker'in Batman'e yaşattığı ikilem çarpıcı… Büyük bütçeli bir süper kahraman filminde kahramanın bazen ne kadar aciz kalabileceğini gösterme cesaretini de unutmayalım. Süper kahraman filmlerinin sinema sanatıyla yaşadığı en şaşırtıcı ve karanlık buluşmalardan biri... Aksiyon filmlerinde nadir rastlanacak derinlikli senaryosuyla gerçek bir başyapıt… (Netflix)