Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Seyahat SON DAKİKA! Tek apartmandan oluşan şehir... Öğrenci yurdunu andırıyor ama...
        • 1

          Küçük kasabalarda herkes birbirini genellikle tanır. İnsanlar yolda ya da markette bol bol sohbet eder, yardımlaşma eksik olmaz. Alaska'daki bu küçük topluluk ise ‘sıcak kasaba’ hissini bambaşka bir seviyeye taşıyor. ABD’nin Alaska eyaletine bağlı Whittier şehrinde, 318 kişilik nüfusun neredeyse tamamı tek bir çatı altında yaşıyor.

        • 2

          Şehrin sakinleri Begich Towers (Begich Kuleleri) olarak bilinen apartmanda hayatlarını sürdürüyor. Olivia Snake adlı TikTok kullanıcısının paylaşımıyla yeniden gündem olan bu şehrin hikayesini duyanlar oldukça şaşırıyor.

        • 3

          Whittier, 2. Dünya Savaşı sırasında, dağlar tarafından korunması ve gözlerden uzak olması nedeniyle ABD ordusuna askeri tesis olarak tahsis edildi.

        • 4

          1952 yılında yapımına başlanarak 1957 yılında tamamlanan Begich Towers askeri bir kışla olarak inşa edildi. 1969 yılına kadar orduya ait olan yapı daha sonra bölge sahiplerine verildi ve bu devada apartman, şehirde yaşayanların evi haline geldi.

        • 5

          Whittier sakinlerinin bir zamanlar burada çalışan askerlerin ve işçilerin torunları olduğu biliniyor. ABD'nin en soğuk ve nüfus yoğunluğunun en az olduğu Alaska’da, özellikle kış mevsiminde şehirlerin yüzde 70'ine kara yoluyla ulaşım sağlanamıyor. Whittier da bu kentlerden yalnızca biri… Ayrıca eyalet soğuğuyla olduğu kadar şiddetli depremleriyle de anılıyor.

        • 6

          Öyle ki Alaska’da 28 Mart 1964'te meydana gelen 9,2 büyüklüğündeki deprem, en şiddetli ikinci deprem olarak kayıtlara geçti. 3 dakika süren deprem, tsunamiyi tetikledi. Sarsıntı ve ardından oluşan dev dalgalar, 128 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olurken yaklaşık 310 milyon dolarlık hasar oluşturdu.

        • 7

          Begich Towers’ın depreme dayanıklı olabilmesi için binaların aralarına 20 santimlik boşluklar bırakıldı. Bu sallanma payları sayesinde binaların hasar alma ihtimali azaldı. Zira yapı, Büyük Alaska Depremi’nde dahi belirgin bir hasar görmedi.

        • 8

          Apartmanın içine gelirsek, Whittier sakinlerinin aslında yapının dışarısına çıkmasına gerek yok. Çünkü ihtiyaç duydukları her şey binada mevcut.

        • 9

          Polis karakolu, postane, market, çamaşırhane, manav, klinik, kuaför, spor salonu, yüzme havuzu, otel, okul, kilise, belediye binası 14 katlı binada bulunuyor. Burada belediye başkanıyla komşu oluyor, bir kat değiştirerek market ihtiyacınızı giderebiliyorsunuz.

        • 10

          Begich Towers'ın yanında eklenti olarak inşa edilen okula tünelden geçilerek ulaşılabiliyor.

        • 11

          TikTok kullanıcısı Jenessa, 50 ila 60 lise öğrencisinin olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Kimse burada birbirleriyle sevgili olmuyor çünkü hepimiz birlikte büyüdük ve duygusal bir birliktelik garip olurdu.”

        • 12

          196 birimden oluşan binanın en üst katı ise turistlere ayrılmış. Yazın ortalama 20 saat güneş gören kent Covid-19’un olmadığı zamanlarda yolcu gemileriyle gelen yüzbinlerce turiste ev sahipliği yapıyor.

        • 13

          Genellikle buz tutan kentte sebze ve meyveler topraksız olarak yetişiyor. Kentin sakinlerinin birçoğu, limanda, maden ocaklarında ya da kente en yakın konumda olan Anchorage şehrinde çalışıyor. Arabayla yaklaşık bir saat 20 dakika uzaklıkta olan Anchorage’a toplu market alışverişi ya da iş için gidiliyor.

        • 14

          Şehirde görülebilecek 2. binaysa 1949 yılında inşa edilen Battner Askeri Binası. Alaska depreminden hasar almayan bina, 1966 yılında askerlerin bölgeden ayrılmasıyla tamamen terk edildi.

        • 15

          Isıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere dayanıklı olan asbestten yapıldığı için binanın yıkılması çok tehlikeli. Bu nedenle terk edilmiş yapıya müdahalede bulunulmuyor.

        • 16

          Whittier sakinlerinin tüm yaşamlarını apartmanda geçirmesinin bir nedeni de Alaska'da yoğun olarak bulunan ayılar... Soğuk ve ayılarla karşılaşma ihtimali, şehir sakinlerini evden çıkmamaya itiyor.

        • 17

          Bu da ‘hareketsizlik ve tembellik’ problemini doğuruyor. Begich Towers’ta yaşayanların kenti bırakmaya niyeti olmasa da binanın giderek eskimesi, ilerisi için büyük bir problem olarak görülüyor.

        • 18

          DÜNYANIN EN YALNIZ EVİ

          İzlanda'nın Vestmannaejar takımadalarına bağlı Elliday Adası'ndaki ev görenleri hayrete düşürüyor... Yemyeşil bir tepenin yamacındaki bu ilginç yapı 'dünyanın en yalnız evi' olarak tanınıyor... Dünyanın en ücra köşelerinden birine inşa edilen ve internet ortamında çeşitli esprilere konu olan ev ile ilgili pek çok teori bulunuyor. Zira başta, İzlanda hükümetinin evi 20. yüzyılın başlarında ünlü şarkıcı Björk'e hediye ettiği iddia ediliyordu.

        • 19

          Independent'ta yer alan habere göre Björk, herkesten uzak bir adada inziva yeri inşa etmek istedi ve Ellidaey'de bir ev ve kayıt stüdyosu yapmak için hükümetle görüşmelerde bulundu. Ancak bu söylenti hızla çürütüldü. Çünkü gerçekte Björk böyle bir talepte bulunmamıştı. İzlandalı şarkıcı, o yıllarda başka bir adayla ilgili İzlanda hükümeti ile kısa bir görüşme yaptı ancak gelen tepkilerin ardından projeden çekildi.

        • 20

          Başka bir söylentiye göre evin kıyametin kopması durumunda adada yaşamayı planlayan bir milyarder tarafından inşa edildiği öne sürüldü. Ayrıca dindar bir kimsenin evi sığınak olarak kullandığı iddia edildi. Ancak adayla ilgili gerçeğin bu iddialardan oldukça 'normal' olduğu ortaya çıktı.

        • 21

          18. yüzyıldan itibaren bir avuç insanın yaşadığı bilinen adanın 1930'dan bu yana terk edilmiş durumda olduğu anlaşıldı. Yabancı basında çıkan haberlere göre 18. ve 19. yüzyıllarda bir avuç aile, adada zor bir hayat yaşıyordu... Ada sakinlerinin başlıca kaynağı martı ve balıklardı. Şartların güçleşmesiyle ada sakinleri anakaraya taşınmak durumunda kaldı ve ada o yıllardan beri boş kaldı.

        • 22

          Peki beyaz ev nereden ve nasıl geldi? Ellidaey'de yaşam zor olsa da, adada bol miktarda martı ve balık bulunuyordu. Bu nedenle civarda yaşayanlar avlanmak için adada vakit geçiriyordu. 1950'lerde Ellidaey Avcılık Derneği, bu gezileri kolaylaştırmak adına adaya bir ev inşa etmeye karar verdi. Öte yandan ada uzaktan bakınca cennetten bir köşe gibi görünse de yalnız ev, elektrik, su ve tesisattan yoksun... Yağmur suyu toplama sistemi bulunan adada sadece avcılık faaliyetleri için bulunuluyor.

        • 23

          TESADÜFEN KEŞFEDİLDİ... İÇİNE GÖKDELEN BİLE SIĞAR!

          Dünyanın en büyük mağarası olan Son Doong Vietnam'da 1991 yılında bir köylü tarafından tesadüfen bulundu. 3 milyon yıl önce oluştuğu tahmin edilen mağara 2009 yılına kadar dünyadan saklandı.

        • 24

          Yüksekliği 40 katlı bir gökdelenin sığabileceği gibi olan bu sonsuz mağara, 200 metre yüksekliğinde ve 150 metre genişliğinde. Son Doong'un birbirine bağlı 150 mağaradan oluştuğu ve 139 kilometre uzunluğa sahip olduğu söyleniyor.

        • 25

          Öyle ki mağarada bir yağmur ormanı, göl, nehir, plajlar ve hayvanlar var. Ayrıca mağara değerli boncuklara da ev sahipliği yapıyor. Gürültü ve rüzgar uğultusu yüzünden yerlilerin girmeye cesaret edemediği bu mağara, 6,5 kilometre uzunluğunda.

        • 26

          Mağaraya ulaşım hiç kolay değil. Ho Chi Minh City otobanının bir yerinde inip ormanın içinde 10 kilometre yürünmesi gerekiyor. Bu yolculuk da normal şartlar altında neredeyse 6 saat sürüyor!

        • 27

          Son Doong'un 2009 yılında yapılan bir incelemeden sonra bu yerin dünyanın en büyük mağarası olduğu açıklandı. Hatta uzmanlarının incelemelerine göre bu mağaranın büyük bir bölümü keşfedilemedi ve mağarada bambaşka canlı organizmalarının olduğunu belirtiyor.

        • 28

          DÜNYANIN EN İLGİNÇ ADASINA AKIN EDİYORLAR

          Slovenya'nın başkenti Lubliyana'dan yaklaşık saatlik bir araba yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Bled Gölü ve gölün ortasındaki Bled Adası, doğasıyla büyülüyor.

        • 29

          Alp Dağları eteğinde yer alan doğa harikası Bled Gölü'nün ortasındaki bu ufacık ada, görenleri adeta mest ediyor.

        • 30

          Temiz havası, yemyeşil dağ manzaralarıyla kendinizi rüyalar aleminde hissetmenize neden olan Bled Adası sayesinde Slovenya'ya aşık olmamak elde değil.

        • 31

          Her açıdan farklı, eşsiz bir manzaraya sahip Bled Gölü, aslında Buzul Çağı'nda oluşmuş bir göl.

        • 32

          Bu nedenle adada tarih öncesi zamana ait insan izleri bulunmuş. 745 yılında paganizimden Hıristiyanlığa geçiş yapan ada, kilisesi, 99 basamağı, ilginç inanışları ve rivayetleriyle ilgi çekiyor.

        • 33

          Örneğin damadın gelini 99 basamak kucağında sessizce taşımasının, yeni çiftlere şans getireceğine dair bir inanış var. Ayrıca ziyaretçiler sıklıkla iyi şans dilemek için adada yer alan kilisenin zilini çalıyor.

        • 34

          Tarihi 11.yüzyıla uzanan Slovenya'nın en eski kalesi olan Bled kalesinin efsanesi ise şöyle...

        • 35

          16.yüzyılda kale, Hartman Kreigh adında bir adam tarafından katı bir şekilde yönetiliyormuş. Kreigh'in bir gün hiç iz bırakmadan kaybolmasının ardından karısı, bütün altın ve gümüşlerini bir araya getirerek, kocasının anısına, adadaki kilise için bir çan yaptırmış.

        • 36

          Ancak çanı adaya taşırken çıkan fırtına, kayıkçılarla birlikte çanı da suyun derinliklerine yollamış. Bu talihsiz olayı duyan Papa, Bled için bir çan yaptırmış. Rivayete göre rüzgarlı gecelerde, sabaha doğru, suyun altından orijinal çanın sesi geliyormuş.

        • 37

          Gerçekliği tartışılır ancak ilgi çektiği gerçek!

        • 38

          KAYANIN TEPESİNDE HERKESTEN UZAKTA TEK BAŞINA BİR YAŞAM!

          Gürcistan'ın batı kesiminde Çiatura kasabası yakınlarındaki Katskhi dikiti, görenlerde ufak bir şaşkınlık yaratıyor.

        • 39

          Yaklaşık 40 metre yüksekliğindeki kireçtaşı sütunu olan Katskhi dikiti, bölgenin her yerinden rahatlıkla görülebiliyor.

        • 40

          Çok özel bir konumda yer alması ve muhteşem manzarası nedeniyle hem geçmiş hem de günümüzdeki insanlar buranın çok özel olduğunu düşünüyor.

        • 41

          Katskhi dikitinin en tepesine inşa edilen kilise ise milattan sonra 6. ve 8. yüzyılları arasında günah çıkartan papaz Aziz Maximus'a atfedilerek inşa edilmiş.

        • 42

          Günümüzde ise dikitin tepesinde antik kilisenin yalnızca kalıntıları bulunuyor.

        • 43

          Hristiyanlıktan önce paganların da kutsal gördüğü Katskhi dikitine tarih boyunca pek çok anlamlar yüklenildiği söyleniyor.

        • 44

          Örneğin dikit ilk olarak bereketle ilişkilendirilmiş.

        • 45

          Daha sonra ise insanın dünyayla bağlantısının kesilmesini sağlayan obje olarak düşünülmüş.

        • 46

          1944 yılında alimler tarafından ilk kez incelenen Katshi dikitinde 2007 yılında küçük bir kireçtaşı tabakası keşfedilmişti.

        • 47

          Bu tabaka üzerinde 13. yüzyıldaki eski yazı diline ait ait Gürcü alfabesiyle yazılmış bir yapıt bulunmuştu.

        • 48

          Şimdilerde kilisenin sadece kalıntarının yer aldığı dikitte bir manastır bulunuyor ve manastırda sadece bir papaz yaşıyor.

        • 49

          İşte Katskhi dikitinden görüntüler...

        • 50
        • 51
        • 52
        • 53
        • 54
        • 55
        • 56
        • 57
        • 58
        • 59

          DÜNYANIN EN GÖRKEMLİ TAPINAK ŞEHRİ "BAALBEK"

          Sami ırkından Akdenizli bir kavim olan Fenike ve Roma inanç kültürlerinin iç içe geçmesiyle oluşan ve uzmanlarca "Dünyanın en görkemli tapınak şehri" olarak kabul edilen Baalbek kenti birçok medeniyete ev sahipliği yaptı.

        • 60

          AA'nın haberine göre Lübnan'ın doğusundaki Beka Vadisi'nde yer alan tarihi Baalbek tapınak şehri, son yıllarda bölgede yaşanan çatışmaların sona ermesinin ardından yeniden turistlerin ziyaret edeceği günleri bekliyor.

        • 61

          Romalılar döneminde en görkemli zamanını yaşayan Baalbek, çok sayıda Roma imparatoru tarafından ziyaret edilmiş. Romalıların bu şehre neden bu kadar önem verdikleri ve inşası için neden bu kadar servet harcadıkları halen bilinmemektedir.

        • 62

          Doğudan batıya giden ticaret yolunun önemli bir merkezi olan, antik çağın Roma'dan sonraki en önemli dini merkezi olarak kabul edilen ve tarih içerisinde savaşlar nedeniyle pek çok kez el değiştiren Baalbek; Bizanslılar, Selçuklular, Eyyubiler, Haçlılar, Moğollar, Memlüklüler ve Osmanlılar hâkimiyetine girmiş. Her medeniyetten şehre bir şeyler eklenmiş.

        • 63

          Yaklaşık 2 bin tonluk işlenmiş taşları ve devasa sütunlarıyla, zamanının en önemli tapınak şehri Baalbek, tarihten günümüze uzanan tüm gizemli kalıntılarıyla günümüze ulaşmış.

        • 64

          YAKLAŞIK 5 BİN YILLIK TAPINAK ŞEHRİ

          Yaklaşık 5 bin yıllık bir geçmişi olduğu tahmin edilen Baalbek, önce Fenikeliler, sonra Yunanlılar ve daha sonra da Romalılar tarafından kutsal bir mekan olarak kabul edilmiş ve burada önemli eserler inşa edilmiş.

        • 65

          Fenikeliler, en güçlü tanrıları olan "Baal" adına şehre Baalbek ismini vermişler. Daha sonra Yunanlılar tarafından Heliopolis yani Güneş Şehir adını almış. Akabinde yeniden Baalbek adını alan şehir, farklı tanrılara adanmış tapınaklarıyla pek çok din için bir merkez işlevi görmüş.

        • 66

          Yaklaşık iki asır boyunca inşası sürdüğü tahmin edilen şehir, Fenike ve Roma inanç kültürlerinin iç içe geçmesi ile oluşmuş. Sırasıyla Baal, Zeus ve Jüpiter adına kurulan şehir, Romalıların çok tanrılı inanış sistemini bırakmasından sonra önemini yitirmiş.

        • 67

          İslamiyet'in ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra 637 yılında Ebu Ubeyde bin Cerrah tarafından İslam topraklarına katılan şehir, 1100'lü yıllarda haçlılar ile Müslümanlar arasında büyük savaşlara sahne olmuş. Şehir, en büyük zararı Haçlılar tarafından ele geçirildiği dönemde görmüş.

        • 68

          Baalbek, 1500'lü yıllarda Osmanlı hakimiyetine girmiş. O tarihteki kayıtlara göre şehrin en büyük tapınağı olan Jüpiter başta olmak üzere çoğu eser yıkılmış durumdaydı.

        • 69

          Osmanlı idaresi 1900'lü yıllarda Almanlara verdiği araştırma izninden sonra şehrin toprak altındaki büyük bölümü yeniden ortaya çıkarılmış.

        • 70

          I. Dünya Savaşı'nın akabinde bölge Fransızların eline geçmiş ve Fransız araştırmacılar bölgedeki kazı çalışmalarına devam etmiş. 1984 yılında ise UNESCO tarafından koruma altına alınmış.

        • 71

          Lübnan ile İsrail arasında 2006 yılında yaşanan savaşta, İsrail'in Baalbek şehrini bombalaması sonucu şehir mimarisi, son bir kez daha zarar görmüş.

        • 72

          ŞEHİRDE 3 BÜYÜK TAPINAK BULUNUYOR

          Baalbek şehrinde, farklı dönemlerde ve farklı dinler için yapılmış irili ufaklı onlarca tapınak yer alıyor. Bunların en çok bilineni ve şehrin üç büyük tapınağı olan Jüpiter, Baküs ve Venüs...

        • 73

          DÜNYANIN EN UZUN SÜTUNLARI

          Baalbek şehrinin tam merkezindeki en büyük Jüpiter tapınağı 22 metre yüksekliğindeki 84 devasa sütunundan günümüze sadece 6'sı ayakta kalabilmiş. Söz konusu sütunlar halen dünyanın en uzun sütunları olarak kabul ediliyor.

        • 74

          Çok büyük taşlardan inşa edilen bu tapınak için 300 tonluk sütunların Mısır’dan getirildiği tespit edilmiş. Jüpiter tapınağının temelinde bulunan dev anıt taşlarının tapınağa nasıl taşındığı ve nasıl işlendiği ise bilinmiyor.

        • 75

          Antik dönemde yapılmış ve günümüze kadar sağlam kalmış Roma tapınağı olan Baküs, halen modern mimarlar için bir esin kaynağı olamaya devam ediyor. 18 metre uzunluğunda ve 46 sütunu bulunan antik çağın devasa yapısı Baküs, günümüzde varlığını koruyarak ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

        • 76

          Şehrin giriş kısmında yer alan Venüs tapınağından ise günümüze çok az bir bölümü ulaşmış durumda.

        • 77

          DÜNYANIN EN BÜYÜK TAŞ BLOKLARI BAALBEK'TE

          Şehrin bazı bölümlerinin temelinde kullanılan yaklaşık 500 ton ila bin 100 ton ağırlığındaki taşların ne kadar derine indiği henüz belirlenememiş.

        • 78

          Antik kentte son olarak M.Ö 27 yılına ait olduğu tahmin edilen devasa "Hamile Kadın Taşı" adlı bin tonluk yekpare taş bloğu ve insan eli ile işlenmiş dünyanın en büyük bin 650 tonluk taş bloğu bulunmuş.

        • 79

          Bu taşların işlenmesi ve taşınması üzerine günümüz bilim dünyası, halen net bir cevaba ulaşmış değil.

        • 80

          Günümüzde Romalılardan önce yapılan tapınakların ve eserlerin neredeyse tamamı yıkılmış ve yok olmuş. Şehrin altında bulunan ve bir kısmı müze olarak kullanılan labirentler, şehrin görkemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

        • 81

          AYASOFYA'NIN TEMELİNDE BAALBEK'TEN GETİRİLEN TAŞ BLOKLAR KULLANILMIŞ

          Araştırmacılara göre, Baalbek şehri önemini yitirdikten sonra buradaki onlarca büyük taş bloğu ve devasa sütunlar, dünyanın farklı bölgelerinde inşa edilen dini merkezlere götürülmüş. Ayasofya'nın temelinde, Baalbek'ten getirilen taş blok ve sütunların kullanıldığı biliniyor.

        • 82

          Dünyanın "en büyük", "en eski" ve "en gizemli" tapınak şehri gibi nitelemelerle anılan Baalbek, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un 86 kilometre doğusunda yer alıyor.

        • 83
        • 84
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa