Doğukan Güngör: Aşk dünyadaki en şeffaf duygu

Oyuncu kadrosunda; Barış Kılıç, Evrim Alasya, Settar Tanrıöğen, Sıla Türkoğlu, Sibel Taşçıoğlu, Doğukan Güngör, Müjde Uzman, Aliye Uzunatağan, Feyza Civelek, Ceren Yalazoğlu Karakoç, Emrah Altıntoprak, Feray Darıcı, Selin Türkmen, Özlem Çakar, Oral Özer, Rahimcan Kapkap, Serkan Tınmaz ve Tuana Gizem Uzunlar gibi birbirinden başarılı oyuncular yer alıyor.

'Kızılcık Şerbeti'nin oyuncularından Doğukan Güngör,dizide canlandırdığı 'Fatih Ünal' ve hakkında merak edilenleri Habertürk'e anlattı.

"TUTKUYLA BAĞLI OLDUĞUM BİR İŞİ YAPIYORUM"

Biraz kendinden bahseder misin? Oyunculuk serüvenin nasıl başladı?

1996 yılında Ankara’da doğdum. Üniversitede tiyatro kulübüne hobi olarak başlamıştım. İlerleyen zamanlarda çok sevdiğim bir alan haline geldi ve bu yolda yürümek istedim. Bu yolda çok çalışmamın ve kendimi geliştirme sebebim ise oyunculuğun, kendime dışarıdan bakabiliyor olmamı sağlamasıdır. Çok sevdiğim ve tutkuyla bağlı olduğum bir işi yapıyorum diyebilirim.

"GELENEKSEL BİR KARAKTERE HAYAT VERİYORUM"

SHOW TV'nin ilgiyle takip edilen dizilerinden 'Kızılcık Şerbeti'nin oyuncu kadrosuna nasıl dahil oldun? Teklif geldiği zaman neler hissettin?

Teklif geldiğinde ve senaryoyu okuduğumda, bu hikâyenin izleyiciye mutlaka anlatılması gerektiğini düşündüm. Muhafazakâr ve geleneksel bir karaktere hayat veriyorum. Daha önce yer aldığım ‘Dilberay’ filminin yönetmeni Ketche’nin yönetmenimiz olması da dizinin beni en çok heyecanlandıran kısımlarından oldu.

Dizi, ilk bölümünden itibaren izleyicilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Sence bu ilginin nedeni ne?

Dizimiz bence hayatın içinde yaşananları anlatması ve izleyicinin, kendi hayatından kesitler görebilmesi nedeniyle beğeniliyor. Aynı zamanda ben de diziyi izlediğimde; makul ve gerçek bir hikâye görmekten mutlu oluyorum.

Peki dizinin hangi özellikleri senin kriterlerine uydu?

Organik bir hikâyeyi anlatıyor olması ve benim de farklı kültürlerin birleşimi olan bir aileden gelmem, beni en çok kendine çeken nokta oldu.

"OYUNCUNUN MOTİVASYONU İZLENMEKTİR"

Dizi ilk bölümünden itibaren izleyicilerin dikkatini çekti. Neler hissediyorsun? Duygularını bizimle paylaşabilir misin?

Oyuncunun motivasyonu izlenmektir. Hissettiğimiz ve anlattığımız hikâyenin sokakta ve izleyicide karşılık bulması, bizim için en güzel yanlarından biridir. Organik bir hikâyeyi anlatan bir projede yer almak ve bunun seyircide karşılık bulması gerçekten tarif edilemez derecede mutluluk veriyor. İzleyicimize ve canla başla çalışan ekibimize sonsuz teşekkür ediyor ve minnetlerimi sunuyorum.

'Fatih', eşinin annesi ve kendi ailesi arasında kalan bir karakter aynı zamanda... Sen 'Fatih'in yerinde olsaydın ne yapardın?

Fatih’in yerinde olsaydım, ben de Fatih’in yolundan giderdim sanırım. Çünkü onun için aile ve aşk çok kıymetli. Doğa’yı ailesinden ayırmıyor. Belki Doğa’ya ve aileme olan isyanım, Fatih’ten daha farklı olurdu. Ama izleyeceğimiz yolun aynı olacağını düşünüyorum.

“AŞK DÜNYADAKİ EN ŞEFFAF DUYGU”

Dizide kalbinin sesini dinlemesine rağmen aynı zamanda bu evliliğe sıcak bakan ve onaylayan bir ailenin oğlu aslında 'Fatih'... Sen aşkı nasıl tanımlarsın?

Aşk dünyadaki en şeffaf duygu. Birini her şeyiyle kabul etmek, karşılıksız sevmek ve o kişiyi hayatının merkezine koymak olarak açıklarım. Bütün engellerin aşılabileceğinin kanıtı bence aşkın tanımıdır.

“TİYATRO TAM ANLAMIYLA BİR TUTKU”

Aynı zamanda tiyatro geçmişin var ve birçok oyunda yer aldın. Tiyatroya ilgin nereden geliyor?

Kendime dışarıdan bir gözle bakabilmek, yaşamadığım duyguları yaşama şansını elde etmek ve bunu aynı atmosferde bulunduğum insanlara anlatabilmek, beni bu alana yönlendirdi. Tiyatro tam anlamıyla bir tutku ve gerçekten gereken emeği ve aşkı verirsen karşılık alabilirsin. Ben de bu sebeple tüm aşkımla tiyatroya sarılıyorum.

“İKİSİNİN DE TEMELİNDE TUTKU YATIYOR”

Tiyatro ve dizi oyunculuğu arasında sence ne gibi farklar var?

Kamera önü oyunculukta bildiğiniz üzere bazen bazı sahneleri defalarca çekiyoruz ve gerçekten tekniği bilmek, ışığı yakalamak, aynı duyguyu aynı şekilde tekrar tekrar verebilmek gibi birçok etken ve dikkat edilmesi gereken unsur var. Tiyatroda işler biraz daha farklı. Sahnedeyken, durumla kendin baş etmen gerekiyor ve bu sebeple çok yoğun provalar gerçekleşiyor. Kısaca çok fazla emek vermek gerekiyor. Bence ne kadar farklı olsalar da ikisinin de temelinde tutku yatıyor.

Şimdiye kadar yer aldığın projeleri göz önünde bulunduracak olursan performansını nasıl değerlendirirsin?

Performansımın değerlendirmesini bence seyirci yapmalı. Ekran karşısında izleyip, güzel yorumlarını eksik etmeyen tüm izleyiciye sonsuz minnetlerimi sunuyorum.

Oyunculuğunu geliştirmek için neler yapıyorsun? Sence bir oyuncuyu besleyen etmenler nelerdir? Rol model aldığın kimse var mı?

Yaşadığım her an hem birey olarak hem de oyuncu kişisi olarak gelişmemi etkiliyor. Hayatın her anında işimi de yapıyorum bence. Çünkü oyunculuk hayatın her zaman içindedir. Her an bir önceki andan daha iyi bir Doğukan olmak için kendimi geliştiriyorum, çalışıyorum, okuyorum ve işime her an daha da bağlı yol alıyorum. Rol model aldığım oyuncuları ise Türk ve yabancı olarak ayırmak isterim. Türk üstatlardan; ‘Haluk Bilginer ve Şener Şen’ derim şüphesiz. Yabancı oyuncu olarak da Christian Bale, Javier Bardem gibi isimleri izlemek bana motivasyon sağlıyor.

'Kızılcık Şerbeti'nin altıncı bölümünde; hakkında dava açılmış olduğunu öğrenen Kıvılcım avukatı aracılığıyla karşı dava açmaya hazırlanacak, ancak olaya sürpriz bir şekilde dahil olan Ömer konuyu her iki tarafı da mağdur etmeden çözüm bulmaya çalışacaktır. Ömer ve Kıvılcım çocuklarının arasındaki problemi çözmek için bir takım çözümler üretecek, bu aktiviteler sonucunda kendileri de yakınlaşacaktır. Kocası Mustafa’yı parlatmak isteyen Nilay’ın aklı yine hinliklere çalışacak, hem emeline ulaşamayacak hem de kayınpederi tarafından azarlanacaktır. Evde yaşanan ve aralarında sorun olan konuları aşklarının güçleriyle aşan Doğa ve Fatih için her şey yoluna girmişken, Doğa’nın masumane yaptığı bir hareketi Ünal ailesi tarafından yine yanlış anlaşılacak, genç çift yeni bir krizin eşiğine gelecektir. Pembe’nin, Alev’e yaptığı haksızlığı gidermek için harekete geçen Abdullah, sürpriz bir şekilde kendisini olayın içinde bulacaktır.