Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hukukçuların ortak görüşüdür: “Yasalar değil, uygulayıcılar önemli.”

        Bu görüşü destekleyen bir karardan söz etmek istiyorum.

        Basın Kanunu’nda 18 yaşından küçük tüm suçların faili ve mağdurlarının kimliklerinin açıklanması veya tanınmasına yol açacak şekilde yayın yapılması suç olarak düzenlenmiş.

        Örneğin, okul bahçesinde oynarken üzerine okul kapısı düşen çocukla ilgili haber yapılırken tam adının yazılması ve görüntüsünün kullanılması suç. Herhangi bir basın yayın kuruluşu bu görüntüleri yayınlayıp çocuğun adını yazarsa Basın Kanunu’nun 21. Maddesine göre cezalandırılır.

        Bu suçun cezası da yasada şöyle yer alıyor: “On sekiz yaşından küçük olan suç faili veya mağdurlarının kimliklerini açıklayacak ya da tanınmalarına yol açacak şekilde yayın yapanlar bin liradan yirmi bin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu ceza bölgesel süreli yayınlarda iki bin liradan yaygın süreli yayınlarda on bin liradan az olamaz.”

        Yargıtay 19. Ceza Dairesi, Basın Kanunu’na göre suç olan bir konuda verilen mahkumiyet kararını bozdu.

        Yani, yasayı yeniden yorumladı. “İsteyince oluyormuş” dedirten karara konu olayda gazete sorumlu müdürü hakkında köpeğin ısırdığı çocuğun kimliğini açıklama eylemi nedeniyle 5187 sayılı basın kanununun 21. Maddesine aykırılıktan ceza verildi. Yargıtay 19. Ceza Dairesi “Suç oluşturmaz. Beraat kararı verilmeli” diyerek kararı bozdu.

        REKLAM

        Kararda şöyle denildi: “Rotweiller bu hale getirdi” başlıklı haberde, A.G.'nin kapısının önünde karşılaştığı köpeğin saldırması sonucu bacağından yaralanarak hastaneye kaldırıldığı yazıldı. Suçun mağduru olan küçük çocuğun kimliğinin tanınmasına neden olacak şekilde fotoğrafının yayınlanması ve isminin açıklanması olayında, haberin güncel ve gerçek olması, başka çocukların da aynı tehlikeye maruz kalmamaları için kamuoyunun ilgisini konu üzerine çekerek ilgililer hakkında denetim görevini üstlenmesi, haberde küçüğün hastanede ayağı sargılı fotoğrafının yayınlanmasındaki maksadın dikkat çekmek ve haberdeki çarpıcılığı artırmak yönündeki işlevi, haberin özetlenme ve açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması ve mağdur hakkında haber içeriğinde küçüğü küçültücü veya kişilik haklarını ihlal eden ifadelere yer verilmemesi, okuyucuda mağdurun hukuki yararının ihlal edildiği ve mağduriyetine yol açtığı izlenimi uyandırmadığı, sonuç olarak haberin verilme amacının kamu yararına hizmet etmesi nedenleriyle, sanık hakkında beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırıdır.”

        Kararı veren Daire Başkanı Ramazan Özkepir’in “Sosyal medya ve Basın hukuku” kitabında da yer verdiği karara benzer çok sayıda karar var. Daire, Basın Kanunu’nda yer alan maddeyi mot a mot uygulamamış, uygulamak zorunda hissetmemiş.

        Özkepir, yasa maddesinin değişmesi gerektiğini, çocuğun zarar görüp görmediği konusunda hakime takdir hakkı verilmesini istiyor.

        Ancak, yasa değişmeden de, basın özgürlüğünden yana kararlar verilebiliyormuş. Bunun için, basın özgürlüğünden yana verdiği kararlarla tanınan Özkepir gibi yargıçların olması gerekir.

        Yazı Boyutu

        Virologlar nerede?

        En çok konuşmaları gereken dönemde susuyorlar.

        En çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde ortada görünmüyorlar.

        Kimler mi?

        Virologlar…

        Viroloji, virüsleri ve virüslerin özelliklerini konu alan bilim dalı. Viroloji genellikle mikrobiyoloji veya patolojinin bir parçası olarak gösterilen; organik virüsleri, zincirlerini, sınıflandırılmalarını, hücrelere giriş yollarını ve hastalığa yol açışlarını inceler.

        Peki Covid 19 virüsünü incelemesi gereken virologlarımız nerede?

        Bildiğim kadarıyla SARS-CoV-2 virüslerinden bazılarının tüm genom analizlerini yapan virologlarımız mevcut. Aynı şekilde, Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü de bu kapsamda önemli çalışmalara imza atıyor.

        Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı hizmet veren ve yüz yıldan fazla bir süredir farklı hayvanlar için aşı ve biyolojik maddeleri üreten Veteriner Kontrol Enstitüsü’nün ürettiği biyolojik maddelerden de haberimiz yok.

        Virologlar ve enfeksiyon hastalıkları uzmanları neden aynı çatı altında çalışmıyor, çalışmalar neden tek elden yürütülmüyor?

        Türk Veteriner Hekimler Birliği ve Veteriner Hekimler Odası neden kendilerini yeterince ifade edemiyor.

        Virüsleri en iyi bilen meslek gurubu Veteriner hekimlerdir. Ekranlarda doktor gördüğümüz kadar veteriner hekim de görmemiz gerekiyor. Meslek örgütlerinin de bu konuda yaptıkları çalışmaları kamuoyuyla paylaşmaları zorunlu bir ihtiyaç.

        Diğer Yazılar