Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hiç kimsenin; bir kadına, sırf kadın olduğu için, istediğini giyinip, istediği yere gittiği için eleştirip şiddet uygulama hakkı yok.

        Dünya çapında yaygınlaşan ve ülkemizde de maalesef sık sık haberlere konu olan “kadına yönelik şiddetin” ardı arkası kesilmiyor. Bu sorun toplumda sadece “KADIN”ları ilgilendirmiyor.

        Erkeklerin kadınlara yönelik uyguladığı şiddet, bütün toplumu ilgilendiren bir mesele. Sorunun çözümü için sadece kadın örgütleri değil, bütün sivil toplum örgütlerinin seferber olması gerekir.

        Hepimizin hafızalarına kazınan bir görüntü var. İzmir’in Alsancak semtinde, motosikletli iki kişinin tacizine uğrayanDerya KılıçveSeray Gürer'inyardım istedikleri polis memuruOrhan Y., “Bu kılıkla size az bile yapmışlar” yanıtını vermiş ve kızları dövmüştü.

        Olayın kamuoyuna yansımasının ardından polis memuru hakkında, “Kamu görevlisinin sahip olduğu yetkiyi kötüye kullanmak” ve “kasten yaralamak ve hakaret” suçlarından 5.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

        Yargılama yapıldığı sırada polis memuruOrhan Y. davacılarDerya KılıçveSeray Gürer’inavukatıZeynel Cem Demirhan’a duruşma sırasında hakaret edip tehditler savurdu. AvukatDemirhanda, duruşma sonrası polis memuru hakkında suç duyurusunda bulundu. Tehdit ve hakaret “Uzlaştırma”kapsamında bir suç olduğu için dosya uzlaştırma bürosuna gönderildi.

        AvukatDemirhan, uzlaştırmacının talebine olumlu yanıt vererek, “Bir şartla şikâyetimden vazgeçerim” dedi. Demirhan’ın talebi oldukça anlamlı oldu. Derya KılıçveSeray Gürer; akşam saatlerinde eğlendikten sonra evlerine dönerken cinsel tacize uğrayan ve bunu da en güvenli gördükleri ve kendilerine yasal anlamda da yardım etme zorunluluğu bulunan emniyet güçlerine şikâyet etmek üzere Alsancak Polis Karakolu’nun yolunu tutmuştu.

        Şikâyet ettikleri kişi hakkında işlem yapılmasını beklerken, şikâyet ettikleri kişinin hem sözlü hem de fiziksel saldırısınamaruz kalmıştı. Tüm bunları gözünün önüne getiren avukat Demirhan, kendisini arayan uzlaştırmacıya, “Müvekillerimi kıyafetleri yüzünden eleştiren ve sonrasında darp eden ‘kıyafetime dokunma Platformu’na 1500 lira bağışta bulunursa şikâyetimden vazgeçerim” yanıtını verdi.

        Uzlaştırmacı, şikâyetçi avukatın teklifini genç kızlara şiddet uygulayan ve bu suçtan dolayı İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5 ay hapis cezasına çarptırılan ve hakaret suçundan da 860 lira para cezası ödemeye mahkum edilen polis memuruOrhan Y. ye iletti. Orhan Y.uzlaştırmacıya verdiği yanıtla şaşırttı.

        Kadın derneğine bağışta bulunmak yerine “sanık” olmayı tercih etti. Polis memuruOrhan Y., “Kıyafetime Dokunma Platformu”na bağışta bulunmak yerine tehdit ve hakaret suçunu işlediği iddiasıyla “Sanık”sıfatıyla yeniden yargılanmayı tercih etti.

        Bir kadın derneğine bağışta bulunmak yerine yeniden yargılanmayı tercih etmek elbetteki Orhan Y.'nin kararı. Polis memuruOrhan Y.bu tercihi nedeniyle yeniden yargılanacak. Bu durum da gösteriyor ki; cezaların hiçbir caydırıcılığı yok. Mücadele edilmesi gereken şey, kadına yönelik şiddetten mahkum olan birinin, bir kadın derneğine bağışta bulunmak yerine‘sanık’olmayı tercih etmeyi yeğlemesi değil mi?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar