Karşımızda yeni 'Goebbels'ler!
ALMANYA’ya kızdık, 1.5 milyona yakın Türkiye kökenli seçmenin “CDU; SPD ve Yeşiller’e oy vermemesini” istedik...
Ve karşımıza AfD çıkıverdi!
Hem de oradaki Türklere, Türkiye kökenlilere, çifte vatandaş çocuklara, 3 milyon insana en ağır hakaretleri ederek, “ırkçı dişleri” ni onlara saçtığı salyalarla bileyerek!
Merkel’in partisine, Sosyal Demokrat Parti’ye, Yeşiller’e oy vermeyince, ya sandığa gitmeyecekti “çifte vatandaşlar” ya da belki çok küçük bir kısmı “Sol” Die Lienke’ye, azıcık Liberal FDP’ye oy verecekti veya “faşizmin ayak sesleri”nin yeni ayakkabısı bir partiyle yüz yüze gelecekti!
PARTİLER KINADI
Hakaretler önceki gün AfD’nin eyalet teşkilat başkanlarından Andre Poggenburg’un ağzından saçıldı.
Almanya’da bir “İçişleri ve Vatan Bakanlığı” kurulmasını, “dışlama ve bölücülük” olacağı için eleştiren Türklere karşı, “Esas soykırımcı onlar, bir de bize vatan, tarih dersi vermeye kalkıyorlar. Kimyon tacirleri. Deve tüccarları. Evlerine, Boğaz’ın öte yakasında çadırlarına, çok eşliliklerine dönsünler” dedi... Ve dinleyenlerin bir kısmınca alkışlandı da.
“Türkler” elbet büyük tepki gösterdi; ama Almanya Cumhurbaşkanı da sert bir açıklama yaptı, diğer partilerden kınama geldi, “Sol Parti” dedi ki: “Hitler’in propaganda şefi Goebbels gibi.” Kendi partisinin lideri, “Biraz ileri gitmiş” diye lütfetti. Dresden Savcılığı soruşturma açabileceğini belirtti.
“Eski komünist” Doğu Almanya topraklarında daha büyük taban bulabilen “faşoluk”un son örneği buydu!
YÜZDE 80 ‘SOL’A
Oysa Türkiye kökenliler, Türkiye’de hangi partiye oy verirlerse versinler, sağdan sola, Almanya’da yüzde 80’e yakın oranda “sol”a oy kullanageldiler.
Önceki seçimdeki bir araştırmaya göre, yüzde 64 sosyal demokrat SPD’ye, yüzde 12 Yeşiller’e ve Sol Parti’ye. Merkel’in partisi CDU (ile ortağı CSU)’ya yüzde 7. O yüzden SPD’nin 5, Yeşiller’in 3, Sol Parti’nin 2, CDU’nun 1 Türkiye kökenli milletvekili olmuştu.
Hiçbir demeyeyim ama neredeyse hiçbir Türkiye kökenli, “aşırı milliyetçiler”e oy vermiyordu.
Yine vermemişlerdir. Çünkü bir yerde “yabancı, azınlık, öteki” olduğunda, karşındaki “aşırı milliyetçi, ırkçı, etnik nefret dolu” tehlikenin farkında oluyorsun! Belki çoğunluk olana kadar!
HEMEN ARKADA
AFD Şimdi Almanya ile “yeni bir sayfa açmak” isterken, o sayfada artık seçimde biri 65, diğeri 40 milletvekili kaybedip birbirlerine sarılmış “Merkez sağ- Merkez sol koalisyon”un hemen arkasında, yüzde 13’e yakın oyla 94 milletvekili birden kazanmış “o hakaretlerin sahibi” AfD var! Sayıları 4, 5 artmış 69 milletvekiliyle Sol Parti ve 67 milletvekiliyle Yeşiller’in de barajı!
AYIRMAK GEREKİYOR
Unutmuşuzdur: 15 Aralık 2004. Avrupa Parlamentosu. Türkiye oylanıyor. Başta artık 50’nci yıldönümü gelen 1968 Mayıs’ının aktörlerinden Daniel Cohn- Bendit, başta Yeşiller, Sol partiler, sosyalistler, sosyal demokratlar... Türkiye için hazırladıkları Türkçe pankartları kaldırıyorlar:
Evet, Evet, Evet!
Muhtemelen “Türkiye düşmanı” olamazlardı. O yüzden, “Türk, yabancı düşmanı ırkçılar” ile başkalarını ayırmak gerekiyor tarihi ve günü anlamaya çalışırken! Nitekim “hakaretler”e karşı en büyük tepki de onlardan geldi; Fransa ve diğer ülkelerdeki benzerleri gibi.
