Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İKİNCİ haftanın üçüncü dava gününde yaşananları anlatırken davanın perde arkasında ilginç şeyler olduğunu, birçok hukuk oyunu yapıldığını belirtmiş ve savunmanın ilginç bir manevrasından bahsetmiştim. Savunma özetle “Eğer İran’a yaptırımların delinmesi durumu varsa bunun cezası, yapana daha fazla yaptırım getirilmesi olmalıdır” demiş ve Hakan Atilla’ya yapıldığı gibi ağır cezalık bir davanın şahıslara açılamayacağını söylemişti.

        Gerçi hâkim bunu davanın geneline yönelik bir karar almak için yeterli neden görmemiş ve devama karar vermişti.

        ESKİ CIA BAŞKAN YARDIMCISI

        Haftanın son günündeki mahkemede, savunma argümanını yine buna dayandırdı. Güçlü ve hayli saldırgan bir savunmaydı, oysa savcılık en güçlü tanığını çıkarmıştı.

        Amerika’nın terör finansmanı suçlarını en iyi bilen insanı diyebileceğimiz eski CIA Başkan Yardımcısı, Amerikan hazinesinin ulusal güvenlik portföyünün de eskiden yöneticiliğini yapan şimdiki avukat David Cohen, savcılık tarafından tanık olarak çağrıldı.

        Cohen, eskiden devlet için çalışırken İran’a yönelik ambargonun denetlenmesi ve yaptırımlar uygulanmasının da başındaydı. Bu görevi nedeniyle aralarında Türkiye’nin de olduğu birçok ülkede banka yöneticileriyle sıkça toplantılar yaptı, işbirliği içinde çalıştı.

        -Cohen, sorular üzerine Atilla ile 2013-2014 yıllarında en az 6 kez İstanbul’da ve Washington’da görüştüğünü, onu iyi tanıdığını anlattı. Atilla, New York JFK Havaalanı’ndan çıkış yaparken tutuklandığında kendisini ilk sorgulayan FBI ajanına “David Cohen’i tanıyor musun?” diye bunun için sormuştu.

        -Savcılık, Cohen’le görüşmeleri nedeniyle Atilla’nın Amerika’nın yaptırımlar sistemini çok iyi bildiğini, bu yüzden de Reza Zarrab’a kolay yardımcı olabildiğini ispatlamaya çalışıyor.

        -Savcılık sorgulaması sürerken iki avukatı arasında oturmakta olan Atilla’nın sıkça notlar alarak bunları avukatlara verdiği, onların da bu notları önlerindeki dosyalara iliştirdikleri görüldü. Anlayacağınız konuyu Cohen kadar iyi bilen Atilla, avukatlarına iyi yardımcı oldu.

        -Tanık Cohen’i savcının sorgulaması bitince bu defa sıra avukatlardan Victor Rocco’ya geldi. Davanın başında ondan beklentimin büyük olduğunu yazmıştım. Nitekim Rocco kendisinden beklentimi boşa çıkarmadı ve dün müthiş bir performans çıkararak savcılığın açtığı davayı oldukça zora sokabilecek manevralar yaptı.

        -Cohen’e, “Siz banka yöneticileri ve Hakan Atilla ile bir araya geldiğinizde ‘yaptırımları delmenin cezasının yeni yaptırımlar olacağının, dahası bunun Amerikan finans sisteminin dışına çıkarılmakla cezalandırılabileceği’nin dışında bir şey söylediniz mi?” diye sordu.

        Cohen’in Wall Street Journal gibi gazetelere bu konuda vermiş olduğu demeçleri de delil olarak kaydettirdi. Cohen o demecinin hiçbir yerinde, yaptırımları delmenin ceza davasıyla sonuçlanabileceğini söylemiyor. Atilla’ya da böyle bir şey söylenmemiş.

        -Avukat Rocco da “Madem siz hiçbir zaman bu davada olduğu gibi bir insanın yaptırımları deldi diye ceza davasıyla yargılanacağını söylemediniz, o zaman bugün neden Hakan Atilla burada ceza istemiyle yargılanıyor?” diye sordu.

        -Mantığın nereye gitmekte olduğunu gören Yargıç Berman, sorgulama sürerken tarafları kısa bir görüşme için yanına çağırdı, sonra da kısa bir öğle tatili verdi.

        -Avukatların savunma mantığı tutarsa bu Atilla’nın kurtulmasına belki yardımcı olacak ama sonucun Türkiye açısından da güzel olacağını söylemek mümkün değil. Çünkü avukat, “Şahıslara ceza değil kurumlara yaptırımlar uygulayın”, yani “Amerikan finansman sisteminin dışına çıkarın” demek istiyor.

        ZARRAB DURUŞMADA YOKTU

        Tabii Avukat Rocco’nun işi Türkiye’yi değil Atilla’yı savunmakla, onu mümkün olan her yöntemi kullanarak kurtarmakla sınırlı. Bu yüzden avukata yaptığı savunma nedeniyle kızmak mümkün değil.

        -Sorgulamada ilginç bir detay da ortaya çıktı. Cohen’in dikkatini Zarrab’a ilk kez çekenin Atilla olduğu anlatıldı. Cohen, Süleyman Aslan gittikten sonra Atilla’yla yaptığı bir toplantıda Atilla’nın daha önce tanımadığı Zarrab’a dikkat çektiğini ve onun kara listeye dahil edilmesi gerektiğini söylediğini anlattı. Belki de bu durum, Zarrab’ın Atilla aleyhine tanık olmasını kolaylaştıran bir şey olmuş da olabilir.

        Zarrab dün mahkemede yoktu. Büyük ihtimalle FBI’ın gözetimindeki Brooklyn’deki evinde haftanın yorgunluğunu atmak için dinleniyordu.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar