Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Maçtan evvel hele hakem de açıklanınca tahminimi "Yüzde 60 beraberlik, yüzde 25 G.Saray, yüzde 15 F.Bahçe" olarak dile getirmiştim. F.Bahçe'ye verdiğim yüzde 15'lik pay bazı oyuncularının kalitesine olan güvenimdi. Yoksa G.Saray'a daha yüksek oran verirdim.

        Fenerbahçe kendi evinde Beşiktaş'a yenildi, Galatasaray'a da yenildi. Şimdi ya Fenerbahçe'nin kadrosu bu iki rakibinin kadrolarından zayıf, ya paraları ödemeyen bir yönetim var, ya da bu iki rakibinin de hocaları Fenerbahçe'nin hocasından iyi yönetiyor takımlarını. "Erol Bulut, elindeki imkanlarla başlangıç 11'ini seçti" denilebilir. "Adam ne yapsın, takım kendi kendine gol yedi" denilebilir. Ama işte fark burada zaten. Erol Bulut çok iyi bir Anadolu takımı hocası. Hala Alanya'da, Malatya'da kalmış. İstanbul'a hala gelemedi. Geleceği de yok. Ama 3 büyükler İstanbullu ve hocası da İstanbullu olan kazanır. Sergen Yalçın da Fatih Terim de İstanbullu. Bulut hala gelemedi.. Cisse ne zaman oyuna girse takım kaybediyor. Bunu artık çözmesi lazım Bulut'un. İlla bir santrafor alacaksa Thiam'ı alması gerektiğini anlamalı. Rakibin santraforu topa toplam 3 kez vurdu. 2'sinde Serdar'ın üstüne çıkıp çıkıp kafayı vurdu. Diğerinde Serdar, blok yapmak için kıçını dönünce topu sağa çekip harika bir plase yaptı. Farkı yaratan da bu kadardı aslında.

        G.Saray'ın Babel'in 95. dakikadaki şutu ve gol dışında bir de Onyekuru'nun Altay'a takıldığı toplam 3 iyi pozisyonu vardı.

        REKLAM

        F.Bahçe ise sayılmayan gol bir yana daha maçın başında Samatta'nın beceriksiz ve 2. sınıf futbolcuların yapacağı bir tercihle golü yapamaması var. Osayi'nin kale önünden dağlara taşlara vurduğu var. Bir de ön direkte Samatta'nın kafa vuruşunun Muslera tarafından önlenmesi var. Ama Cisse girdiği anda ceza alanında gol atması imkansız hale geldi takımın. Mesut bu takımın bu yapısında oynayamaz. Çünkü Bulut, "kapan-çık" oyunu oynatıyor. Bir tek onu biliyor çünkü onu da kınamamak lazım. Thiam varken Sinan Gümüş'ü alır mesela. Hep Cisse'ye güvenir, baştan planladığı dakikalarda değişiklik yapar mesela. Üzerinde daha fazla durmaya gerek yok. Kafaca İstanbul'a gelemeyen hoca ile devre arasında alınmayan santrafor eksikliği ile bu kadar.

        Mert Hakan ve Cisse'yi kadro dışı bırakmak bir fikir olabilir. Hiç olmazsa hoca "Bunlar var" diye düşünmez.

        ☆☆

        G.Saray, ne istediğini bilen, kendinden emin bir şekilde oynadı ilk 30 dakika. Sonra durdular. Bir şekilde F.Bahçe ve Bulut'un uyutma oyununa uydular. 2. devrede de F.Bahçe yine ceza alanı hunisini kapatma stratejisiyle başladı. Sonra önce Ozan bir "ah" çekti. Sosa topu dürttü bıraktı, Enner topu uzaklaştıracağına kalabalığın içine girip kaybetti. Serdar santrafora kıçını döndü, Mustafa da golü attı. Bunun dışında hücuma çıkmaya çalışan F.Bahçe'yi durdurmakla geçti. Bence net bir şekilde kötü oynayarak kazandılar. Taylan bence maçın adamıydı. Bir oyuncu her yere yetişir mi? İnanılmazdı. Arda ile 10 kişi oynamalarına karşın, iyi marke edilen Onyekuru'ya rağmen kazanmayı bildiler. Çünkü özgüvenliler ve başlarında bir teknik direktör var. "Muslera ve 1 forvet almaları halinde şampiyonluğun en büyük favorisi G.Saray'dır" demiştim. Aynen öyle oldu. G.Saray şampiyonluk yolunda daha rahat yürüyecektir. Daha çok maç var. F.Bahçe açısından kaybedilmiş bir şey yok elbette. Ama benim anlattığım şey bir zihniyet farkı. Ve F.Bahçe'nin mevcut zihniyeti yarışta olamaz.

        ☆☆

        Çakır, oyunu oynatmama soğutma konusunda uzmanlık sınavını bu maçta verdi. İptal edilen golde hep "çizgilere inanmak zorundayız" diyoruz ama AVAR'da Serkan Tokat varsa güvenemiyorum. F.Bahçe yönetimi bir de Hawk Eye elemanlarını da araştırsın.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar