Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün 19 Mayıs...”Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı”…

        1919 yılında Atatürk'ün bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesini başlatmak için Samsun'a ayak bastığı gün…

        Aynı zamanda 19 Mayıs için Atatürk’ün ''doğum günüm'' dediği ileri sürülür. Nitekim 1936 yılında Cumhurbaşkanlığı Umumi Kâtibi Hasan Rıza Soyak, getirdiği evrakta bunu sormuş ve aldığı cevap üzerine Dışişleri Bakanlığı'na şu resmi yazıyı göndermiştir: “Reisicumhur Atatürk’ün 19 Mayıs 1881 tarihinde doğmuş olduklarını arz ederim.”

        Bu, aslında Samsun’a ulaştığı o güne verdiği önemi göstermektedir. Çok açık ki Atatürk ve arkadaşları Samsun’a çıkmasaydı bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden söz edemiyor olacaktık.

        Onun sağlığında belirli düzeylerde başlatılan 19 Mayıs kutlamalarını Atatürk yalnızca bir defa ''Jimnastik Şenliği'' adı altında izleyebilmiştir.

        İşte 19 Mayıs’ı anlamlı kılan bir başka tarihi kavşak noktası da Atatürk’ün kutlamaları izlediği 19 Mayıs 1938 günüdür. O gün, Atatürk’ün mücadelesini ve liderlik dehasını bir kez daha ortaya çıkaran çok önemli bir kararı aldığı gündür.

        Gelin resmi kayıtlardan hatırlayalım…

        Özel Şahingiray tarafından hazırlanan “Atatürk’ün Nöbet Defteri” adlı çalışmada o gün neler yaptığı şu şekilde yazılıdır: “Saat 10.00’da uyandılar, 14.00’te Başbakan’ı kabul buyurdular. 15.00’te Stadyuma teşrifle Spor Bayramında hazır bulundular. 17.00’da trenle Mersin’e hareket buyurdular. 22.30’da yattılar. O gün randevu verilip Atatürk’le görüştürülenler ise Salih Bozok, Abbas Gürer (Yaveri), Ali Kılıç (ya da Kılıç Ali), Ö.İrdelp (doktoru), Ahmet Ediz (doktoru), N.Yaltrum (doktoru).”

        REKLAM

        Görüldüğü gibi Atatürk 19 Mayıs kutlamalarının hemen ardından Mersin’e hareket etmiş ve 20 Mayıs günü Mersin’e varmıştır. Bu hamle Hatay’ın anavatana katılmasını sağlayacak o müthiş liderlik sürecinin başlangıcı olmuştur. Başka bir ifadeyle, 19 Mayıs 1919’da ülkenin bağımsızlığı için Anadolu’ya ayak basan Atatürk, tam 19 yıl sonra yine bir vatan toprağı için harekete geçmiştir.

        Zira Hatay sorunu sürüncemede kalmıştı. Batı basını Atatürk’ün rahatsız olduğunu hatta her an ölebileceğini yazıyordu. Örneğin İngiltere’deki Daily Telegraph 18 Mayıs 1938’de yazmıştı. Artık hepsine bir gözdağı verilmesi gerekiyordu. Atatürk 19 Mayıs’ta trenle Mersin’e hareket etti. Bu kararla Mersin ve Adana’daki askeri birlikleri teftiş edecek ve herkes gereken cevabı alacaktı. Daha önce bu tür törenler istenmediği halde bu kez Mersin’e talimat gönderildi ve görkemli bir geçit töreni hazırlandı. Atatürk 20 Mayıs Cuma günü 13:30’da tren Mersin istasyonuna geldi. Herkes yerini almıştı. Meydan adeta inliyordu. Atatürk, birliklerin resmigeçidini 45 dakika ayakta izlemişti. Zorlandığını kimseye belli etmemek için törenin erken bitmesi amacıyla “marş marş” komutu vermişti.

        Bu vakur duruş o anlarda fotoğraflanmış ve yabancı ajanslara dağıtılmıştı. Atatürk bu yolla dünyaya sağlıklı olduğunu ve ordusunun başında bulunduğunu gösteriyordu. Birkaç fotoğraf karesi bile Fransızların geri adım atmasına yetmişti. Atatürk bu zor ve riskli seyahat kararı ile Hatay’ı kurtaran diplomasi hamlesini yapmış ancak vücudu bir kat daha yorgun düşmüştü.

        Şüphesiz o büyük bir komutan, eşsiz bir liderdi…

        Bayramımız kutlu olsun!

        Yazı Boyutu

        BİZE DAİR NOTLAR

        • Dün, yani 18 Mayıs hazin bir yıldönümüydü. Bundan 76 yıl önce 17 Mayıs'ı 18'ne bağlayan gece Kırım Türkleri ansızın vagonlara bindirildiler. Evlerinden, yurtlarından sürgün edildiler. Tarihe kara leke sürülen o gün 195 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Ve ne yazık ki sürgün hali onlar için devam ediyor. Çünkü 2014’ten bu yana Rusya’nın işgali altındalar.

        *

        • Dün yine bir başka anlamlı gündü. Pek kimse bilmez ama “Türk Yazı Günü” idi. Nerede mi? Kazakistan’da. Hem de parlamento kararıyla… Sebebi ise KülTegin abidesi kopyasının Moğolistan’dan Kazakistan'a getirildiği gündü. Kutlu olsun. Türkler tarih boyunca dillerini muhafaza ettikçe kimliklerini korumuştur.

        *

        • Bu gece “Bin Aydan Daha Hayırlı" olarak ifade edilen Kur’an-ı Kerim’in indirildiği Kadir Gecesi… İbadetlerimiz, dualarımız kabul olsun. Bu arada bir ayrıntıyı paylaşmak isterim. Kötülük gördüğümüzde ya da haksızlığa uğradığımızda “Allah herkesin gönlüne göre versin!” şeklinde dua etmenin ayrı bir manevi gücü ve aynı zamanda yükü oluyor insanda.

        Diğer Yazılar