Kim demiş bizi AB'ye almıyorlar diye
Yarım yüzyıldır Avrupa Birliği'ne girmeye çalışıyoruz, işbirliği yapmaya uğraşıyoruz, beraber yürüyelim filan istiyoruz, ama kapıyı açmayı bir türlü başaramıyoruz. Yarım yamalak ilişkilerle iki taraf da durumu idare ediyor, o kadar. Nihai amaç olan tam üyelik sürecine ise asla ulaşılamıyor.
Ülkeler bazında tablo böyle..
Ama gelin görün ki, aklı başında projeler üreten bazı sivil toplum örgütleri, ülkemizin aksine Avrupa Birliği'ne çoktan girdiler bile..
Bunlardan biri de İzmir Kent Değerlerini Koruma ve Geliştirme Derneği..
Önce, bu dernek ne iş yapar, hedefi nedir, kısaca ondan bahsedeyim.
- Temel amacı, kent değerlerinin yaşatılması, kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi, kentte turizmin kalkınması..
- Şehre ve yaşayanlarına ait tüm maddi, manevi değerleri öne çıkarmak için çabalıyorlar.
- Tarihi yapıları, buralara ruh veren zanaatları, tarihi kişilikleri, arkeolojik alanları, mutfak kültürünü, törenleri, gelenekleri, festivalleri önemsiyorlar, hatırlatıyorlar ve yaşatıyorlar.
- Erasmus, Tarihi İstiklal Okulu, Hazine Avı, Kemeraltı Kısa Film Yarışması, Kemeraltı Hikayeleri, Tarihi Liman Kenti'nin UNESCO Dünya Mirası'na alınması projeleri gibi çalışmalar, yaptıkları başarılı işlerden bazıları..
*
Fakat şimdi, çok daha büyük bir başarıya imza attılar. Hatta, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdiler. Üzerine çalıştıkları 4 projeyi birden Avrupa Birliği'ne kabul ettirip, maddi-manevi ciddi destek almaya hak kazandılar.
Belki biliyorsunuzdur; Avrupa Birliği'ne bir projeyi kabul ettirmek ve peşinden destek almayı başarabilmek, çok zor bir iştir.
AB, bu konularda pek çok ayrıntıya hassasiyetle bakıyor, belli değerlerin oluşmasını şart koşuyor. O şartları yan yana getirip, tüm koşulları sağlayabilmek takdir edersiniz ki epey ağır bir çalışma gerektiriyor.
İzmir Kent Değerlerini Koruma ve Geliştirme Derneği, bir değil, iki değil, tam dört projesiyle AB'ye girip, muhteşem bir zafer elde etti.
Onun için önce derneğin başkanı, sevgili ağabeyim Uğur Yüce'yi ve arkadaşlarını tüm gücümle alkışlıyorum, kutluyorum.
Sonra da, büyük bir keyifle hangi projelerin AB tarafından kabul gördüğünü sıralıyorum.
*
1- “Kültürel Mirasın Korunmasında Daha Güçlü Bir Sivil Toplum” projesi...
Bu çalışmada, kültürel mirasın korunması için yapılan kurumsal çalışmalarda bir platform kurulması ve aktif vatandaşlığın desteklenmesi amaçlanıyor.
1 Nisan 2021’de başlayacak olan projede 15 ay içerisinde pek çok faaliyetin hayata geçirilmesi planlanıyor.
Merkez hem dijital ortamda ilgili aktörleri bir araya getirecek, hem de ortak çalışma alanı sağlayacak.
Yıllık kültürel miras izleme raporu hazırlanacak. Tarihi yapılar, zanaatkarlar, kültürel miras listeleri güncellenecek; farkındalık artırılacak.
İzmir kültürel miras strateji belgesi hazırlanacak. “Bir hayalin izinde” rotası ile eskiden var olan ama günümüze taşıyamadığımız kültürel miras noktalarına yönelik farkındalık gezileri organize edilecek. Ayrıca sosyal medya kampanyaları ve filmler hazırlanacak.
2- “Kültürel Miras Yaşıyor” projesi..
İtalya’dan Catania Üniversitesi ve Santagata Vakfı ile Yunanistan’dan Asia Minor Aigaleo Derneği proje ortakları olarak yer alıyor. Projeyle birlikte kültürel miras konusunda uluslararası alanda iş birliği geliştirilerek Smyrna Agorası’ndaki ziyaretçi deneyimini artırmaya ve ziyaretçi profilini çeşitlendirmeye, aynı zamanda alanın tanıtılmasına ve daha iyi anlaşılmasına yönelik çeşitli araçlar geliştirilecek. Bununla birlikte bölge halkı, çocuklar, üniversite öğrencileri ve miras profesyonelleri için ayrı eğitim programları oluşturularak kültürel miras ve tarihi alan konusunda farkındalığı artırmak üzere eğitimler düzenlenecek.
3- “İzmir’in Kültürel Zenginliği- Yahudi Mirasını Sürdürme” projesi..
Proje kapsamında İzmir Sefarad hikayeleri, İzmir Sefarad kadınları, gazeteciliği ve geleneksel sinagog tekstilleri konusunda 4 kitap hazırlanacak.
4- "Kültür Projesi"..
Bu çalışma İzmir Musevi Cemaati Vakfı tarafından sunuldu. Toplam bütçesi 93 bin Euro.. Proje tamamen kültürel etkinlikleri kapsıyor.
