Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Salgınla mücadeleyi siyaset üstü bir mesele olarak gördü…

        Sadece AK Partililerin değil Türkiye’nin Sağlık Bakanı gibi davrandı…

        Basın toplantılarına ambargo koymadı, gazetecilerden soru alırken muhalif-iktidar yanlısı ayrımı yapmadı…

        Ve en sonunda bütün Türkiye’yi aşı olmaya teşvik edebilmek için muhalefet partisi liderlerini tek tek aradı…

        Yetinmedi, “Sıramı bekleyeceğim” diyen Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP Genel Başkanı Mithat Sancar’a kamuoyu önünde teşekkür etti.

        Hem de AK Parti’nin CHP Lideri ile çok gergin bir polemik yaşadığı, MHP’nin “HDP kapatılsın” dediği bir haftada…

        Size bir şey söyleyeyim mi? Kim ne derse desin, şu gergin atmosferde cesaret ister böyle davranmak…

        Partisinden ve ittifak ortağından gelebilecek mırıldanmaları göze alarak yaptığı bu şık hareketten dolayı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya kocaman bir teşekkür borçluyuz…

        Aşıların alım süreci, Çin ile yapılan anlaşmanın detayları, vaka sayılarına ilişkin geçmiş tartışmalar... Bütün bunlar için eleştirilmesine tamam ama devlet adamı duruşu kesinlikle takdiri hak ediyor...

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Aşılara çip niyetine biraz antidepresan ve hoşgörü katsalar

        Aşılara çip niyetine biraz antidepresan ve hoşgörü katsalar
        0:00 / 0:00

        Sosyal medyada herkes birbirine nefret kusuyor, yukarıdan bakıyor, küçümsüyor…

        Siyasetçiler birbirine en ağır hakaretleri ediyor…

        Kadınlar en vahşi yöntemlerle öldürülüyor…

        Millet darboğazda, çocuklar bile mutsuz…

        Boşanmanın arifesinde her gün kavga eden hırçın bir aileye dönüştü bütün ülke…

        Oysa…

        Milli Takım'ın dünya şampiyonu olacağı…

        Bilim adamlarımızın büyük buluşlara imza atacağı…

        Yazarlarımızın Nobel ödülleri alacağı…

        Şarkılarımızın dünyanın her yerinde çalınacağı…

        Sanatçılarımızın en büyük galerilerde ağırlanacağı…

        Filmlerimizin, dizilerimizin ödüller üstüne ödüller kazanacağı…

        “İyi ki bu ülkede yaşıyoruz, bizi kimse ayıramaz” diyeceğimiz…

        Çocuklarımızı huzurla büyüteceğimiz…

        En azından milletçe küçük mutluluklar paylaşacağımız…

        Günleri özlüyoruz…

        Aşılara çip niyetine biraz antidepresan katsalar…

        Hoşgörü katsalar…

        Tolerans katsalar…

        Sevgi katsalar…

        Bizi bu hale getiren bu yılgınlığa, karamsarlığa, umutsuzluğa ve kutuplaşma virüsüne karşı da bağışıklık kazanır mıydık?

        Diğer Yazılar