Böyle habercilik olur mu?
Dün kimi haber sitelerinde AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in Meclis’te kadın cinayetleriyle ilgili yaptığı bir konuşma gündem oldu.
Zengin’in “AK Parti gelene kadar 'kadın' kelimesinin adı yoktu Türkiye’de” sözünü eleştirmek üzere yazılmış haberlerdi bunlar.
O sözlere dair yorumumu söyleyeceğim ama ondan önce takıldığım başka bir şey var.
Cumhuriyet, ODA TV, Sputnik, Yeniçağ, Birgün, Halk TV, Tele 1... İlk hangisinde çıktı bilmiyorum ama hepsi aynı haberi kopyalayıp yapıştırmış...
Ve haber şu cümlelerle başlıyor: “AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Meclis’te yaptığı konuşmada kadın cinayetlerini gündeme getiren vekile yanıt verdi.”
Kadın cinayetlerini gündeme getiren vekil kim? O ne söylemiş? Niye söylemiş? Tartışılan konu tam olarak neymiş? Haberde bulmak mümkün değil...
Güya kadın hakları için yazılmış haberde kadının adı yok!
Bu haberi yazan gazeteci arkadaşlarımız ve ardından kolaya kaçıp kopyala yapıştır yapan diğer sitelerin editörleri, yöneticileri Özlem Zengin’i sıkıştıralım derken Meclis’te konuyu gündeme taşıyan diğer kadın milletvekillerine haksızlık ettiklerinin farkındalar mı?
Biraz araştırınca anlıyoruz ki tartışma HDP'nin "Kadına şiddetin araştırılması" ve CHP'nin "Çukurova'da tarımsal üretimdeki sorunların tespiti" konusunda verdiği araştırma önergeleri üzerine çıkmış.
HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, HDP Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ve AK Parti İstanbul Milletvekili İffet Polat bu konuda konuşmuşlar.
Aslında bu haber sadece küçük bir örnek ve sadece muhalif gazetelere mahsus bir durum değil. Türkiye’de pek çok haber sitesi kopyala yapıştır haberciliğe öylesine alıştı ki, ilk kaynakta maddi bir hata varsa hepsi aynı hatayı tekrar ediyor.
Gelelim Meclis’teki tartışmaya...
Özlem Zengin’i yıllardır tanırım. Her şeyden önce boşanmış bir kadın olarak çocuklarını tek başına büyütmüş, en iyi okullarda okutmuş, kariyerini kendisi inşa etmiş, erkek egemen zihniyete meydan okumuş güçlü bir kadındır.
Ama “AK Parti gelene kadar 'kadın' kelimesinin adı yoktu Türkiye’de” cümlesi abartılı olmuş açıkçası.
Öte yandan HDP’yi çeşitli nedenlerle eleştirebiliriz ama kadın politikaları konusunda eleştirmek hakkaniyetli olmaz.
Nedenini anlatmak için kadın milletvekili oranlarının partilere göre dağılımına bakalım. KA.DER’in 2020 raporuna göre HDP yüzde 40’la eşitliğe en yakın partiyken, AK Parti yüzde 18,2 ile CHP’nin 12,6’lık oranını geçiyor. MHP 8,1 iken, Genel Başkanı kadın olan İYİ Parti yüzde 7,6 ile en düşük orana sahip!
Fakat HDP'li Taşdemir’in "Bu ülkeyi 18 yıldır siz yönetiyorsunuz, kadına yönelik şiddetten de siz sorumlusunuz” demesi anlamsız.
Çünkü hepimiz biliyoruz ki kadına şiddetin partisi martisi yok.
Muhafazakârı, milliyetçisi, solcusu, sağcısı... Bu ülkede her kesimden ve her sınıftan erkeğin karısına şiddet uyguladığını gördük.
Pek çok yasa çıkarıldı, cezalar arttırıldı ama yeterince etkili olamadı.
O yüzden siyasi kavgaları bir kenara bırakarak kadın cinayetleri konusunda kadın vekiller bir araya gelip ortak bir duruş sergilemeli.
Muhalefet partileri bir önerge verdiğinde hemen kenara itilmemeli.
Öte yandan şimdi Özlem Zengin’i eleştiren kadın milletvekilleri ve gazeteciler, İstanbul Sözleşmesi’nin arkasında durduğu için bağnaz medya organları tarafından hedef gösterildiğinde kendisini arayıp dayanışma göstermişler miydi? Bunu da sormalılar kendilerine...
