Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MODA Sahnesi’nde ‘En Kısa Gecenin Rüyası’nı izledim. Beşinci sezonda ve hâlâ kapalı gişe gidiyor oyun. William Shakespeare’in eserini, Emine Ayhan ve Aysun Şişik günümüz Türkçe’sine büyük bir başarıyla çevirmiş. Kemal Aydoğan’ın yönettiği 2 perdelik oyunun kadrosu da yıldızlar geçidi gibi. Mert Fırat, Timur Acar, Didem Balçın, Melis Birkan, Beyza Şekerci, Onur Ünsal, Caner Erdem diye uzayıp gidiyor liste. (Tüm oyuncular rolün hakkını veriyor ancak Melis Birkan’ın karaktere kattığı sevimlilik ayrıca görülmeye değer.)

        Haftanın neredeyse 6 günü ‘Ufak Tefek Cinayetler’in çekimi için sette olan Mert Fırat bir yandan Moda Sahnesi’nde ‘En Kısa Gecenin Rüyası’ ve ‘Bütün Çılgınlar Sever Beni’ ile seyirci karşısına çıkarken diğer yandan da DasDas’ta, ‘Joseph K.’da rol alıyor. ‘Joseph K.’, Franz Kafka’nın ‘Dava’ adlı eserinden yola çıkılarak sahnelenen, modernize edilmiş, vurucu bir kara mizah... Fırat’ın yanı sıra oyuncu kadrosunda Didem Balçın, Onur Dilber ve Özgün Aydın var.

        Dizilerden, sinema ve reklam filmlerinden on binlerce, yüz binlerce lira kazanacakken ve halihazırda da kazanırken neden tiyatroda bir yemek parasına sahne alır hatta kazandığını da tiyatroya yatırır oyuncular biliyor musunuz? Aşktan... Belki kulağınıza klişe gelecek ancak tiyatro oyunculuğu gerçekten sadece aşkla yapılabilecek bir sanat dalı.

        Dizisi tutmuş, kendisi zaten yıllardır popüler olan Mert Fırat’ın her hafta 3 farklı oyunla üstelik de matine-suare seyirci karşısına çıkma sebebi işte bu aşk. Bizim de aşka dolayısıyla Mert Fırat’a saygımız sonsuz...

        ***********

        GÖRDÜĞÜM EN GÜZEL BABASIN KIVANÇ

        ÖNCEKİ gece ‘Hadi Be Oğlum’un galasına gittim. Galalar genelde sıkıcıdır çünkü ara yoktur, tuvaletin gelse 2 dakika gideyim geleyim yapamazsın, filmi beğenmesen sıvışamazsın, bitene kadar koltuğunda öylece oturmak zorundasın. Ancak ‘Hadi Be Oğlum’da şöyle bir şey oldu: Film bitti ve biz hâlâ koltuklarımızdaydık; yerimize mıhlandık, kalkamadık... Film, hikâyesinden çekimlerine, oyunculuklarından müziklerine kadar her şeyiyle öyle içine aldı ki izleyeni, gerçek dünyaya dönmek için biraz zamana ihtiyaç duyduk.

        1993’te izlediğim, konusunun ‘Hadi Be Oğlum’la hiç ilgisi olmayan, 7 Oscar’lı ‘Babam İçin’ filminde de, film bittiğinde koltuğa çakılı kalmıştım. Yıllar sonra aynı duyguyu yaşadım. Samimi söylüyorum, böyle sarsıcı bir film beklemiyordum.

        SİNEMANIN YÜZ AKI

        Kıvanç Tatlıtuğ’un içinden dev bir oyuncu çıkmış. Bu filmle kariyerinde bambaşka bir sayfa açmış Tatlıtuğ. Gördüğüm en güzel, en örnek baba olmuş. Henüz 9 yaşındaki Alihan Türkdemir boyundan büyük bir oyunculuğa imza atmış. Yücel Erten rolünün hakkını fazlasıyla vermiş.

        Filmin hikâyesini yazan Fırat Parlak aynı zamanda filmin yapımcısı olan 25 Film’in de ortağı. Yönetmen Bora Egemen. Müzikler Fahir Atakoğlu... Milyonlarca gişe de yapsa, on bin kişi de izlese fark etmez... Bu film kesinlikle Türk sinemasının yüz akı...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar