Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son 6 ayda F-35 savaş uçağı yoğun bir şekilde gündemimize girdi, tartışıldı. Uçakların normal takvime göre teslim tarihi yaklaştıkça tansiyon yükseldikçe yükseldi ve Senato’da alınan karar seviyesine kadar ulaştı. Ancak tüm bu gelişmelerin, normal seyrinde giden ve Türkiye’nin en başından beri proje ortağı olduğu F-35’leri hemen etkilemesi söz konusu değildi. Ama bu durum iyi anlatılamadı. Savunma Sanayii Müşteşarlığı (SSM) ve konunun detayına hâkim çevreler F-35 projesinin normal takviminde bir aksama olmayacağını izah etmesine rağmen olumsuz algının önüne geçilmesi mümkün olmadı.

        ABD ve Türkiye kamuoyu ise F-35 üzerinden iki ülke ilişkilerinde sorun olduğunu görüyor, ama nereye dönüşeceğini veya Senato’nun istediği yönde bir karara doğru gitme ihtimali olup olmadığını bilmiyorlardı. Bu sebeple bazı spekülasyonlar sonucu ABD’nin F-35’leri teslim etmeyeceği yorumları yapıldı. Ama öyle bir şey için çok erkendi ve bu aşamada da söz konusu değildi. Halbuki son olarak Senato’da alınan kararın bile önünde çok uzun bir yol var. Nitekim dün, Türk Silahlı Kuvvetler (TSK) filosuna katılacak olan ilk 2 adet F-35 uçağını teslim aldık. Dallas/ Fort Worth’taki Lockheed Martin’in uçak teslimatlarını yaptıkları tören bölümü katılım profili düşük olmasına rağmen tam doluydu. Ancak 2 adet F-35 teslimatının gerçekleşmiş olmasının mevcut tartışmalar hakkında çok fazla ipucu vermediğinin altını çizmek gerekiyor.

        Törene ABD’den katılan en üst düzey yetkili F-35 uçaklarını üreten Lockheed Martin’in CEO’su Bayan Marillyn Hewson oldu. Ve Hewson, dolaylı yoldan da olsa tartışmalara işaret eden konuşmasında şu notu düştü: “Bizim bütün ümidimiz, NATO’nun misyonu çerçevesinde ilişkilerimizin gelişmesini sağlamak.” Türkiye adına ise daha önce yazdığım üzere SSM Müsteşar Yardımcısı Serdar Demirel bir heyetle katıldı. Günün sonunda Türkiye, F-35’leri normal takviminde ve proje ortaklığı çerçevesinde teslim aldı. Ve bu uçaklarla Amerika’da bulunan Türk Hava Kuvvetleri pilotları ve teknik ekibi eğitim yapacaklar.

        ***********

        MUTLU SON BURUK OLDU

        Uzun soluklu bir proje olan F-35’lerin mutlu sonu, birazcık buruk oldu. Tören de bu havada geçti. ABD’de son olarak Senato’da gündeme gelen Türkiye’ye yönelik savunma sanayii ürünlerine bloke koyulmasına yönelik tartışmalar, F-35 savaş uçağının teslim törenine yansıdı. Ve ABD adına üst düzey resmi katılım olmadı. Bu atmosferde bunun çok tartışılır bir yanı da yok. Böylesine bir hava için normal. Türkiye’de hükümetin eleştirdiği, TBMM’nin de aleyhinde karar aldığı bir konuda bürokratların, bakanların göstereceği havanın aynısı ABD’de var. Bu projede işler yolunda, fakat ülkeler arası tansiyonun iyi yönetilmesi, ABD’de lobi faaliyetlerine önem verilmesi şart.

        Evet beklendiği üzere ABD’den üst düzey katılım olmadı. Ancak proje ortağı 9 ülkeden çeşitli düzeylerde yetkililer törene katıldı. Yaklaşık 3 ay önce aynı yerde Güney Kore için düzenlenen F-35 teslimat töreninde ABD Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı başta olmak üzere üst düzey temsil söz konusuydu. Türkiye için yapılan organizasyonun seviyesi ise ancak “Müsteşar Yardımcısı” düzeyine çıkabildi. Evet iki ülke arasında savunma projelerine de yansıyan problemler var, ama NATO’nun önemli üyesi Türkiye ile ABD ilişkilerinin bu seviyede gitme ihtimali yok. Görüştüğüm ABD’li yetkililer de bir noktada ilişkilerin düzeleceğini inandıklarını söylüyorlar.

        Yazarımız Güntay Şimşek F-35’in teslimi için ABD’nin Teksas Eyaleti’nde düzenlenen törene katıldı.

        ***********

        PROJENİN 19 YILLIK MAZİSİ SORUNSUZ

        Türkiye, 1999 yılında daha projenin şekillenme aşamasında, Boeing ile Lockheed Martin’in yarıştığı müşterek savaş uçağı programına ortak olmaya karar vermiş, F-35 ismini almasıyla imzalarını atıp proje ortağı olmuştu. Böylece hem uçakları kullanacak, hem de üretiminde aktif rol alacaktı. Beklendiği gibi oldu. Törene bu projeye destek veren tüm şirketlerin tepe yöneticileri de iştirak etti. Hepsinin mutluluğu yüzlerinden okunuyordu. Çünkü yaklaşık 3 bin adet üretilmesi planlanan proje sonuna kadar Türk savunma sanayiinin 12 milyar dolarlık katkı sunması planlanıyor. Dolayısıyla şirketlerimiz için önemli, nitelikli bir ortaklık.

        Dünyanın en önemli konsorsiyum projelerinden biri olarak kabul edilen projede Türkiye 2007 yılında “Üretim, Destek ve Sürekli İyileştirme (PSFD) Evresi”ne katılım sağladı. Bazı ürünlerde ise Türk şirketleri; Alp Havacılık, Ayesaş, Kale Havacılık, Kale Pratt&Whitney ve TUSAŞ (TAI-TEI) tek tedarikçi oldu. Türk savunma sanayiinin gelişmesine de çok ciddi katkı sunan F-35 projesine Türkiye, hem para, hem emek, hem de ümitlerini koydu. Tıpkı ABD-Türkiye ilişkilerinin küçük bir örneği olarak, müttefiklik dayanışmasıyla bu seviyeye geldi. Dolayısıyla tartışmalara rağmen yoluna devam edecektir.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar