Trump, Twitter, Biden, teknoloji hisseleri ve demokrasi

Başkan Trump ve yüksek profilli partili konuşmacılar 6 Ocak’ta kendilerini dinleyen kalabalığa ‘Amerika’yı kurtarma’ misyonunu yüklediler. Bunun için Capitol Hill’e gidilecek ve oradaki Senatörler baskı altına alınacaktı.

Capitol Hill malum, ABD yönetiminin kalbi. Temsilciler Meclisi, Senato ve ABD Yüksek Mahkemesi burada yer alıyor. Meclis yani. Milletin iradesi Başkan’ın da farklı bir mevkiden katılımı ile burada tecelli ediyor. Trump, ‘oraya gidin’ dediği sıralarda kanun yapıcılar Amerika’nın 2020 Başkanlık sonuçlarını resmen açıklayabilmek için oy sayıyorlardı.

Sonuç 5 ölü, onlarca yaralı ve politik kutuplaşması zirve yapan bir ülke oldu. Demokrasi bazen daracık mekanlara bazen de minik kavramlara sıkışabilir. Halkın seçtikleri oyları sayarken, sayım yaptıkları kapının arkasında o halkın bir bölümü sayımı durdurmaya çalıştı. Bir kapı, demokrasiyi tuttu. Kapı açılıp oylar sayılamasa demokrasi işlemeyecekti.

Bir kapı...

Bir kapı kapanır bir başkası açılır dedi belki Trump ama o kapı da yüzüne kapandı. Twitter, Başkan’ın profilini sildi.

Kontrol ettim. En çok takipçisi olan 8. İnsanmış Donald Trump. Buna rağmen, bir kalemde...

Demokratlar ise Başkan'ı yine azletmeye çalışıyorlar. Daha önce Ukrayna’ya siyasi çıkarlarla yardım sözü vermekten bir kampanya yapılmış ancak tutmamıştı.

Olanlar bunlar. Şimdi biraz eko-politika fikir egzersizi yapalım mı?

*

Bir Başkan’ın yönlendirmesi ile demokratik süreçleri neredeyse sivil darbeye maruz kalabilecek bu demokrasinin kredi notu aynı kalabilir mi? Ülke Amerika olmasa soru bile sorulmazdı değil mi? Ancak bu bildiğimiz Amerika değil artık belli ki. Hakikat ötesinin esiri olmuş ve polarize bir federe devlet.

Dünyanın pek çok yerinde çıkarı olan ABD’nin belli ki asıl işi evinin önünü süpürmek. Biden şimdi çok daha birleştirici olmak zorunda. Her şeyden önce hızlı ekonomik başarılar gerekiyor. Kesin bir ekonomiyi canlandırma paketi olmalı bu durumda. Öyle değil mi? Hatta belki beklentiyi yükseltmek gerekiyor.

Dolar ve tahviller için negatif, hisse senetleri için olumlu olabilecek bir tema. Dünyanın kalanı ve emtia grubu için de öyle.

Sosyal medya platformu seçilmiş bir liderin ifade özgürlüğüne karar verebilir mi? Verirse bunun kriterleri neler olur? Bunlar oldukça muğlak. Bu bulanıklık bir siyasetçi için kabul edilebilir olmayabilir.

Bu platformlar için ya da sahipleri büyük teknoloji firmaları için regülasyon riski arttı artık bana göre. Aynı sonun başına geleceğini gören ya da bu kurumların gereğinden fazla güçlü ve derin olduğunu gören siyasetçi bu fikre kapılabilir. Uzaya çıkmış teknoloji şirket değerlemeleri için bir sorun teşkil edebilir.

Başka ülkelerde ön alacak şekilde bu şirketlere karşı kaşı kalkanlar olacaktır. Siyaseti ve propaganda kurumunu dizayn etmek az buz bir güç değil.

Gördüğünüz üzere, boynuzlu kürk giyen ya da plastik kelepçe taşıyan kişilerin gerçekleştirdiği bu baskının ekonomik ve finansal sonuçları olabilir. Büyük ihtimalle de olacaktır. Üstelik ABD’nin bile ötesinde.