Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ‘Sanat sanat için midir, yoksa halk için mi?’ tartışması çok eskidir. Şimdilerde sanat, farklı yollarla, perakende sektörünün içine dahil oldu. Ben bunu çok önemsiyor ve anlamlı buluyorum. Bir mağazanın vitrininde, bir çantanın desenlerinde, bir kadehin üzerindeki çizgilerde, daha önce adını hiç duymadığınız bir sanatçıyla tanışabilirsiniz. Hayatınızda hiç müzeye gitmemiş, hiç sanatla ilgilenmemiş olsanız bile onlar evinize bu yolla girmiş olabilir.

        Türkiye’nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral’ın yıllarını verdiği kuşlarını bir çantanın üzerinde görünce bunları düşündüm. Bu yıl Füreya Koral’ın ölümünün 20’nci yıldönümü. Şu anda İstanbul Akaretler’deki Kale Sanat Galerisi’nde sergisi var. Bununla da kalınmamış, Füreya’nın en sevdiği seramik kuşlar, yine genç bir kadın tasarımcının çantalarıyla buluşmuş. Mehry Mu Loves Fureya koleksiyonu, Füreya Koral’ın yıllarca çalıştığı Hasan Usta’nın oğlu Rıfat Usta tarafından yaratılan kuşlarla süslenmiş. Beymen mağazalarında önceki gün yapılan lansmana gittiğimde beni en çok heyecanlandıran, çocuk sahibi olmayan ve kendini yeğeni Sara’ya adayan, sonra da yeğenini evlat edinerek tek yasal vârisi yapan Füreya’nın izlerini taşıyan çantalar kadar, Sara Koral Aykar ile de tanışmak oldu.

        Yakın zamanda Ayşe Kulin’in Füreya’nın hayat hikâyesini anlatan romanını okudum. Sergiye gitmeden önce daha yakından tanımak için. Kitabı bitirip kapağını kapattıktan tam üç gün sonra da Sara Hanım ile tanıştım. Bir kitabın sayfasından çıkıp karşımda ete kemiğe bürünen bir insan. Öyle güzel bir tesadüftü ki. Sonra oturduk Sara Hanım ile çantaların hikâyesini konuştuk.

        “Bu retrospektif sergi sürecinde hep düşünüyordum, ‘Bir eksik var, bir eksik var’ diye. Eksik olan da çantaydı. Neden çanta? Çünkü Füreya’nın annesi, yani babaannem Hakkiye Hanım çok güzel çanta yapardı ve özel günlerde sevdiklerine hediye ederdi. Füreya bütün hayatı boyunca yalnızca annesinin yarattığı gece çantalarını kullandı. İşte sonra birden aklıma Güneş Mutlu Mavituncalılar geldi. Çünkü yıllardan beri tanıyordum, genç olmasına rağmen sanata çok meraklı, sanatla doyan bir çocuk. Mesaj attım ertesi gün. ‘Halamın çok önemli bir sergisi olacak, bu sergide hep bir çanta eksiği hissediyorum ben. Acaba ilgilenir misin?’ dedim. Çok mutlu oldu. Başladık çalışmaya. Bir gün beni aradı dedi ki ‘Füreya’nın çantası seramiksiz olmaz. Ben onun Divan Oteli için yaptığı kuşlu panoya bayılırım. Çantanın üzerinde ufak ufak seramik kuşlar olacak ve uçacak.’ Halamın birlikte çalıştığı Hasan Usta vardı, hem çamur tedarik eder, hem de onun torna işlerini yapardı. O vefat edince oğlu Rıfat Usta işleri devraldı ve halama o yardım etti. Rıfat Usta ile Güneş buluştu. Füreya’nın en sevdiği turkuaz rengini çıkardılar yeniden. Bu kuşlar tek tek elde yapıldı, Rıfat Usta’nın atölyesinde. Güneş’in ustaları bunları çantaların üzerine yerleştirdi. 100 adet yapıldı.”

        Güneş Mutlu Mavituncalılar, Mehry Mu çanta markasının yaratıcısı. Güneş Mutlu’nun bir zamanlar İstanbul Kapalıçarşı’nın gizli sokaklarında bulduğu canlı ikat kumaşlarına olan tutkusundan doğmuş. Sıradan bir deri çantayı bu kumaşlarla astarladıktan sonra, İstanbul caddeleriyle birlikte birçok yerde çok beğenilecek ufak bir el çantası koleksiyonu yaratmaya karar vermiş. Mehry Mu, Türkiye’de Bebek’te yer alan showroomunun yanı sıra Beymen, Wepublic, Midnight Express, Four Seasons Bosphorus Hotel Store, yurtdışında ise Amerika’da Bergdorf Good-man’da, İngiltere’de Brown’s, Bluebird, Fortnum &Mason, Baar and Bass ve Debonnaire’de, Avusturalya’da Bec + Bridge’de, Tayvan’da Tast’ta satılıyor.

        Çantalardan ikisini Sara Hanım satın almış. 100 adetle sınırlı üretilen çantaların küçükleri 500, büyükleri 750 lira fiyatla satışa sunulmuş ve tamamı bir günde tükenmiş.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar