Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fed Başkanı Powell, Aralık ayında şöyle bir açıklama yaptı “… ABD ekonomisi toparlanıyor ama döndüğümüz ekonomi aynı ekonomi olmayacak, farklı bir ekonomiye gidiyoruz”.

        Powell ayrıca Covid 19 salgınının, ekonomide köklü bir çok trendi değiştirdiğini, artan teknoloji, otomasyon ve uzaktan çalışma sisteminin, pandemi sonrası ekonomide menfi ve müspet kalıcı etkiler bırakacağını ifade etti.

        Powell ne demek istedi?

        Pandemi sebebiyle küresel ekonominin II.Dünya Savaşından sonra en kötü yılı 2020’de yaşadığını biliyoruz. IMF’ın 2020 için küresel ekonomide beklediği küçülme oranı yüzde 4.4.

        Yatırım bankası Deutsche Bank’ın hesabına göre Covid 19 salgını sırasında borçluluk oranlarında, 2019 4. Çeyreğine göre ciddi sıçrama olmuş. AB’de yüzde 20'si devletlerin borcu olmak şartı ile ortalama borçluluk (hane halkı, reel sektör, kamu) 2019’a göre yüzde 30 artmış. ABD’de bu artış yüzde 40’ı bulmuş.

        İstihdam tarafında da Covid’in etkisi ağır oldu. OECD’nin istihdam rakamlarına göre, Covid 19’un en yoğun hissedildiği 2020’nin Nisan- Mayıs aylarında, OECD ortalamasında işsizlik oranı yüzde 9’a vurdu. İnsanlar işsiz kalmasını engellemek için neredeyse 1 yıldır sürdürülen kamu bütçesinden fonlanan kısa çalışma ödeneği sayesinde, yıl sonunda OECD ortalama işsizlik oranı yüzde 7'ye geriledi.

        Bu istatistiklere baktığımızda, pandemi sebebiyle küresel ekonominin 2020’de çok ağır yara aldığını; işsizliğin arttığını, ülkelerin borçlarının çok hızlı yükseldiğini görüyoruz.

        Diğer yandan merkez bankalarının 8 trilyon doları aşan piyasaya sürdükleri likidite, devletlerin dağıttıkları 13 trilyon doları bulan teşvik, destek paketleri ve hibeler ve hızla devreye girmesi beklenen Covid aşılarının, küresel ekonominin 2021'de yeniden toparlamasına yardımcı olması bekleniyor.

        Nitekim IMF’ın 2021 küresel ekonomi için büyüme beklentisi yüzde 5.2. OECD’in biraz daha düşük, yüzde 4.2.

        Bu durumda FED Başkanı Jerome Powell’ın endişe ettiği, “Toparlanıyoruz ama döndüğümüz ekonomi aynı ekonomi olmayacak” vurgusu ne için yapılmış olabilir?

        Bunun için sanırım önce ABD hisse senedi piyasalarının 2020 kapanışa bakmak bir fikir verebilir.

        S&P endeksi Mart ayındaki dip noktasından yüzde 68 prim yaparak ve piyasa değerine 14 trilyon dolar ekleyere, seneyi rekor seviyeden kapattı. Böylece endeks, Covid 19’un reel ekonomileri tabir-i caiz ise yıkıp geçtiği bir senede, yüzde 16 değer kazanmış oldu.

        Bol para var, sıfır hatta eksi faiz, 2021 beklentileri satın alındı gibi açıklamalar ile bu performansa itiraz etmeyelim.

        Ancak resmin detayına baktığımızda ortadan ciddi bir garabet olduğunu görüyoruz.

        2020 yılında S&P endeksi 525 puan yükselmiş.

        328 şirketin değeri artmış,199 şirketin değeri düşmüş.

        Apple'la başlayalım. 2020’de satışlarını yüzde 11, kârlılığını da yüzde 6 artıran Apple’nın hisse fiyatı, geçen yıl yüzde 79 artmış, piyasa değeri 2 trilyon dolara çıkmış ve endekse 117 puan eklemiş.

        2020’nin yıldızı parlayanlarının başında gelen e-ticaret devi Amazon’un satışları yüzde 35, net kârı ise yüzde 70 artmış. Amazon’un hisse fiyatı da geçen sene yüzde 75 artmış ve endekse 71 puan kazandırmış.

        Bilgisayar donanım üreticisi, dünyanın en büyük ekran kartı ve grafik işlemcisi NVIDIA da geçen sene satışlarını yüzde 50, kârını ise yüzde 80 artırmayı başaran bir başka şirket. Şirketin hisse fiyatı yüzde 120 artmış ve S&P endeksine 21 puan eklemiş.

        Microsoft da 2020 yılını oldukça kârlı geçiren şirketler arasında yer alıyor. Satışlarını yüzde 13, kârlılığını yüzde 20 artıran Microsoft hisse fiyatı geçen sene yüzde 42 artmış ve endekse 61 puan sağlamış.

        Bu 4 şirket endeksin yıl boyunca yaptığı 525 puanlık yükselişin 270 puanını sağlamışlar.

        Devam edelim listeye...

        Endekse son 2 ay girebilen, dolayısı ile katkısı sınırlı olan Elon Musk’ın elektrikli araba firması Tesla, geçen sene yüzde 740 yükselmiş ve piyasa değerini 650 milyar dolara çıkartmış. Bu değerleme ile Tesla, dünyadaki bütün otomobil şirketlerinin toplam piyasa değerinin 2 katı büyüklüğe ulaşmış durumda.

        Bir başka e-ticaret şirketi Etsy, 2020’de cirosunu 2 katına, net kârını ise 3 katına çıkartmış. Etsy’nin hisse değeri ise yüzde 300 artmış.

        Mobil ödeme platformu Pay Pal da, pandemi sırasında cirosun artıran şirketlerden. Pay Pal’ın geçen sene cirosu 30 artmış. Ancak esas patlama net kâr da olmuş, yüzde 65 yükseliş yaşanmış ve şirket hisse fiyatı yüzde 90 artmış.

        Gelelim madalyonun diğer yüzüne, S&P’nin kaybedenler kulübüne..

        Fikir vermesi açısından bazı sektörlerden öne çıkan şirketleri sıralıyorum…

        3 havayolu şirketi; United Airlines yüzde 60, Amerikan Airlines yüzde 55, Delta Airlines yüzde 46 değer kaybetmiş.

        2 enerji şirketi; Exxon Mobil yüzde 52, Chevron yüzde 40.

        2 banka; Wells Fargo yüzde 53, Citi Group yüzde 36.

        Ayrıca Amerikan ekonomisinin ağır toplarından Boeing yüzde 55, Halliburton yüzde 36, General Electric yüzde 30, Ford Motor yüzde 27.

        Görüldüğü üzere II. Dünya savaşından bugüne, ABD’nin ve küresel ekonominin gördüğü en büyük ekonomik krizde, teknoloji şirketleri, yarı iletken üreticileri, e-ticaret ve sosyal medya şirketleri, mobil ödeme şirketleri cirolarını ve kârlarını rekor artırırken, bu sektörlerin dışında kalan bankacılıktan otomobil üreticilerine, havacılıktan enerji şirketlerine ekonominin diğer oyuncuları ağır hasar almışlar.

        İşte Powell’ı düşündüren tablo bu!

        Bahsettiğimiz liste sadece S&P’nin 2020 karnesi değil.

        2021 ve sonrasında tüketicinin değişecek alışkanlıkları, yatırımcıların peşinden koşacakları yeni trendleri, kısaca servetin nasıl el değiştireceğini anlatan çarpıcı bir sene sonu Z Raporu.

        Bu rapordan 2020’de işini kaybeden milyonlara istihdam çıkar mı?

        Bu rapor Covid sırasında basılan trilyonlarca doların ekonomide toparlanma bekleyen oyunculara adil ve eşit şekilde dağılacağı ile ilgili herhangi bir işaret barındırıyor mu?

        Bu rapor zaten bozuk olan gelir dağılımı adaletsizliğin daha ne kadar bozulabileceği hakkında bir fikir veriyor mu?

        Bence bu soruların hepsine bu Z Raporu bir cevap veriyor.

        Hem de en sevimsizinden en tehlikelisinden.

        Yeni yılınız kutlu olsun.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar