Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen yazımızın başlığını “2020 Kayıp Yıl” diye atmış ve koranavirüsünetkisiyle küresel ekonominin 2008 krizinden de fazla etkileneceğini ve son 30 yılın sert daralmasının yaşanacağını beklediğimi yazmıştım.

        Yazıyı “2020, kayıp yıl.. 2021’e bakalım” diye bitirmiştim.

        Fikri takibe devam ediyoruz ve elimizdeki verilerin ışığında ama çok sayıdaki bilinmeyen faktör eşliğinde, 2021 ekonomi beklentilerini işlemeye devam ediyoruz.

        7.5 trilyon dolarlık paket yeterli olur mu?

        ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’da hükümetlerin açıkladığı (açıklayacağını ilan ettiği) mali destek paketleri ve FED, Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası'nın ilan ettiği parasal destek paketlerinin toplamı kabaca 7.5 trilyon dolar. Bu rakam, yukarıda adı geçen 5 ülkenin toplam GSYH’sinın yüzde 25’ine yakın.

        Şu ana kadar açıklanan destek paketlerinin içinde devlet destekli kredi paketleri, şirketlere hibeler, tahvil alımları, vergi ertelemeleri ve indirimleri ve hane halkına çek vermek dahil farklı bir çok uygulama var.

        Bu kadar koordineli ve kapsamlı finansal destek paketleri 2008 krizi sonrasında dahi gelmemişti.

        Ancak yeterli olur mu? Kimse rahatlıkla "Evet" diyemiyor.

        Avrupa ve ABD’de hasar çok büyük.

        Dün Avrupa’da, mart ayı satın alma yöneticileri endeksi (PMI) verileri açıklandı. Euro Bölgesi hizmetler sektöründe PMI verisi 28 seviyesine indi, ki bu rakam 1990’lardan beri tutulan bu serideki açıklanan en düşük veri.

        Euro Bölgesi için II ve III. çeyreklerde yüzde 20, yılın tamamında ise yüzde 1.7 ekonomide daralma bekleniyor.

        ABD’de de durum farklı değil. koronavirüsün ağır hasar verdiği İtalya ve İspanya’nın uyguladığı sıkı karantina sonrasında, virüsün etkileri bu bölgelerde yavaşlarken, NY başta olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri, koronavirüsün yeni merkezi olmaya aday duruma geldi.

        Virüsün ABD ekonomisinde II çeyrekte yüzde 12’e yüzde 30’a kadar giden tahminler eşliğinde daralmaya yol açması, sene sonunda da yüzde 0.4’lük küçülmeye sebep olması bekleniyor. Ancak en büyük darbe işsizlik rakamlarında gelebilir. 2020 sonunda ABD’de yüzde 15’ler seviyesinde işsizlik oranın sürpriz olmayacağı tahmin ediliyor.

        Virüs, ekonomileri ve özellikle de Batı ekonomilerini vurdu. Ancak onlardan da tarihte görülmemiş mali ve parasal destek paket açıklamaları geldi.

        Bu durumda, 2020 sonunda virüse bulunacak aşı ve ilaç tedavisi imkanlarının da devreye girmesi ve bunca teşvik ve parasal desteklerin sonucunda, küresel ekonomide hızlı bir toparlanma beklenemez mi?

        2008 krizi sonrasında, merkez bankalarının para basmasıyla, hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkelerin büyük kısmında hızlı bir toparlanma olmuştu. Hisse senetleri yeniden eski seviyelerine döndü. O dönemde çakılan emtia fiyatları, ekonomilerin toparlanması ve bol likiditenin etkisiyle hızla kriz öncesi seviyelerine dönmüştü.

        Bu sefer de, virüs kontrol altına alınıp insanlığı tehdit edici özelliği bertaraf edildikten sonra, küresel ekonomilerde aynı hızla bir geri dönüş olamaz mı?

        Cevap “Bilmiyoruz çünkü bu sefer ki kriz çok farklı!”

        Ünlü tarihçi Noah Harari, koronavirüsü insanlık tarihinin birkaç jenerasyondan beri gördüğü en büyük kriz olarak adlandırıyor.

        Harari, virüsle mücadele sırasında alınan kararların, yapılan tercihlerin, olaylar sakinleştikten sonra sadece sağlık sektöründe değil küresel ekonomide ve siyasette köklü değişikliklere yol açacağını düşünüyor.

        Noah Harari, 12-18 ay sürecek bu deneysel çalışmanın sonrasında, insanların belki de artık evden eskisi kadar çıkmak istemeyeceklerini ve gerekmediği hallerde de yolculuk yapmayı tercih etmeyeceklerini ifade ediyor. Ayrıca, uzaktan eğitim modelinin yıllardır oturmuş örgün eğitim modelini değiştirebileceğini belirtiyor.

        Harari’nin beklediği bir başka gelişme de kitlesel izleme/gözleme (mass surveillance) kullanımının normalleşmesi ve bu zamana kadar bu tür uygulamalara mesafeli bakan ülkelerin dahi, kendi vatandaşlarına bu uygulamaları mecbur kılması.

        İnsanların sürekli olarak nabzını, tansiyonunu, ateşini ölçen ve merkezi birime raporlayan teknolojik aletlerin kullanımının zorunlu kılınması gibi…

        Harari’nin beklentilerini ve verdiği örnekleri kullanmamın sebebi şu; 2021’de, yani virüsün hem sağlık hem de ekonomi açısında yıkıcı etkilerinin bitmesi beklenen yılda, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

        Yeni bir günlük hayat, iş düzeni, uluslararası kurallar ve her geçen gün bizi daha fazla izleyen kitlesel izleme cihazları olacak.

        Bu sebeple de 2021 için “Şu ülkeler, şu sektörler, çok hızlı toparlar” demek kolay değil.

        Çünkü 2020 yeni tip koronavirüs sonrası gelen 2021, 2009 ABD Mortagage krizi sonrası gelen 2010 değil!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar