Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu noktaya geldik sanırım.

        Son 12 yılda, ABD’de Mortgage krizi, Yunanistan’da temerrüt durumu, İtalya’da bankaların sorunlu kredileri, Çin’de batık şirketlerin yüzdürülme zorunluluğu, İngiltere’de Brexit’in sancılarını azaltılması için faizlerin indirildiğine, sıfırlandığına hatta eksiye geçirildiğine şahit olmuştuk.

        Merkez Bankaları bazen “Aman hisse senetleri sert düşmesin, piyasalar çalkalanmasın” baskısına dayanamayıp, faiz indirdiklerine, bazen de “Gayrimenkul sektörü dağılırsa, çarpan etkisiyle bütün ekonomiyi aşağıya çeker” korkusuna yenilip, faizleri düşürdüklerini gözlemlemiştik.

        Sonuçta 2008 yılında bugüne, küresel merkez bankaları 750 kez faiz indirim kararı almış.

        Yani son 12 yılda “xxx merkez bankası faiz indirdi”şeklindeki bir haber başlığı, okuyucu için sıradan bir hal almış durumda.

        Bu arada, bahsi geçen 750’nin üzerindeki faiz indirimleri çok mu isabetli kararlar olmuş? İnen faizler yaraya merhem olmuş mu? Diye sorarsanız, “İyice şişen hisse senedi endeksleri, oluşan varlık balonları ve artan gelir dağılımı adaletsizliği” dışında hiçbir işe yaramadıklarını da söyleyebilirim.

        Ama konuyu dağıtmadan sadede gelelim.

        Yazının başında bahsettiğim gibi, farklı bir çok sebepten faiz indirildiğini son 12 senede hep beraber gördük, işittik ancak dün FED’in aldığı 50 baz puanlık faiz indirim kararı için açıkladığı sebebi daha önce hiç duymamıştık!

        FED dün olağan üstü toplanarak, bir çeşit influenza virüsü olan, yüksek ateş, nefes darlığı ve şiddetli öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkan ve yüzde 2 gibi bir ölüm riski taşıyankoronavirüs sebebiyle, faizleri 50 baz puan düşürdüğünü açıkladı!

        Dün akşam FED üyelerinin fire vermeden altına imza attıkları metinde aynen şöyle yazıyordu “…ABD ekonomisin makro verileri ve temelleri güçlü olmakla beraber, hızlı yayılankoronavirüsün ekonomik aktiviteye verebileceği zarardan dolayı faizleri indirme kararı aldık.”

        Dünya Sağlık Örgütü’nün “Salgın Hastalık” demediği koronavirüs, FED’i çok korkutmuş!

        ABD’de en son açıklanan istihdam, maaş artışı, konut satışı, imalat sanayi gibi makro verilerin hiç birinde, alarm verici bir gelişme görülmemesinerağmen FED, virüsün olası etkilerinin yaratacağı zayıflığı öne çıkartarak, 18 Mart’taki olağan toplantısını dahi bekleyemeden “50 baz puan” faiz indirdi.

        Peki FED’in faiz indirimleri, ABD ekonomisini koronavirüsü etkilerinden koruyabilecek mi?

        Bu virüsten korunmak için henüz bir aşı bulunabilmiş değil. Bu konuda çalışan çok sayıda ülke ve şirket var ve yakın zamanda bir müjde bekleniyor. Ancak bugün itibariyle virüse karşı bağışıklık sağlayacak bir aşı yok.

        FED’in 50 baz puanlık faiz indirimi ABD ekonomisine virüse karşı bir bağışıklık sağlar mı?

        İki sebepten dolayı bu sorunun cevabı “Hayır”

        Koronavirüsü dolayısıyla imalat sanayinde tedarik zincirinde ciddi aksamalar oldu. Özellikle Çin, G.Kore, Japonya üçlüsü ile ABD arasındaki ticaret, virüsün yarattığı olumsuz şartlardan dolayı oldukça yavaşladı. Ancak FED’in faiz indirimlerinin virüs kaynaklı olumsuzlukları ortadan kaldırması mümkün değil.

        Diğer yandan, koronavirüs endişesiyle ve alınacak önlemlerin de etkisiyle insanların daha az alışveriş yapması; ev, araba gibi alımlarını ertelemesi muhtemel senaryolar. Ancak FED’in faiz indirimleri insanların virüsü endişesini bir kenara atıp “Faizler çok düştü. Virüs riski var ama dışarı çıkıp, para harcayayım” demesine de sebep olmayacak.

        Bu durumda FED ve arkasından faiz indirimi kervanına katılacak diğer merkez bankaları ne yapmaya çalışıyor?

        Aslında koronavirüs, küreselleşme ve kapitalist sistemin kontrolündeki dünya ekonomisinin foyalarının bir kez daha ortaya çıkmasına vesile oldu.

        Tedarik zincirindeki bir ya da birkaç ülkeye bağımlı üretim modelleri, yüksek borç kaldıracı ve düşük kârlılıkla sürümden kazanmaya çalışan şirket modelleri ve hane halklarınınartan harcama kapasitesi ve iştahına göre üretim ve satış planlarını yapmış dev ahtapot şirketler.

        Virüsün etkisi ile önce Çin’de daha sonrada dünyanın dört bir yanında insanlar evlerinden çıkamayıp fabrikalar kapanınca, AVM’ler boşalıp mağazalar kepenk indirince takke düştü kel göründü!

        İşte tam da bu noktada FED başta olmak üzere, büyük merkez bankaları bir kez daha devreye giriyorlar.

        Bir yandan “düşük faiz boncuğu” dağıtarak piyasaların çöküşünü durdurmaya çalışıyor, diğer yandan da virüsün etkisi ile zor duruma girecek işletmelerin, zaman satın alabilmeleri için borçlanma maliyetlerini düşürüyorlar.

        Ama ellerindeki en büyük ve aslında tek silahları olan para politikasını yani faiz silahını, bir daha kullanılamaz hala getirmek pahasına!

        Bir cisim yaklaşıyor, ne yapalım?

        Faiz indirelim!

        Durum budur!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar