Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen haftanın en önemli olayı sanırım, Çin teknoloji devi Huawei'nin CFO'su ve aynı zamanda kurucu Ren Zhengfei'nin kızı olan Meng Wanzhou'nun Kanada'da göz altına alınmasıydı.

        Kanada Polisi , ABD yönetiminden gelen "Huawei'nin İran yaptırımlarını deldiği" gerekçesiyle Meng Wanzhou'yu Vancouver kentinde tutukladı ve 7 Aralık Cuma günü ilk duruşmaya çıkaracağını açıkladı.

        Belki bir çoğunuz " Bunca sorunumuz var zaten. Bir de Çin CFO'sunun göz altına alınmasına üzülemeyeceğim " diyorsunuzdur.

        Doğru. Bizim için tali bir bir konu gibi gözüküyor. Ancak Huawei şirketini yakından tanıyanlar için bu büyük bir olay! O zaman gelin, bizde biraz bu Huawei meselesine detaylarına girelim

        Huawei'yi tanıyalım...

        Çin'in küresel ölçekte en başaralı şirketinden bahsediyoruz. Dünyanın en büyük telekomünikasyon ekipmanı üreticisi ( baz istasyonu, network ekipmanlar vs ) , Samsung’dan sonra, Apple'ınönünde dünyanın en fazla 2. akıllı telefon satan şirketi.

        Yıllık 92 milyar dolarlık geliri var. Karşılaştırmak gerekirse ABD'de halka açık olan bir başka Çin devi , e -ticaret şirketi olan Ali Baba'nın 2017 sonu toplam geliri 30 milyar dolar. Küresel rakiplerinden Apple'ın2017 sonu geliri 230 milyar dolar, Samsung’un ise 210 milyar dolar.

        Huawei gelirlerinin yüzde 50’sini network cihazları satışlarından yüzde 40’ını ise akıllı telefon satışından( ABD’de satışı yok) sağlıyor. Huawei 2017 sonunda 35 milyar dolar brüt kar açıklamış ve karının üçte birini , 13 milyar doları da AR-GE’ye ( Dünya rekoru) yatırmış. Bu arada şirkette 180 bin kişi çalışıyor. Apple ‘da toplam çalışan sayısı 120 bin.

        Sanırım Huawei’nin ne kadar büyük bir şirket olduğunu sanırım şimdi daha iyi anladık.

        Şimdi gelelim, ABD ile Huawei’nin arası nasıl açıldı ? Sorusuna…

        2012 yılında ABD İstihbaratı, Huawei’nin özel bir şirket olsa da , Pekin’in kontrolünde olduğunu iddia etti ve Huawei ürünlerinin ABD tarafından kullanılmasının güvenlik zafiyeti yaratacağını ifade eden bir rapor yayınladı.

        Yakın zamanda ise Huawei’nin geleceğin mobil network ağı olarak lanse edilen, 5G teknolojisinde öne çıktığını belirterek , Amerikan kamu şirketlerin Huawei ürünleri kullanmasını yasakladı. Bu yasak ABD ile sınırlı kalmadı. ABD’nin “Huawei’nin network ağının güvenli olmadığı” iddiası sonrası Kanada, Yeni Zelanda, Avusturalya ve İngiltere ‘de benzer yasaklarla Huawei ürünlerin ülkelerinde kullanılmasını zorlaştırdılar.

        Şimdi ilk paragrafa dönelim…

        Şirketin kurucusun kızı ve CFO’su , Kanada gezisi sırasında hava alanında Kanada Polisi tarafından göz altına alınıyor. Meng Wanzhou şimdi mahkemeye çıkmak için Vancover’da bekliyor, ABD ise , Wanzhou’nun yargılanmak üzere kendilerine verilmesini istiyor.

        Bu arada Çin makamları gazetecilerden Wanzhou’nun tutuklaması ile ilgili gelen soruları cevapsız bırakıp, hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. ABD tarafında ise Trump “ Çin ile 90 günlük ateşkesin sonrasında , çok daha iyi bir ticari ilişki içinde olacağımız inanıyorum” mealinde tweet atıyor.

        Bu sessizlik , ya da iki ülkenin verdiği reaksiyon bana hiç normal gelmiyor. Huawei CFO’sunun göz altına alınması eğer “ Yanlışlık oldu, kusura bakmayın” şeklinde bir final ile bitmeyecekse, Ticaret Savaşlarında yıkıcı sonuçları yeni bir döneme girdiğimizi düşünüyorum. Ve ciddi endişe ediyorum…

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar