Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’de bu sene ilk 11 ayda gerçekleşen ihracatın kabaca yüzde 25’ine finansman sağlayan Eximbank, artan talebe yeni kaynak bulmak amacıyla 8500 km uzaklıktaki Japonya’da bu hafta bankaların ve fonların karşısına çıktı. Eximbank buraya neden geldi? Hangi ürünlerle ilgileniyor? Japonların Türk Eximbank’a ilgisi ne durumda? Bu soruların hepsine cevap vereceğim ama önce Eximbank için kısa bir sene sonu durum raporu alalım...

        Türk Eximbank geçen sene ocakkasım döneminde Türk ihracatçılarına 30 milyar dolarlık finansman sağlamış. Bu sene ise bu rakam 35 milyar doları bulmuş. Sene sonu için 40 milyar dolar hedefleniyor. Diğer yandan banka, kredi verdiği ihracatçı firma sayısını son 1 yılda yüzde 15 artışla 7700 den 8800’e çıkartmış. Eximbank’ın şube sayısı 1 yıl içinde 3’ten 11’e çıkmış.

        Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım bu durumu “daha kapsayıcı ve daha adil” olma stratejisi olarak ifade ediyor. Eximbank 2018’de yurtdışında iş yapan Türk şirketlerinin artan finansman ihtiyaçları için nakdi kredi yerine teminat mektubu ya da bu firmaların yurtdışından borçlanmalarında Eximbank garantisi gibi uygulamaları devreye sokmayı planlıyor. Türk Eximbank, yurtdışında rekabet edecek firmalara diyor ki: “Benden nakit isteme. Onun yerine benim garantimle kendin düşük maliyetli borçlanma bul.”

        GELELİM JAPONYA MESELESİNE....

        Türk Eximbank, 2017 Kasım ayı itibarıyla 82 milyar TL’lik kredi stokunun üzerinde oturuyor. Bu kredilerin kabaca yüzde 35’inin vadesi ortalama 3 yıl ve üzeri. Ancak Eximbank bu kredilerin yüzde 73’ünü 1 yıldan kısa vadeli olmak şartıyla Merkez Bankası’ndan borçlanarak temin ediyor. Kalanı ise özsermayesi ve yurtdışı borçlanma. Doğal olarak bu durum Eximbank’ta büyük bir vade uyumsuzluğu sorunu, ihracatçılarda da uzun vadeli kaynak bulamama sıkıntısı yaratıyor.

        Eximbank Genel Müdürü Yıldırım’ın verdiği rakamlara göre, halihazırda kredi değerlendirilmesi yapılmış ve finansman sağlama kararı alınmış toplam 3 milyar dolarlık başvuru, kaynak yetersizliği sebebiyle bekliyormuş.

        İşte bu sebeple Türk Eximbank daha önce de yakın ilişkiler içinde bulunduğu Mizuho Bank’ın davetiyle geldiği Japonya’da, kurumsal yatırımcılar, sigorta şirketleri, emeklilik fonları ve bankalarla olası bir borçlanma imkânını görüştü.

        15 firmayla yapılan bu görüşmelerde Eximbank iki ihtimal üzerinde duruyor; Japonya’da yen cinsinden 3 yıl ve üzeri tahvil çıkarmak ya da Mizuha Bank koordinatörlüğünde görüşülen firmalardan (club loan) ortak bir kredi almak. Yakın zamanda Türk Hazinesi, Japon piyasasında (Samurai Market) 60 milyar yen (530 milyon $) büyüklüğünde yüzde 1.8 kupon faizini tahvil ihracı yaptı. Belli ki negatif faiz kıskacındaki Japon Samurai piyasası Eximbank’ın da yapacağı benzer bir ihraca sıcak bakacak. Eximbank yetkilileri rakam vermekten kaçınsa da, benim izlenimim 1 milyar dolara kadar çıkabilecek bir ihraca ilgi var gibi. Üstelik borçlanma maliyetinin de Hazine’nin ödediğinden çok farklı olmayacağını düşünüyorum.

        Eximbank Japonya’da yen cinsinden tahvil ihracı gerçekleştirirse sanırım diğer Türk şirketleri/bankaları için de yeni bir pazarın kapısı aralanmış olur.

        *************

        KANATLIDAN SONRA NARENCİYE DE JAPONYA’YA AÇILIYOR

        48 saatliğine geldiğimiz Tokyo ziyaretimizde bir fırsat yaratıp Türk Büyükelçiliği’ne gittik. Japonya’ya yeni büyükelçi atanan Murat Mercan ile kısa bir söyleşi yaptık. 120 milyon nüfusuyla kalabalık bir ülke olan Japonya’da sadece 5000 Türk yaşıyormuş. Japonya’nın yıllık yaklaşık 55 milyar doları bulan gıda ithalatı var. Bunun 13 milyar doları su ürünlerinde, 1.5 milyar doları kanatlı sektöründe, ortalama 6-7 milyar doları da yaş sebzemeyvede gerçekleşiyor.

        Büyükelçi Mercan’ın ifadesine göre Türklerin en organize olarak Japonya’ya mal satabildikleri pazar “su ürünleri”. Yakın zamanda Japon regülasyonlarında yapılan değişiklik sonrası Türkiye’den kanatlı ürünlerin de buraya ihracatının önü açılmış. Büyükelçiliğin şu ara üzerinde çalıştığı alan ise Türkiye’den limon ve greyfurt ihracatının önünün açılması. Japonların çok hassas olduğu “Akdeniz sineği” denilen hastalığın Türkiye’de yetiştirilen limon ve greyfurtta bulunmuyor olması, ihracatın önündeki engellerin yakın zamanda kalkmasını sağlayacak.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar