Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD’de sancılı başkanlık değişimini geride bıraktık. Donald Trump’ın dört yıllık başkanlık sürecinden geriye kalan ise Joe Biden’ın bir süre restorasyon dönemi ile geçireceği gerçeği.

        TV ekranlarında ve yapılan analizlerde Türkiye-ABD ilişkilerine dair yeni yönetimle anlaşmakta zorlanacağımız birçok madde sıralanıyor. Ancak terör örgütü PKK ile mücadele, Libya, Suriye, Irak ve Karabağ’da sahada elde edilen kazanımlar Türkiye’nin ABD ilişkilerinde bir sorun değil zira Türkiye’nin diplomaside ve sahadaki kazanımıdır. Zira kazanımların bir pazarlığı olmayacağını her hariciyeci iyi bilir. Ama S400 konusu ABD ile ilişkilerde bir sorun olarak görülen, hızlı ve pragmatik çözüm gerektirecek tek sorundur.

        Şimdi biraz sahaya dönelim. ABD’de başkanlar değişince dış politika aparatlarının sahada çalışma usulleri de farklılık göstermeye başlıyor.

        Trump’ın başkanlığı döneminde, terör örgütü PKK Suriye’de ABD’nin bekçiliğini yaptı. Trump bu hizmetin karşılığını hazineden ödemektense örgüte alternatif kaynak yarattı. Suriye petrolleri… PKK eli ile petrol satış planı da şimdilerde Türkiye’nin yakın takibinde olduğu kadar bölgedeki aktörlerinde merak ettiği bir konu…

        ABD’li petrol şirketi Delta Crescent Energy’nin üç kurucusu, iki sene önce Suriye’nin kuzeydoğusuna yani PKK’nın kontrolündeki bölgeye bir seyahat gerçekleştirmiş ve 17 gün süre ile kaldıkları Suriye topraklarında çok büyük hayaller kurmuşlardı.

        REKLAM

        Bu üç kişiden biri olan ve ABD’nin eski Danimarka Büyükelçilerinden James Cain ilk iş olarak CIA’nın Bağdat merkez koordinatörü ile Erbil’de 7 saati aşkın bir toplantı yaparak Suriye petrolleri konusunda ve PKK’nın bölgedeki finansmanı hususunda fikir vermişti. Böylece Suriye petrolleri üzerinden PKK’nın petrol baronu olma hikayesine de zemin hazırlanmıştı.

        İki yıl önce Erbil’de katıldığım bir konferansta Cain’e “Neden Suriye petrolleri?” diye sordum… “Exxon ve Chevron gibi şirketler bu tür işlere girmiyor. Çok riskli görülüyor,” diyerek gayet diplomatik bir dille olayın örgüte finans sağlamak gibi gayesi yokmuş gibi davranmıştı.

        Ancak yine de PKK/ YPG, ABD’li Delta ile iş birliği yapmak istese de şirketin önünde engeller var. Cain işe başladığı günkü hayallerini şimdi kuruyor mu bilemem ama o zaman kafasından geçirdiği hayal PKK’nın kontrolündeki petrolü alıp Türkiye yolu ile dünya pazarlarına çıkarmaktı. Öyle ki Cain Trump’ın Türkiye’yi buna ikna edebileceğine bile kendini inandırmıştı!

        Bu arada Cain, Cumhuriyetçi adaylara bağışta bulunan sıkı bir Cumhuriyetçi. Özellikle son seçimlerde Trump için hem para döktü hem de doğrudan çalıştı.

        Hali hazırda PKK’nın kontrolündeki alanlarda petrol arama faaliyetlerine başlayan Delta’nın yer aldığı alan oldukça hareketli bir dönem yaşıyor. Bölge hem Şam rejimiyle hem de Washington ile son derece hassas bir ilişkiye sahip. Şimdilerde bu bölgeye Rusya da intikal etmiş durumda.

        PKK/YPG, DEAŞ karşıtı koalisyona saha gücü sağlamıştı. Bu durum ABD için geçerli bir gerekçe sayıldı. Ve tüm alanlarda PKK/YPG’ye destekler sağlandı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın rejimi de petrol sahalarının kendisine ait olduğunu her fırsatta söylüyor. Daha iki gün önce rejim güçleri ile PKK/YPG militanları arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Rusya’nın araya girmesi ile işler değişti.

        REKLAM

        ABD’nin Suriye’nin petrol sektörüne yönelik yaptırımları olsa da ABD Hazine Bakanlığı geçtiğimiz nisan ayında Delta şirketinin bu yaptırımların dışında kalmasını sağlayan bir izin verdi.

        Cain, Trump’tan beklediğini hayata geçirmedi. Delta şirketi şimdiden, Suriye petrollerini uluslararası alana çıkaramadığı için çıkarılan ham petrol, tehlikeli binlerce derme çatma rafineride damıtılıyor veya batıda rejimin kontrolündeki Humus’taki bir diğer rafineriye gönderiliyor.

        Yani Delta eliyle ve PKK’nın sağladığı güvenlikle, Rusların gözetiminde, rejim rafinerilerine petrol sevkiyatı başlamış durumda.

        Ancak asıl dikkatle takip etmemiz gereken başka bir durum gelişiyor. Delta’nın ardından bir Rus şirketi de bölgede 12 günden bu yana incelemelere başlamış durumda. Rusların PKK-rejim arasında bir denge kurarak mı yoksa Rejimle görüşerek mi bu çalışmaları yaptığı henüz net değil. Ama bölgeye gelen Rus heyete PKK/YPG’li isimler eşik ediyor.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar