Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kim derdi ki, insanlığın iklim krizi nedeniyle def etmeye çalıştığı karbondioksite yüklüce miktarda ihtiyacı olsun! Gerçi BM’nin dün yayınladığı rapora göre pandemide hava ve kara yolu trafiğinin azalması sonucu beklenen etki olmamış; sera gazı miktarındaki artış azalarak devam etmiş, CO2 yoğunluğu varlığını korumuş. Ancak aşı için gereken karbondioksit başka bir hikaye…

        Pfizer-BioNTech ve Moderna’nın faz 3 deneylerde yüzde 95 civarı başarı sağlanmış Kovid-19 aşılarının dağıtımı için malum soğuk zincir gerekiyor. Fakat şu anda tartışılan, aşıların varış noktasındaki dondurucu problemi zincirin son halkası. İlk halkayı ise lojistik ve nakliyat oluşturuyor. Eksi 70 derecede korunması gereken Pfizer-BioNTech aşısının küçük şişelerde dondurulmuş olarak kuru buz içinde nakledileceği söyleniyor; ancak önümüzdeki yıl boyunca 1.3 milyar doz aşıya yetecek miktarda kuru buzun imalatı ve nakliyesi de çantada keklik değil.

        Kuru buz karbondioksitin katı formu. Karbondioksit ise mısır veya şeker kamışından elde edilen etanolün yan ürünü. Pandemi nedeniyle global araç trafiği azaldığı için etanol üretimi geriledi, haliyle karbondioksit çıktısı da azaldı. Pfizer aşılarını sipariş eden ABD ve Avrupa’daki durum bu; karbondioksit sıkıntısı hasıl olabilir.

        Pfizer 1.3 milyar doz aşıyı kuru buzla tahkim edilmiş izotermik kutular içinde nakletmeyi planlıyor. Her bir kutuda 4875 doz aşı bulunacak. Bu kutular yeniden kuru buz dolumu yapılarak 15 gün süreyle aşıları muhafaza edebilecek. Aşılar beş gün 2 – 8 derece sıcaklıkta tutulduktan sonra bozuluyor. Türkiye dahil dünyanın hiçbir ülkesi sağlık kurumlarında eksi 70 dereceyi tam kapasiteyle temin imkanına sahip değil. ABD’de ultra soğuk dondurucuları olan büyük hastanelerin dağıtım hub’ı olarak kullanılabileceği söyleniyor, ancak her eyalette bu olanak yok. Ultra soğuk ortamda depolanan protein bazlı Kovid-19 aşısı, bugün kullanılan mevcut aşılardan 50 derece daha soğuk donanım gerektiriyor.

        Gerçi Amerikan biyoteknoloji şirketi Moderna’nın aşısı eksi 20 derecede muhafaza ediliyor ve buzdolabında 30 gün süreyle tutulabiliyor. Ancak 2021 yılı itibariyle Moderna’nın üretimi Pfizer’ın gerisinde kalacak. Şirket önümüzdeki yıl 1 milyar doz üretmeyi planlıyor; bu yıl üretilen 20 milyon dozun büyük bölümü ABD’de, bir kısmı da Avrupa’da kullanılacak.

        Aşıların gelişmekte olan ülkelerle kırsal bölgelere ulaştırılması da zamanlama itibariyle zorlu bir süreç. Bu noktada en büyük umut aşı platformu COVAX; Dünya Sağlık Örgütü bünyesindeki bu platform çoklu aşı alımı için 16 milyar dolarlık fon oluşturmayı hedefliyor. Bill & Melinda Gates Vafkı ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar bağışta bulunuyor, ancak daha açık var. Kimlerin öncelikli olarak aşılanacağına karar verildikten sonra, aşıların çoğu iki doz gerektirdiği için birkaç hafta içinde aynı zincirin tekrarlanması gerekiyor. Bu nedenle kuru buz hayati ihtiyaç.

        Kuru buz üretimine dair ABD’deki haberler çelişkili. Sıkıştırılmış gaz türevlerinin üretimiyle ilgili çatı kuruluş Compressed Gas Association, ABD ve Kanada’nın günlük karbondioksit üretim kapasitesinin 30 bin ton olduğunu, bunun da kuru buz talebini karşılayacak düzeyde olduğunu söylüyor. Kovid-19 aşılarının ultra soğuk zinciri için kuru buz üretiminin yüzde 5’ini ayırmak yeterli olacak. Sektörün diğer temsilcilerine göre ise ufukta darboğaz görünüyor. Şu andaki kapasitelerinin talebi ancak karşıladığını ve üretim tesislerini genişletmek için çabaladıklarını belirtiyorlar. Bazı bölgelerde ise şimdiden kuru buz sıkıntısı çekiliyor.

        KURU BUZ: TEHLİKELİ MADDE!

        ABD’deki kargo şirketleri de seferberlik havası içinde devreye giriyor. UPS, gelen her talebi karşılayacak şekilde ülkenin her köşesine kuru buz sevkiyatı yapacağına dair güvence veriyor. Fakat problem şu ki, kuru buz çok da güvenli bir madde değil. Federal Havacılık Dairesi’ne göre “tehlikeli madde”; özellikle de dar alanda nizama uygun taşınmadığı takdirde. Lufthansa Kargo’nun CEO’su Peter Gerber şu noktaya da dikkat çekiyor: “Yüklü miktarda kuru buz ihtiyacı, nakliye kapasitesini daraltıyor. Kuru buz miktarı kadar aşıyı yükleyemezsiniz. Ayrıca aynı sıcaklık derecesini korumak için de farklı prosedürler gerekecek…”

        REKLAM

        Bu arada Pfizer, nakliye aşamasında izotermik kutu derecelerinin uzaktan izlemeye alınacağını belirtiyor. Avrupa ve ABD’de üretim tesisleri bulunan Pfizer aşıları hava köprüsüyle ulaştıracak, dünya çapında günde 20 kargo uçuşu planlanıyor.

        Diğer Amerikan kargo şirketi DHL ise dağıtım planlarını her tip aşının özelliğine göre ayarlıyor. Uçakların kuru buz yük kapasitesi 500-1000 arasında; bir dizi faktöre göre değişiklik gösterdiğini açıklıyor şirket. Önümüzdeki iki yıl içinde 15 milyon izotermik aşı kutusunun 15 bin uçuşla yerlerine ulaştırılacağı hesaplanıyor.

        Dondurulmuş aşıyı milyonlara ulaştırmak zorlu bir süreç. İhtiyaç noktalarına erişimde ikmal zinciri ne kadar uzarsa, aşı sıcaklığının değişmesi ihtimali de o oranda artıyor. Gelişmekte olan ülkelerde sağlık kurumlarının yetersiz donanımı bir yana ulaşım bağlantıları ve karbondioksit üretimi zayıf. Yüksek miktarda kuru buzun nakliyesi de tehlikeli. Örneğin Afrika ülkeleriyle Hindistan soğuk zincir altyapısına sahip değil. Pfizer’ın aşısından sipariş eden Peru’nun başkenti Lima’da 30 adet ultra soğuk dondurucu varmış, ancak And Dağları ve yağmur ormanlarında yaşayan 20 milyonluk nüfusa erişimi kolay olmadığı için o bölgelerde 2-8 derece sıcaklıkta korunan Çin aşısı CoronaVac kullanılacakmış. Netice başarılı: Nüfusun yüzde 75’i aşılanmış olacak.

        Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasına göre CoronaVac aşılarından 10 milyon doz yola çıktı. Türkiye’deki faz 3 çalışmalarında ilk aşamada 700’ü aşkın sağlık çalışanına uygulandı, 20 bin vatandaş da gönüllü olmak üzere başvuruda bulundu.

        AstraZeneca OYUNU DEĞİŞTİREBİLİR

        İngiltere - İsveç ortaklığı AstraZeneca’nın Oxford Üniversitesi’yle birlikte geliştirdiği Kovid aşısının yüzde 70 oranında enfeksiyonları önlediği dün açıklandı. Farklı teknoloji ürünü aşının etkisi ilk iki aşıya göre daha düşük, ancak hem daha ucuz hem de ultra eksi derecelerde özel bir soğutma gerektirmiyor, buzdolabında saklanabiliyor.

        Dünya çapında 20 partneri olan şirket 2021 sonuna kadar 3 milyar doz aşı üretmeyi planlıyor; birim fiyatı 3-4 dolar civarında olacak. Oysa Moderna’nın aşısına 25-37 dolar arası fiyat biçiliyor. Pfizer-BioNTech aşısı da Avrupa’da 15 Euro’ya satılacak.

        AstraZeneca aşısının oyuna girmesiyle zorlu senaryo tamamen değişebilir, yoksul ülkeler ile kırsalda yaşayanlar da aşıyla koruma altına alınabilir. Nitekim Oxford Üniversitesi Rektör Yardımcısı Louise Richardson şöyle diyor: “Bizim için önemli olan, sadece varlıklı insanlara hitap etmeyen bir aşı üretmeyi başarmaktı. Pandemi üzerinden kâr etmeyi değil, aşımızın dünyanın her yerine ulaşmasını hedefledik.”

        Astra-Zeneca Başkanı Pascal Soriot ise “Tek bir üretici tüm dünyanın ihtiyacını karşılayamaz. Bu bir kapasite meselesi. Şirketler arası değil, virüse karşı bir yarış söz konusu” diyor.

        EBOLA AŞISINI “ARKTEK”LE TAŞIDILAR

        Şirketler arası yarış olmasa bile önümüzdeki yıl en az iki şirketin soğuk zincir trafiğinde zamanla yarışa tanık olacağız. Son olarak ikmal zincirinde bir seçenek daha var: Arktek. Yüksek teknoloji ürünü devasa bir termos diyebiliriz. Donmuş aşıların eksi 80 dereceye kadar sıcaklıkta nakledilmesini sağlıyor. Bill Gates’in finansman desteğiyle İngiltere’de Cambridgeshire’daki bir laboratuvarda geliştirilen konteynerlerin birim fiyatı 2 bin dolar. Pahalı ama çok kullanımlık, 500 doz aşı kapasiteli.

        Sahra Altı Afrika’da binlerce can alan Ebola virüsüne karşı Merck’in geliştirdiği aşının dağıtımında kullanılan Arktek kuru buz veya alkol – tuz bazlı buz paketleriyle aşıyı istenen sıcaklıkta tutuyor. Konteyner donanımındaki bir cihaz, sıcaklıktaki en ufak değişimde alarm veriyor ve sağlık ekibinin cep telefonlarına sinyal gönderiyor. Sierra Leone’den Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne birçok ülkede aşının helikopterlerle, motosiklet ya da teknelerle kırsala, bırakın derin dondurucuyu elektriğin bile olmadığı en ücra bölgelere ulaştırılmasını sağlamış. Demokratik Kongo son salgın dalgasında kırsaldaki 400 bin kişiyi süper termos sayesinde aşılayabilmiş.

        Şimdi Sahra Altı’nın Kovid-19 aşısı öncesinde Ebola salgını gibi deneyimi ve ikmal zincirinde avantajı var.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar