Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HAKEMLER her sezonun belli bölümlerinde en önemli eleştiri konusudur Türkiye'de. Sezonun içinde geleneksel hakem paylama haftaları bile organize edilir. İşlerin yolunda gitmediği hafta, hele takım üst üste kötü sonuçlar almışsa teknik direktörün ilk hedefi hakemdir. "Aslında hakemler hakkında konuşmayı sevmiyorum. Ama..." diye başlayan bir şikâyet silsilesini gazetecilerin karşısında sıralayıverir.

        Bu hakem paylama geleneğinin Türkiye'ye özgü olduğunu düşünmeyin. Avrupa'nın önemli liglerinde de benzer tepkileri her sezon görüyoruz. Hakemin seyircisi olmadığını, onu kimsenin savunmayacağını bilen anlı şanlı teknik direktörler sezonun belli noktalarında çıkış yaparlar. Bu çıkışın ana fikri de sezon başından beri hakem kararlarından çok olumsuz etkilenmiş olmalarıdır. Çok yakında bunun iyi bir örneğini gördük. Yakir Mizrahi'nin de yazı konusu ettiği Stoke City teknik direktörü Tony Pulisbu paylama işinde daha da ileri gidip başarısız hakemlerin sezon sonunda küme düşürülmesini bile önerdi. Kısacası başarısız gördüğü hakemin bir şekilde cezalandırılmasını istiyordu. Madem hakemlerin bu kadar iyi performans göstermesini bekliyorlar, önce teknik direktörlerin performansını niye ölçmüyoruz? Sahadaki futbolun asıl göstergesi teknik direktörlerin takımlarına oynattığı futbol değil mi?

        Pulis'in önerisini teknik direktörlere de uyarlamak çok iyi bir hamle olabilir. Bir takımı küme düşüren veya küme düşme potasında bırakarak istifa eden teknik direktör de sonraki sezonu bir alt ligde geçiriversin. Keza takıma 20 oyuncu transfer edip bunları oynatmayan ya da yan fiyatına başka takımlara gönderip kulübü zarara sokan teknik direktöre 'başarılı' denebilir mi?

        Örneğin geçen sezon Kasımpaşa'yı son sıradan çıkarıp orta sıralara taşıdığı için böbürlenen Yılmaz Vural bu sezon aynısını yapamazsa gelecek sezonu Süper Lig yerine ancak 1. Lig'de çalışarak geçirebilsin. Bir sezon onu Süper Lig'de görmeyiverelim. Ya da Bucaspor geldiği gibi 1. Lig'e dönerse, takımı tamamen yenilettikten sonra pılı pırtıyı toplayıp Eskişehir'in yolunu tutan Bülent Uygun da onlarla birlikte küme düşüversin.

        Merk'in faydası

        MarkuS Merk, Türkiye'nin 1 numaralı futbol programında hakem yorumcusu rolü üstlendiğinden beri ülkedeki asıl sorunu daha iyi anladık: Meğer bizim ihtiyacımız yabancı hakem değil, yabancı hakem yorumcusuymuş. Hasan Ercazip arkadasımızın hazırladıgı sayfada diğer hakem yorumcularının kıskançlığı ve hesapçılığı bir kez daha ortaya çıktı. Her biri faal hakemlik döneminde skandal kararlara imza atan, anketlerde futbolcuların en kötü hakem seçtiği isimler şimdi karşımıza geçmiş Merk hakkında atıp tutuyor. Galiba şunıın farkındalar: Merk gelecek sezon da programcılığa devam ederse onlara iş kalmayacak.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar